CHP Dış İlişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, memleketinde partililer tarafından davul zurna ile karşılandı. CHP İl Merkezinde gündeme dair açıklamalarda bulunan Yılmaz, "Bundan sonra iktidar olmak içim çalışma yapmalıyız. Biz iktidar olunca ancak bir şeyler düzelecek, yoksa bu iktidarın düzeni devam edecek. Hiç bir şey değişmeyecek. OHAL'i kaldırsa bu iktidar, yine OHAL varmış gibi muamele yapacak. Artık bundan sonra bu muhalefet psikozunu yıkıp atmalı ve iktidara dönük bir çalışma yapmalıyız" dedi.
Öztürk Yılmaz, şöyle konuştu:
"OHAL ile alakalı olmayan KHK'ler çıkarıldı"
"15 Temmuza giden süreçte hükûmet Türkiye'nin önünü kilitlemiştir. Türkiye hem içerde, hem dışarıda büyük bir yalnızlıkla karşılaşmıştı. 15 Temmuz'dan sonraki süreçte de olağanüstü hal ilan edildi, binlerce insan görevlerinden edilerek Türkiye'de 'OHAL' ile alakalı olmayan kanun hükmünde kararnameler çıkartıldı ve Türkiye'nin esasen yönetim yapısı değiştirildi ve 16 Nisan Referandumu ile de Demokrasi kurumsal olarak Türkiye'de bitti."
"Özgürlük, gökkubbe altında en kutsal mücadeledir"
"Ancak Demokrasiye inanan insanlar hala ayakta ve Maltepe meydanında Demokrasi özlemini dile getirdiler. Bizim yürüyüşümüz bir kişiden dolayı değil, elimizden kaybolup giden tek değerimiz olan Demokrasinin kaybolmasından dolayı başladı. Hak, hukuk, özgürlük mücadelesidir. Gök kubbe altında insanoğlunun en büyük mücadelesidir, en kutsal mücadeledir. Hiç kimse, hiçbir şahıs bizzati bu mücadelenin kendisinden daha değerli değildir. Onun bir özlemi, bir ideali gerçekleştirmek için hepimiz yollara düştük. 9 Temmuzdan sonraki Türkiye değişik olacak, Hükumet bu zamana kadar uyguladığı baskı politikasıyla muhalefeti sindirmeye çalıştı, sivil toplumun belini kırmaya çalıştı ve Türkiye'de maalesef kutuplaşmayı başardı. Ancak 9 Temmuz Türkiye'deki kutuplaşmaya son verme yönündeki en güçlü iradedir. Her kesimden sivil insanlar barışçıl bir şekilde bu günde Adalet, Demokrasi ve özgürlük özlemlerini haykırdılar. ve bu 9 Temmuz Türkiye'de artık yeniden demokrasinin tesisi edilmesi yönündeki iradenin şekillendiği bir tarihtir."
"OHAL normalleştiriliyor"
"OHAL ile yaşamaya toplum alıştırılmak isteiyor ama bilmeliyiz ki artık OHAL, anormal Olağan üstü hal olmaktan çıkartılıyor, sanki normal hayatın bir parçasıymış gibi takdim edilmeye çalışılıyor. Utanılacak bir durum, ilk yıllarında hak, özgürlük diyen ve onu kullanarak iş başına gelen Hükumet şimdi OHAL'i savunur hale geldi. Özgürlükleri kesme konusunda kendisine yöneltilen eleştirileri artık kötü niyetli eleştiriler olarak tarif etme noktasına geldi. Hükumet Demokratik özelliklerini kaybetti ve maskesini düşürdü."
"Demokrasinin köküne incir ağacı dikilmiştir"
"Türkiye'de Otokrasi ve tek adamlık rejimi yerleşiyor. Sayın Cumhurbaşkanı sabah partisinin grup toplantısında parti başkanı olarak konuşuyor, öğleden sonra Saray'da muhtarları Cumhurbaşkanı olarak kabul ediyor. Bu Türkiye'de güçler ayrılığını bitiren tablodur. Artık güçler ayrılığından değil, biz güçlerin birleşmesinden, tekrardan toplanmasından ve tek kişinin hakimiyetinden bahsediyoruz. Demokrasinin köküne incir ağacı dikilmiştir. Biz güçler ayrılığını tekrar nasıl tesis edeceğiz."
"Artık iktidara dönük çalışma yapmalıyız"
"Sayın Cumhurbaşkanını sistem içerisinde normal olması gereken Anayasal sınırlara nasıl çekeceğiz. Çok açık söyleyeyim artık iktidara dönük çalışma yapmalıyız. Bizim muhalefet psikozunu yıkıp atmamız lazım. ve bunun için uğraşmamız lazım. 9 Temmuz bize tünelin ucunda bir ışığın olduğunu gösterdi ve artık ona dönük çalışma yapmamız lazım."
"Saddam rejimi gibi Erdoğan rejiminden bahsediliyor"
“Türkiye negatif bir algı ile özdeşleşen bir ülke haline getirildi. Eskiden Türkiye, dışardakilerin gözüyle nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan demokratik ve laik bir ülkeydi. Şimdi ise nüfusunun çoğunluğu yine Müslüman ama otokratik tek adam rejimine dönüşmüş bir ülke olarak takdim ediliyor. Eskiden hiçbir Cumhurbaşkanının adıyla bir rejim tarif edilmezdi. Ama ilk defa Erdoğan rejiminden bahsediliyor. Sanki Kaddafi rejimi, Saddam rejimi, İslam Kerimov rejimi gibi Erdoğan rejiminden bahsediliyor"