CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre'nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya verdiği soru önergesi şu şekilde:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Süleyman SOYLU tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım.
Saygılarımla.
Yunus EMRE
İstanbul Milletvekili
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 19 Haziran 2019 tarihinde sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda “İstanbul’un büyük değişim yolculuğu 1994’te başladı.” mesajı kullanılarak 1994 öncesi ve sonrası arasında karşılaştırma yapılmış, şehrin 1994 öncesi kötü durumda olduğu ve hizmetlerin bu yıldan sonra yapıldığı iddia edilmiştir. Aynı belediye, kentin çeşitli yerlerine astığı afişlerde eşit şartlarda yarışması gereken adaylardan bir tanesinin siyasal söylemlerine karşı söylem geliştirme amacına girmiştir.
Yapılan bu çalışmaların ilgili belediye başkanlığı için yapılacak olan yenileme seçiminden 3 gün önceye denk gelmesi, adaylardan bir tanesinin de 1994 sonrası siyasal gelenekten beslendiğini beyan etmesi karşısında, belediye tüzel kişiliğinin çok açık biçimde adaylardan bir tanesinin yanında yer aldığını ve onu desteklediğini göstermektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu işlemleri tesis ederken belediye başkanlığı makamında vekaleten bulunan kişi İstanbul Valisidir. Dolayısıyla bu siyasal taraf olma durumunun Valinin bilgisi, talimatı ve gözetiminde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Valilerin hukuki statüsünü belirleyen 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “tarafsızlık ve devlete bağlılık” başlıklı 7. maddesinde şu hüküm bulunmaktadır: “Devlet memurları (…) herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; (…); hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.”
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde İstanbul Valisinin ilgili Kanunun 7. maddesini çok açık biçimde ihlal ettiği, bu durumun da yine aynı Kanunun 124. maddesi gereği “Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak” fiili gereği kademe ilerlemenin durdurulması cezası gerektirdiği tereddüte yer bırakmayacak biçimde anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede;
1) İstanbul Valisi hakkında soruşturma başlatılmış mıdır?
2) Başlatılmışsa soruşturmanın tarih ve sayısı nedir?
3) Herhangi bir soruşturma başlatılmamışsa bunun nedeni nedir?
4) Soruşturma başlatılmamışsa ne zaman başlatılacaktır?
5) Son 17 yılda yapılan Milletvekili Genel ve Mahalli İdare Seçimlerinde tarafgir davranışlarından dolayı herhangi bir Vali ya da Kaymakam hakkında iş ve işlem yapılmış mıdır? Yapıldıysa sonuçları nelerdir?