CHP'li Özel: "Bu ülkenin bir kurucusu vardır"

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) eski üyesi Ayhan Oğan'ın katıldığı bir televizyon programındaki, "15 Temmuz günü yeni bir devlet kurduk

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) eski üyesi Ayhan Oğan'ın katıldığı bir televizyon programındaki, "15 Temmuz günü yeni bir devlet kurduk. Kabul etseniz de, etmeseniz de kurduk. Bu devletin kurucusu da Recep Tayyip Erdoğan'dır" sözlerini eleştirirken suç işlediğini savundu.

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Ayhan Oğan'ın katıldığı bir televizyon programındaki, "15 Temmuz günü yeni bir devlet kurduk. Kabul etseniz de, etmeseniz de kurduk. Bu devletin kurucusu da Recep Tayyip Erdoğan'dır" sözlerini eleştirirken suç işlediğini savundu. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na oramiral yerine koramiral atanmasını da eleştiren Özel, "Dünyanın en güçlü ordusunu madara, rezil- rüsva ettiler" dedi.

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Ankara Valiliği tarafından 30 Ağustos törenlerinin iptal edilmesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na 1 koramiralin atanması ve AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Ayhan Oğan'ın bir televizyon kanalındaki (açıklamaları konusunda açıklamalarda bulundu. CHP Grup Başkanvekili Özel, ilk olarak Ankara Valiliği tarafından IŞİD terörü gerekçe gösterilip, 30 Ağustos kutlamalarının iptal etmesini değerlendirdi. Milletvekili Özel, terör sebebiyle 7'nci Uluslararası Büyük Ankara Festivali için yasak getirilmezken 30 Ağustos kutlamalarının yasaklanmasını anlayamadıklarını söyledi. CHP'li Özel, şöyle dedi:

"OHAL bahane edilerek Ağustos ayı içerisinde yapılacak her şey yasaklandı. Hatta açıklık grevi yapmak, oturma eylemi, basın açıklaması yapmak yasaklandı. Nihayetinde 30 Ağustos kutlamaları DEAŞ teröründen endişe edilerek yasaklandı. Burada bir içtenlik olduğunu düşünsek belki bu yasaklamaları kabul etmek mümkün. Ama görünen o ki, 7'nci Uluslararası Büyük Ankara Festivali yasaklanmadı. AK Parti'nin bütün yöneticilerinin var güçleriyle katıldığı, hatta bu kadar şehitlere rağmen çalgılı, eğlenceli bir festival IŞİD teröründen etkilenmiyor ama 30 Ağustos gösterileri etkileniyor. Bugün yapılan işte, AK Parti'nin milli bayramlara düşman olduğu, Cumhuriyet'in kazanımı ile değerlerini yıpratmak, hafızasını silmek ve bu büyük kurtuluş destanını, Atatürk'ün hatırasını aşındırmak ve yok etmek olduğu çok açık ortada. OHAL ilan edildiğinde hepsi bir ağızdan şunu söylemişlerdi; 'OHAL'i millete değil devlete ilan ediyoruz.' Ancak şimdi Ankara'da basın açıklaması yapmak dahi yasak. Bir araya gelmek, konser vermek yasak. Şimdi bunları yapmak isteyenler vatandaş mı devlet mi? Hani OHAL devlete ilan ediliyordu? Hani vatandaş etkilenmeyecekti? Cerrattepe'deki köylü teyzeden, Soma'da evladını kaybetmiş anneye kadar OHAL'den herkes etkileniyor. Ancak, seslerini çıkarmaları yasak. Ancak 7'nci Uluslararası Büyük Ankara Festivali, Melih Gökçek'in Ankara'da yapmış olduğu en büyük organizasyon, bütün ihtişamı ve masraflarıyla, kaynakları çarçur etmesiyle, bu kadar şehit varken eğlencesiyle hepsi serbest. Sanki Ankara Türkiye'de değil başka bir ülkeni topraklarındaymış gibi. 30 Ağustos gibi Türkiye'yi var edecek her şeye ise yasak koyuyorlar. Bu çifte standart ve Cumhuriyet düşmanlığıdır, ayrımcılıktır. AK Parti'nin kendini devletin sahibi görmesi, her şeyin yandaşa, kendisine serbest olup vatandaşa yasak olmasıdır."

"BUNDAN DERS ALINACAK BİRŞEY VAR"

Milletvekili Özel, açıklamasının ikinci kısmında ise, Yüksek Askeri Şura'da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bir oramiral yerine bir koramiral atanmasını eleştirdi. Ergenekon ve Balyoz davaları ile ordunun içinin boşaltıldığını belirtip, bundan ders alınacak çok şey olduğunu vurgulayan Özel şöyle devam etti:

"Devamında bu FETÖ laneti yüzünden görev yapacak asker kalmazken, 'Bu kumpas davaları milli orduya suikasttır. Özellikle Deniz Kuvvetleri'nin ciğerini sökmektedir' diyorduk. O gün FETÖ ile birlikte bu kumpas davalarına yön verenler Atatürkçü, milli, vatansever subayları bertaraf edenler bugünlerde atayacak Deniz Kuvvetleri Komutanı bulamıyor. O operasyonların tamamını AK Parti- FETÖ ile birlikte yaparak, birlikte sahiplendi. 'Biz hep masumiyet karinesi' derken, onlar hep bir ağızdan 'Ateş olmayan yerden duman çıkmaz' diye bağırıyorlardı. O dönemdeki masum subaylar, albaylar bugün eğer general, amiral olabilse bugün bu sıkıntılar yaşanmayacaktı. AK Parti'nin önce Balyoz, Ergenekon ve askeri casusluk davalarındaki sorumluluğundan dolayı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından ve milli ordumuzdan özür dilemesi gerekmektedir."

"DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ORDUSUNU MADARA, REZİL RÜSVA ETTİLER"

CHP'li Özel, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki atamanın ordudaki emir komuta zincirini bozduğunu belirtip, "Oramiral varken koramiral ataması koskoca bahriyede bir oramiralin bir koramiralin altında görev alması sonucunu doğurmuştur. Eğer o oramiral rütbesine rağmen bu görevlere layık değilse, halen neden orduda durmaktadır? Yok o oramiral bu görevlere layık ise altındaki bir koramiralin emrine niçin girmektedir? Bu sorular cevap beklemektedir. Ama dünyanın en güçlü ordusunu madara, rezil rüsva ettiler. Türkiye Cumhuriyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri bunları hak etmemektedir" dedi.

"AYHAN OĞAN SUÇ İŞLEMİŞTİR"

Milletvekili Özel, AKP MKYK üyesi Ayhan Oğan'ın bir televizyon kanalında katıldığı programdaki sözlerine de sert tepki gösterdi. Oğan'ın anayasal düzeni bozmak istediği gerekçesiyle suç işlediğini savunan Özel, "Bir televizyondaki tartışma programında AK Partili bir eski yönetici biri çıkıp, '15 Temmuz günü yeni bir devlet kurduk. Kabul etseniz de, etmeseniz de kurduk. Bu devletin kurucusu da Recep Tayyip Erdoğan'dır' demiştir. Bu kişi, anayasal düzeni yıkma suçu işlemektedir. Ayhan Oğan denen bu zat, TCK 309'un maddesine göre açık suç işlemektedir. Anayasal düzeni yıkmayı kafaya koyduğunu açıkça söylemektedir. Buradan tüm Cumhuriyet savcılarını uyarıyoruz. Bu kişinin bu ifadeleri suç kapsamındadır. Bugün, anayasal düzene karşı işlenen suçlar en önemli suçlarken, savcıların hala harekete geçmemiş olmasını kabul edilebilir bulmuyoruz. TCK'nın 309'uncu maddesine göre parti olarak kendi hakkında suç duyurusunda bulanacağız" diye konuştu.

"AK PARTİ NE YAPACAK?"

Özel, AKP'li Oğan'ın hakkında partisi tarafından disiplin işlemleri başlatılmadığı takdirde bu söylemlerin AKP'nin söylemleri olarak tescil edileceğini öne sürerken, "AK Parti, 29 Ekim 1923'te kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin yerine yeni bir devlet kurulduğuna ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk yerine bir başkasını kurucu olarak ilan edilmesine sessiz kalırsa bu ayıba ve rezalete ortak olmuş demektir. Yarından tezi yok AK Parti'den kurumsal bir açıklama bekliyoruz. AK Parti'nin sözcülerine, grup başkanvekillerine sesleniyoruz; 'Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Ayhan Oğan'a ne yapacaksınız? Sırtını sıvazlayıp, aferin mi diyeceksiniz yoksa o meczuba haddini mi bildireceksiniz?" diye sordu.

"BU ÜLKENİN 1 KURUCUSU VARDIR"

"Bu ülkenin bir kurucusu vardır. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür" diyen Milletvekili Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Paranın üzerindeki resim bu ülkenin kurucusuna aittir. Onun yerine bir başkasını kurucu olarak telaffuz etmek bu ülkeye de bu ülkenin şehit kanlarıyla sulanmış topraklarına da ihanettir. Dünyanın hiçbir yerinde kurucu liderlere dil uzatılmaz, yerine isim telaffuz edilmez. Kuruluş hikayesi ve kurucu liderler küçük düşürülmez. Bugün o meczup ağzı ile söylene bu yaklaşım AK Parti ve Türkiye Cumhuriyeti savcıları tarafından soruşturulmaz, kovuşturulmaz ve cezalandırılmaz ise bu kişinin ifadeleri yaygınlık kazanacaktır. Gizli ajanda açılmıştır. Zihnin arkasındaki dudaklardan dökülmüştür. Allah şaşırtmıştır. Cami duvarına pislik yapılmıştır. Artık sizi bu milletin tokatından kimse koruyamaz. Ona da buna da dil uzattınız. Ama ne zaman bu ülkenin kurucu yerine bir başkasının adını söylediniz, şimdi milletin tokatı gelir. Milletin değerlerine saldırdınız bedelini er ağır şekilde ödeyeceksiniz. AK Parti ne için oy istemiş, şimdi ne yapmaktadır? Referandumda biz, 'Bu bir rejim değişikliğidir' derken, Binali Yıldırım çıkıp, 'Bu bir sistem değişikliğidir' diyordu. Başkanlık, başkanlık al sana başkanlık. Adam kendisini Atatürk'ün yerine koymaya çalıştı. Madem öyle bir söz söyleyecektiniz bunu referandum öncesinde de söyleseydiniz. 'Biz, yeni bir ülke inşa ediyoruz' deseydiniz. 'Biz bu ülkenin kurucusu olarak Atatürk dışında birini görüyoruz' deseydiniz. Bugün gelinen noktada madem bunları söylemediniz, yalan söyleyip kandırdınız, bu hainliğin ve ihanetin bedelini size vatandaş en ağır şekilde ödetecektir."

Türkiye Haberleri