Katıldığı bir televizyon programında adaylık süreciyle ilgili açıklamalar yapan CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, "Gecikildi ama bu gecikmenin arkasındaki temel sebeplerden biri partinin, genel merkezin, genel başkanın bu konudaki titizliğidir" dedi. 'Terör örgütüne destek veriyor' iddialarına da cevap veren Soyer, "Ben demokrasi çerçevesinde, demokrasinin sınırları içinde ve hukuki meşruiyet sınırları içinde herkesin oyuna talibim" ifadelerini kullandı.
CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, CNN TÜRK’te yayımlanan programa katıldı. Adaylığının geç açıklanmasının sebebini açıklayan, Soyer, “Titizlenmek diyebilirim. Böyle bir algı yaratıldığına katılıyorum ama bu algının doğru olduğunu düşünmüyorum. Çünkü parti içerisinde inanılmaz titiz ve çok ciddi bir çalışma sürdürüldü. İzmir gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin en güçlü olduğu kentin adayını belirlerken bu kadar tiziz olunması aslında anlaşılır bir şey. Birden çok parametre kullanıldı. Kamuoyu araştırmaları, anketler, aile duruşu, geçmiş performansı, vizyonu, projeleri… Bütün bunlar ince ince çalışıldı, araştırıldı, bir karara varıldı. Gecikildi ama bu gecikmenin arkasındaki temel sebeplerden biri partinin, genel merkezin, genel başkanın bu konudaki titizliğidir” dedi.
CHP Soyer'i neden seçti?
Partisinin neden İzmir için kendisini seçtiğini de anlatan Soyer, “Cumhuriyet Halk Partisi, 31 Mart 2019 seçimleriyle ilgili bir irade ortaya koydu. Bu iradenin de arkasındaki fikir şu; biz yerel seçimlere yerel yönetimlerde başarılı olmuş, kendini kanıtlamış, performansı ve vizyonuyla tercih edilmiş adaylar koyalım istediler. Bakarsanız İzmir’in dışında İstanbul, Ankara, Bursa, Adana, bütün bu şehirlerde geçmişinde başarılı belediye başkanlığı performansı olan adaylar kondu. Yani tercih yaparken bilinirlik tek kriter değildi. Genel merkez bilinirliği de test etti. Bu anketlerle de araştırıldı. O anlamda da aslında benim sonuçlarım fena değilmiş. Birden çok anket yapıldı. Hep ilk iki içinde çıktığım söylendi. Tam anlamıyla bilinmez ve birden bire ortaya çıkmış bir küçük taşra kasabasının belediye başkanı değilim. İzmirli de tanımış ve ismimizi biliyor. Seferihisar’da yaptığımız çalışmalar, tercih edilmemizin temel sebebi oldu anlaşılan” ifadelerini kullandı.
'Terör örgütüne destek veriyor' iddialarına sert yanıt verdi
PKK’ya destek verdiği iddialarına da değinen Soyer, “Bunu onlara sormak lazım, çünkü ben bir anlam veremiyorum. Merkezde yürütülen siyasetle, yerelde yürütülen siyaset arasında çok büyük fark vardır. Biz yerel yöneticiler olarak kentimizin tamamından oy almak isteriz. Kentimizde yaşayan herkesin belediye başkanı olmak için herkesi kucaklamak zorundayızdır. Ben demokrasi çerçevesinde, demokrasinin sınırları içinde ve hukuki meşruiyet sınırları içinde herkesin oyuna talibim. Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak İYİ Parti ile yaptığımız bir ittifak var. Onun dışında hiç kimse ile ne açık ne örtülü bir ittifakımız söz konusu değil. Çok net. Dolayısıyla bizim sadece onlardan oy almamız diye bir şey söz konusu değil. Biz İzmir’de yaşayan herkesten oy talep ediyoruz. Çünkü biz herkesin belediye başkanı olacağız. Ben AK Partililerden oy almak istiyorum. Bu beni AK Partili yapar mı? Ben MHP’lilerden oy almak istiyorum. Bu MHP’li yapar mı beni? Asla yapmaz. Ben kendi dünya görüşümle bütün İzmirlileri kucaklayarak, onların hayatını iyileştirecek, kolaylaştıracak çareler üretmek için talibim bu göreve. Tabi ki herkesin oyunu almak istiyorum. Ama bu onların dünya görüşüne inandığım, onların dünya görüşüyle aynı şeyi düşündüğüm gibi bir anlama gelmiyor. O nedenle böyle yakıştırmaları da doğru bulmuyorum” ifadelerini kullandı.
'İzmir'de asla tutmayacak'
‘Adaylığınız ittifakı ikiye mi böldü?’ sorusuna da Soyer, “Valla yukarıda birileri bu seçimin parametrelerini, tercihlerini nereye çekmeye çalışırlarsa çalışsınlar sonuçta İzmirli şu tercihi yapacak; ‘Kardeşim benim seçeceğim aday, benim içinde yaşadığım kentin yaşam seviyesini yükseltecek mi?’, ‘Benim işsiz gencime iş bulması mümkün olabilecek mi?’, ‘Benim aşsız evime, aş gelmesini mümkün kılacak mı?’, ‘Benim içinde yaşadığım bu kentin kaldırımları, yolları düzgün olacak mı?’, ‘Önümdeki parkın ışıkları yanacak mı?’, ‘Ben daha rahat evime, işime ulaşabilecek miyim?’. Yani insanlar bunlarla meşgul ve bunlarla ilgili karar verecekler. HDP, FETÖ, PKK bütün bu hikaye birilerinin bir algı yaratarak bu objektif tercihleri, bu objektif seçimleri, objektif kriterleri yok saymaya çalışmasından ibaret. Ama İzmirli bunu yemez. İzmirli bunları ciddiye almaz. Hangi siyasi görüşten olursa olsun, İzmirliler gerçekten neyi seçtiklerini, neyi seçmeleri gerektiğini bilecek kadar olgun bir demokrasi kültürüne sahiptir. Bu bir başka kentte olsaydı, belki tutardı. Ama İzmir’de asla tutmayacak” diye cevap verdi.