CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat sosyal medya platformu Twitter üzerinden paylaşımlarda bulundu.
Karabat paylaşımlarında şu ifadeleri kullandı:
"Bütçe kontrolünü kaybeden AKP, özel sektörde sermaye kontrolüne gitmeye başladı. İhracatçının, müteşebbisin cirolarında zorunlu kesintilerle finansman kaynağı yaratıyor. İş tehlikeli boyutta, tek tek anlatalım... Yılbaşı sonrası ihracat gelirinin %25’ini Merkez Bankası’na satma zorunluğu getirildi. Daha sonra bu oran %40’a çıkarıldı. Türkiye’nin ekonomisini şu anda yüzdüren ihracatçılara sorulmadı bile. Ama yetmedi. Ülkenin döviz ihtiyacını bunlar da kapatmıyordu. Dendi ki Merkez Bankası’na satılan bu paralar ucuz kredi olarak ihracatçıya geri verilecek. Sizden zorla para alınıyor, daha sonra bu para size faizli kredi olarak ödeniyor. AKP’nin dahiyane ekonomi politikası işte bu, ama bitmedi... AKP’nin 20 yılda inşa ettiği ekonomi modelinde üreticinin büyük kısmı ara mal ve hammadde ithalatına bağımlı. AKP, sanayide dolar üzerine bir temeli bilerek attı ve şimdi çıkmış diyor ki 'Liralaşma için döviz sözleşmelerini TL’ye çeviriyorum'. 150 milyar dolardan fazla döviz borcu olan Hazine garantili projelerle geleceğimizi ipotek eden AKP, bu sözleşmeleri TL’ye çevirmiyor fakat sanayiciye “Ödemeni TL ile yap” diye zorunluluk getiriyor. Ama bu da AKP’nin açıklarını kapatamıyor. Özel sektörümüz sanki “Kaynayan kurbağa sendromu”nu yaşıyor, başına gelenlerin farkında değil. Küçük yüzdelerle başlayan sermaye kontrolleri yakında daha da büyüyecek. Çünkü AKP’nin bütçe ve döviz açığını düzeltecek bir silahı kalmadı. Vergiler, KKM faizleri, Hazine garantileri, ihaleler ve kadrolaşma ile vatandaşlardan alıp kendi yandaşlarına sermaye transferi yapan AKP, elbette özel sektörün de cebindeki parayı alacaktı. İşte o noktaya geldik. Döviz satıp-almaktan kur zararıyla boğuşan ihracatçılar yakayı bir kere AKP’ye kaptırdılar. İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi (İGE AŞ) isimli bir şirket kuruldu ve buranın da sermayesi ihracatçılardan yapılacak kesintiyle oluşturuluyor. İGE AŞ de aynı... İhracatçıdan zorla kesinti yap ve onlara kredi ile geri ver. Hani Merkez Bankası uygun şartlarda kredi verecekti? Eximbank ne güne duruyor? Bunlar yetmiyor diye İGE AŞ’yi kurduysanız o zaman MB’ye zorla satışı bırakın. Bir yerde büyük oktanlı para dönüyorsa, AKP ne yapar eder oraya mutlaka müdahalede bulunur. Son örneğini e-ticaret yasasında görüyoruz. Platformların cirolarının bir miktarına “fon” adı altında el konacak. Reklamlara dahi kısıtlama geliyor. Burada deniliyor ki “Türkiye’nin e-ticaret altyapısı güçlendirilmesi, KOBİ’lerin desteklenmesi için bu fon kullanılacak.” Rakamlara dikkat! 60 milyar TL’yi aşıyorsa cironun %5’i, 75 milyar TL’yi aşıyorsa %30’u fona gidecek. 2021’de e-ticaret 380 milyar TL’yi aştı, bu yıl 600 milyar TL’yi bulması bekleniyor. Siz bakmayın yanıltıcı ürünlere karşı ve KOBİ’leri korumak için laflarına... Burada esas amaç yüz milyarlarca liralık ticaretin kontrolünü ele geçirmek. Yaptığım incelemelerde ihracatçıların ve sanayicilerin sermaye yapılarının giderek bozulmaya başladığını gözlemliyorum. Sermayesi sarsılan müteşebbis rekabette geri kalır, yatırım yapamaz ve iflasa kadar sürüklenir. Merkez Bankası’nın 128 milyar dolar rezervini sattılar, yetmedi. İhracatçının dövizine el koyuyorlar ama yine de dolar düşmüyor. Yurtdışından kimse güvenip yatırıma gelmiyor. Ne yapsalar nafile! AKP çökerken, özel sektörü de çökertiyor. Kısa ve net söyleyeyim: AKP tasarruf yapmak yerine özel sektörün gırtlağına basıyor. Biz ise hem emekçilerin, hem müteşebbislerin, hem de sanayicilerin hakkını savunuyoruz. Adil, rekabetçi ve hak yenmeyen bir ekonomiyi hep birlikte el ele inşa edeceğiz"