CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı CHP'li belediyelere yönelik eleştirilerine yanıt vererek, "Sayın Erdoğan'ı gerçeklerle örtüşmeyen biçimde CHP'li belediyelere yönelik ithamlarda bulunmak yerine, OHAL'i çalışan kesimlerin haklarını gasp etmenin bir aracı olarak kullanmaktan vazgeçmeye davet etmeyi de bir görev biliriz" dedi.
CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Torun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün Denizli'de yaptığı konuşmada, CHP'li bazı belediyeleri hedef alan sözlerine yazılı bir açıklamayla yanıt verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Şişli İlçe Belediyesi'nde toplu sözleşme görüşmeleri aşamasında gündeme gelen grev konusuna değinen Torun, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan son dönemde Partimize yönelik eleştirilerinin bir parçası olarak bazı belediyelerimizi ve uygulamalarını hedefleyen değerlendirmeler yapmaktadır. En son 19 Ağustos tarihinde Denizli'de katıldığı bir toplantıda da, benzer eleştirileri tekrarlayarak CHP'li belediyelerin işçilerin haklarını vermediğini vurgulamıştır. Bu eleştirilerin merkezinde son dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul, Şişli İlçe Belediyesi'nde bu belediyelerimizde toplu sözleşme görüşmeleri aşamasında gündeme gelen grev konusu yer almaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yönetilen belediyelerde kaynak kullanımındaki temel ilke, hizmeti sağlayan işçilerimize verilen ücret ve diğer haklar ile vatandaşlara verilen hizmet için ayrılan kaynaklar arasında adil bir dengenin kurulmasıdır. Bu dengenin gözetilmesi belediyelerimizle işçilerimizi temsil eden sendikalar arasında zaman zaman anlaşmazlıkların doğmasına yol açmaktadır"
"OHAL SÜRECİNDE ERTELENEN ÇOK SAYIDA GREVİ HATIRLATMAK İSTERİZ"
CHP'li belediyelerin, işçilerinin hakkını verdiğini vurgulayan Genel Başkan Yardımcısı Torun, şöyle devam etti:
"Ancak şu bilinmelidir ki; Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönetiminde olduğu belediyelerde, demokrasiye ve adalete olan inancın bir parçası olarak sendikalarla zaman zaman uyuşmazlıklar yaşansa da, İzmir Büyükşehir örneğinde olduğu gibi, bu anlaşmazlıklar nihayetinde giderilmekte ve toplu sözleşmeler herkesi memnun edecek biçimde imzalanmaktadır. Bu nedenle 'İzmir'de işçilerin haklarını verin' diyen sayın Cumhurbaşkanı müsterih olmalıdır; CHP belediyeleri işçilerinin haklarını vermektedir.
İşçi haklarına bu derece duyarlı davranan sayın Cumhurbaşkanı'na bu vesileyle çok yakın zamanda işverenlere yönelik bir toplantıda söylemiş olduğu 'şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL'den istifadeyle anında müdahale ediyoruz, diyoruz ki hayır, burada greve müsaade etmiyoruz' sözünü ve OHAL sürecinde ertelenen çok sayıda grevi hatırlatmak isteriz. Bu vesileyle, sayın Erdoğan'ı gerçeklerle örtüşmeyen biçimde CHP'li belediyelere yönelik ithamlarda bulunmak yerine, OHAL'i çalışan kesimlerin haklarını gasp etmenin bir aracı olarak kullanmaktan vazgeçmeye davet etmeyi de bir görev biliriz. Bu hatırlatmaların ışığında, Cumhuriyet Halk Partililer olarak diyoruz ki; ne mutlu bizlere ki grevin konuşulabildiği belediyelerimiz var ve ne mutlu bize ki, İzmir örneğinde olduğu gibi, işçileriyle oturduğu toplu sözleşme masasından anlaşmayla kalkan belediyelerimiz var"