CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin önemli gündemlerinden birinin cezaevlerindeki durum ve infaz kanunu beklentisi olduğunu ifade etti. Özel, açıklanan ekonomi paketini ise eleştirdi.
Özel, cezaevlerindeki kapasite artışının illere göre homojen dağılmadığı için 20 kişilik koğuşlarda 60 kişinin yattığını söyleyerek, şunları kaydetti:
“CHP olarak cezaevlerindeki kapasite sorununa eskiden beri dikkati çekiyoruz. Cezaevlerimiz kalabalık, cezaevleri sağlıksız, insan onurunu incitecek şartlarda infaz gerçekleşiyor. Cezaevleri artık nöbetleşe uyunan, neredeyse nöbetleşe nefes alınan bir noktaya gelmiştir. Bu konu CHP dışında bir partinin de 2018'de gündemine girdi. MHP tarafından seçim vaadi olarak bir beklenti yarattı. Anlaşılıyor ki o duygular, o beklenti istismar edilerek kullanıldı. AK Parti, önceki yıl ittifak ortağının istismar ettiği bu alanı istismar alanı olarak gördü. Seçimlerden sonraki süreçte, 'Ceza indirimini gündemimize alacağız' denildi ve cezaevlerinde tutulanlar ile yakınlarının yüksek beklentilerine sebebiyet vermişlerdi. Ancak seçim geçti ne AK Parti ne de MHP bu konuda oralı olmadı."
“Coronavirüs salgını ikna etti”
Özel, AKP’nin birinci yargı paketi ile konunun gündeme geleceğini duyurduğunu ancak bunun gerçekleşmediğini ifade etti. Özel, AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş’un, bugün yaptığı açıklamada, ikinci yargı paketinin gelecek hafta geleceğini ancak infazın burada olmayacağını, infaz kanunu düzenlemesinin siyasi partilerle görüşüleceğini söylediğini belirtti. CHP'nin, AKP ve MHP'yi infaz düzenlemesi konusunda ikna edemediğini, coronavirüs salgınının ise bu iknayı gerçekleştirdiğini kaydeden Özel, şöyle devam etti:
“İnfaz düzenlemesine olumlu katkı vereceğiz”
"Burada konuya yaklaşımımız, tarihsel yaklaşımımızla uyumludur. Türkiye'deki cezaevlerinin kapasite sorunu vardır. Cezaevlerinde insanlık dışı bir infaz sistemi uygulanmaktadır. Bu konuda yapılacak düzenlemeye olumlu katkı vereceğiz. Temel yaklaşımımız, reddedici değildir, uzun süredir yaptığımız çağrının karşılık bulduğunu görüyoruz. Üzerinde çalışacağız ve olumlu katkı sağlayacağız. Hasta, tutuklu ve hükümlülerin bir an önce cezaevlerinden tahliye edilmesi gerektiği çağrımızı yineliyoruz. Coronavirüs en çok hastaları tehdit ederken, salgının yayılma riski nedeniyle bir düzenleme yapılması tartışması varsa, hasta tutuklu ve hükümlüler farklı adli kontrol yöntemleriyle evlerinde ya da hastanelerde denetim altında tutulmalıdırlar. Düzenleme sadece hükümlüleri kapsamaktadır. Ancak cezaevlerindeki sorunun önemli bir kısmı tutuklularla ilgili. İçeride yılları aşan sürelerde sadece iddianame bekleyenler var. Bugün Türkiye'de çok sayıda tutuklu ön infaz görmektedir. Belki de hiç ceza almayacakları davalardan ön infaz görmektedirler. Bunun için düzenlemeyi sadece hükümlüler için yapmak sorunun önemli bir kısmını da dışarıda bırakmak olur."
“Bilim Kurulu'na TTB ve TEB dahil edilsin”
Özel, coronavirüs konusunda karar alıcıların daha ciddi önlem alması, vatandaşların da uyarılara kulak vermesi gerektiğini vurguladı.
Özel, "Sağlık Bakanlığını da Bilim Kurulunun aldığı kararlara aynen ve hemen uymaya davet ediyoruz. Bazen saatlik gecikmelerin bedeli ağır oluyor. Günlerce süren gecikmeler ve günler sonra verilen tavsiyelere uyumun bir anlamı olmuyor. Bilim Kurulunun kararlarına tam uyum ve kurula başta Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Eczacılar Birliği (TEB) olmak üzere uzmanlık derneklerinin de dahil edilmesini önemsiyoruz. Cumhurbaşkanına çağrımız; sağlık meslek örgütleriyle iletişime geçin, katkı alınız, görev ve sorumluluk veriniz ve krizin yönetiminde ortaklaşınız" diye konuştu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, TBMM Genel Kurulundaki dünkü sunumunda yeni hiçbir şey duymadıklarını ileri sürerek, Koca'nın aynı gün bir köşe yazarına verdiği mülakatta daha çok yeni bilginin bulunduğunu savundu.
“Türkiye test aşamasında yavaş”
Dünya Sağlık Örgütü’nün "test" uyarılarının çok önemli olduğunu belirten Özel, Türkiye'nin test aşamasında yavaş hareket ettiğini, mümkün olan en çok yerde, en fazla testin yapılması gerektiğini kaydetti. Özel, "Sayın Bakan'ın '81 ilde test yapabiliriz' yaklaşımlarında müjdelenenlerle gerçekleşenlerin birbirini tutmadığını görüyoruz" dedi.
Erdoğan tarafından açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı kapsamındaki bazı istihdam müjdelerini olumlu karşıladıklarını ama bunların bir başka yerde isyan yarattığını iddia eden Özel, 20 bin öğretmen atamasının doğru olduğunu ancak görev bekleyen 600 bin sağlıkçının, "Bugünlerde bize bir görev gelmiyorsa hangi günlerde gelecek" diye sorduklarını söyledi.
“Açıklanan paketin corona ruhuyla uzaktan yakından ilgisi yoktur”
Özel, Ekonomik İstikrar Kalkanı paketine bakıldığında, Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, coronavirüsün yarattığı tehdidi algılayamadığını ya da hafife aldıklarını gördüklerini söyledi. Özellikle bu durumu, borsadan hisse almak için bir fırsat olarak nitelendirilmesini talihsizlik olarak gördüklerini vurgulayan Özel, şöyle devam etti:
"2020'nin büyüme yılı olacağını söyleyen Albayrak'ın kendisi açısından meselenin farkında olmadığını görüyoruz. Pakette uçağın KDV'sinin indirilmesi var ama Sağlık Bakanlığının önerisi bırakın uçağa binmeyi, 'seyahat etmeyin', 'evden çıkmayın'dır. Pakette konaklama vergisinin ertelenmesiyle turizm noktasında teşvik var ama bugünün meselesi evden çıkmamalıdır. Elbette turizmciye destek önemlidir ama bugünde o paketten başka şeyler de beklenmektedir. Açıklanan paketin korona ruhuyla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Sosyal yardımlaşmanın artırılmasına harcanacağı ifade edilen 2 milyar da olmasa, garip gurebaya, fakir fukaraya hiçbir şey yok bu pakette. Elektrik, su, doğal gazda vergi indirimi dahi yoktur. 'El yıka' diye kamu spotu dönmektedir, bu eller su ile yıkanmaktadır. Sen açıkladığın paketle buna bir çare bulacaksın.
“32 dişi sağlam damat gülerek alay ediyor”
Yaşananlar karşısında 'Korkmayın, devlet burada, kimse işsiz kalmayacak' diyen bir devlet başkanı yok. Zaman zaman 'Ey Macron' diyorsunuz ama o Macron 300 milyar avro ayırmış ve 'Kimse işsiz kalmayacak.' diyor. 'Ey Merkel' diyorsunuz ama o Merkel, 550 milyar avro ayırmış ve 'Devletimiz güçlü, hiç kimse korkmasın, aşarız' diyor. Beğenmediğimiz, yarımızdan küçük Polonya 54 milyar dolar ayırmış. Kanada 84 milyar dolar ayırmış. Bizim ayırdığımız sadece 15 milyar dolara karşılık geliyor. Benzer ülkelerin 20'de birini ayırmışız. Tek dişi kalmış canavarlar kendi halklarını, milletlerini canavar gibi korurlarken, bizim 32 dişi sağlam damat gülerek alay ediyor; 'Borsadan hisse alma zamanı' diyor."
(AA)