İstanbul Valiliği dün, İBB'nin tüm kuruluşlarına, "Yabancı temsilcilik mensuplarının randevu talepleri" başlığıyla bir yazı gönderdi. Gönderilen yazıda "Cumhurbaşkanlığının 03 Haziran tarihli yazısında, ülkemizde akredite büyükelçi, maslahatgüzar, başkonsolos ve uluslararası kuruluş temsilcileri başta olmak üzere yabancı temsilcilik mensuplarının Sayın Bakanlarımız ve Valilerimiz dahil üst düzey zevattan ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluş yetkililerinden telefon görüşmesi de dahil olmak üzere randevu taleplerinin re'sen karşılanmaması, taleplerin Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğü üzerinden yapılması gerektiği konusunda yönlendirilmesi ve Dışişleri Bakanlığımız görüşünün alınması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi hususunun belirtildiği Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığının 21 Haziran 2022 tarihli sayılı yazısında ifade edilmiştir" denildi.
Ayrıca "Bu kapsamda, yabancı temsilcilik mensuplarının randevu talepleri konusunda Cumhurbaşkanlığının 03 Haziran 2022 tarihli yazısında belirtildiği şekilde hareket edilmesi hususunda bilgi ve gereğini rica ederim" ifadelerine yer verildi.
'Belediye başkanlarımız Saray'ın memuru değil'
Konuyla ilgili açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi Başkan Yardımcısı Seyit Torun, valilik tarafından gönderilen yazıya tepki gösterdi. Torun, "İktidar şunu bilmelidir: Belediye başkanlarımız, Saray’ın memuru, iktidarın emir eri değil, kendi bölgelerinin seçilmiş temsilcileridir" ifadelerini kullandı.
Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, yazılı açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:
“İstanbul Valiliği tarafından dün İstanbul Büyükşehir Belediyemize gönderilen yazının, ülke genelindeki tüm valilikler tarafından tüm belediyelerimize gönderildiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Yazıda özetle, belediyelerin; büyükelçi, maslahatgüzar, başkonsolos ve uluslararası kuruluş temsilcileri başta olmak üzere yabancı temsilcilik mensuplarıyla, telefon görüşmesi de dahil olmak üzere tüm görüşmeleri Dışişleri Bakanlığı’nın iznine bağlanmak istenmektedir.
'Başkanlarımız emir eriniz değil'
İktidar şunu bilmelidir: Belediye başkanlarımız, Saray’ın memuru, iktidarın emir eri değil, kendi bölgelerinin seçilmiş temsilcileridir. Dolayısıyla belediye başkanları halkın menfaatleri doğrultusunda tüm kesimlerle görüşme yapmakta özgürdür. Bu özgürlüğü belediye başkanlarının elinden almaya çalışmak, baskıcı bir zihniyetin yansımasıdır. Belediye başkanlarımızın tüm dış temsilcilik mensuplarıyla görüşmesini iktidarın iznine bağlamaya çalışmak ancak yasakçı rejimlerde görülebilecek bir durumdur. Belediye başkanlarımızın dünyayla iletişimini kesmeye çalışmak, gitmekte olan bir baskıcı yönetimin, korkusunun göstergesidir.
'Yasakçı zihniyete boyun eğmeyeceğiz'
Anlaşılıyor ki; ülkemizin uluslararası itibarını her geçen gün zedeleyen iktidar, belediyelerimizin dünyayla kurduğu iyi ilişkilerden dahi rahatsız olmaktadır. İktidara sormak istiyoruz: Özellikle 2019 yerel seçimlerinden bu yana, belediyelerin her alandaki yetkilerini ve gelirlerini tırpanlamak size yetmedi mi? Şimdi belediyelerin ikili görüşmelerine bile müdahale etmeye çalışmak neyin korkusudur?
Belediye başkanlarına bu engeli çıkaranlar şunu unutmasın: Bizim belediyelerimiz, vatandaşların çıkarı için tüm kesimlerle görüşmeye ve halkın çıkarı için çalışmaya devam edecektir. Bizim belediyelerimiz, bu yasakçı, bu baskıcı zihniyetin son çırpınışlarına asla boyun eğmeyecektir."