Yargı, sosyal medyada en ufak iktidar eleştirisi için dahi yurttaşlara nefes aldırmazken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP’li Mahmut Tanal’ı “İllaki gidip kafasına mı sıkalım” diyerek tehdit eden şahıs hakkında takipsizlik kararı verdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medya hesabı üzerinden CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal’a “Hain” diyerek hakaret edip, “İllaki gidip kafasına mı sıkalım” şeklinde ölüm tehdidinde bulunan şahıs hakkında kavuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verdi.
Şükrü K. isimli şahıs, sosyal medya platformu Facebook’ta, bir başka şahsın CHP’li vekil Mahmut Tanal’ın fotoğrafını paylaşıp Tanal'ı hedef gösterdiği paylaşımının altına “Yok bu hainleri hala daha yargılamayanlar neden, illaki gidip kafasına mı sıkalım” diye yazdı. Tanal, Şükrü K. hakkında hakarete uğradığı ve ölümle tehdit edildiği gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Bu sefer tersine niyet okuyuculuğu yapıldı
İfadesi alınan Şükrü K., söz konusu paylaşımı kendisinin yaptığını kabul etti.
Soruşturma dosyasını değerlendiren Başsavcılık, şüpheli Şükrü K. hakkına takipsizlik kararı verdi.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin kararına atıfta bulunan Başsavcılık, şüpheli tarafından Tanal’a yönelik söylenen “hain” ifadesinin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını savundu.
Başsavcılık, “İllaki gidip kafasına mı sıkalım” tehdidi için ise şüpheli Şükrü K.’nin söz konusu paylaşımı Tanal’a ait hesaba yazmak suretiyle yapmadığını belirterek, “Şüphelinin paylaşımını müşteki ile doğrudan bir bağı bulunmayan bir grupta yaptığı, bu sebeple şüphelinin irsal kastı olmadığına kanaat getirildiği, sözlerin mağdura yöneltilmemesi sebebi ile tehdit suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı, sözlerin kötü niyet ve nefret açıklaması niteliğinde kaldığı anlaşılmıştır” değerlendirmesini yaptı.
Tanal: O tehdit AKP'li birine yapılsaydı...
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tartışmalı kararıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, takipsizlik kararına itiraz edeceğini söyledi.
Tanal, “Bu tür tehditlerin başkasına yapılmasını istemeyiz, doğru da bulmayız. Ancak bu tehditler AKP’li bir milletvekiline, teşkilat mensubuna, cumhuriyet savcısına, hakime, düz bir memura yapılsaydı, acaba ne düşünürlerdi? O paylaşımı yapan kişi hakkında nasıl bir işlem yapılırdı? Yargının bağımsız ve tarafsız olmasını istiyoruz” diye konuştu.