Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 2022 yılında Halk TV, TELE 1, KRT TV, Fox TV ve Flash TV’ye toplam 17 milyon 335 bin lira tutarında 54 kez cezai yaptırım uyguladı. Üst Kurul; TGRT, Beyaz TV ve ATV’ye de toplam 1 milyon 674 bin lira tutarında 4 ceza verdi. A Haber, Ülke TV, Kanal 7 gibi televizyon kanallarına herhangi bir ceza verilmedi. RTÜK Üyesi İlhan Taşcı, “2023 yılı televizyon yayıncıları bakımından 2022’den daha sert geçecek diyebiliriz. Çünkü Ebubekir Şahin, yukarıdan aldığı talimatla gözünü daha da karartacaktır, oradakilerin gözüne girebilmek için. Bugüne kadar hukuk tanımayan anlayışı bize bunu net olarak ortaya koymuştur” dedi.
Taşcı’nın hazırladığı RTÜK 2022 Karnesi'ne göre; 2022 yılında Halk TV’ye 23, TELE 1’e 16, KRT TV’ye 6, Fox TV’ye 4, Flash TV’ye 4 defa olmak üzere toplam 54; TGRT’ye 2, Beyaz TV’ye 1, ATV’ye 1 defa ceza verirken A Haber, Ülke TV, Kanal 7, TV Net ve TV 24’e ise cezai yaptırım uygulamadı.
Cezalar 17 milyonu geçiyor
Üst Kurul’un Halk TV, TELE 1, KRT ve Flash TV’ye verdiği cezaların toplamı 17 milyon 335 bin lira tutarında olurken TGRT, Beyaz TV ve ATV’ye uygulanan cezaların toplam miktarı 1 milyon 674 bin lira olarak kaydedildi. RTÜK, son olarak 21 Aralık’ta Halk TV’ye 3 kez yayın durdurma, TELE 1 ve Fox TV’ye idari para cezası verildiğini açıklamıştı.
Ebubekir Şahin’in başkan olduğu dönemde doğrudan doğruya ceza kesilecek kanallar belli
İlhan Taşcı, “Ebubekir Şahin’in başkan olduğu dönemde doğrudan doğruya ceza kesilecek kanallar belli. Sadece o kanalların içindeki hangi yayınlara cezaların verileceği seçiliyor ve nokta atışlarıyla, talimatla hazırlanan raporlar Kurul’a getiriliyor. Gelen raporlar da oy çokluğuyla geçiyor” dedi.
'Belirlenmiş olan kanallara, yayınlara nokta atışı cezalandırmalar yapılıyor'
RTÜK’teki izleme uzmanlarının hazırladığı raporların Üst Kurul’a başkan aracılığıyla sunulması gerektiğinin doğru olduğunu savunan Taşcı, “Aşağıdan yukarıya gelmesi gereken raporlar, yukarından gelen talimatla aşağıya hazırlatılıyor ve belirlenmiş olan kanallara, yayınlara nokta atışı cezalandırmalar yapılıyor. Ben, 5 yıldır, 6 aylık dönemlerle bu karneyi, yani RTÜK’ün özellikle haber kanallarına yönelik yayıncılık anlayışına nasıl baktığını gösteren karneyi açıklıyorum. Artık şu tabloyu açıklamaktan, hazırlamaktan ve çıkan şu sonuçtan ben, bir üye olarak hicap duyuyorum” diye konuştu.
Hazırladığı karnenin detaylarını aktaran Taşcı, şunları söyledi:
'Bu kanalların ortak özelliği; iktidarı, sarayı yeri geldiğinde sorgulayan, eleştiren, hatta ve hatta saray ve iktidar tarafında çok da haz edilmeyen televizyon kanalları'
“Halk TV’ye 23 ceza… TELE 1’in 16 cezası var. KRT’nin 6, Fox’un 4, Flash’ın 4 cezası var. Toplamda baktığınızda 54 ayrı ceza kesilmiş ve bunların karşılığında 17 milyon 335 bin lira para cezası kesilmiş. Bu kanalların ortak özelliği; iktidarı, sarayı yeri geldiğinde sorgulayan, eleştiren, hatta ve hatta saray ve iktidar tarafında çok da haz edilmeyen televizyon kanalları. Diğer tarafa bakıyorsunuz; orada da öyle bir tablo çıkıyor ki karşınıza. Burada 54’ü görüyorsunuz, toplam ceza; öbür taraf 4. Şimdi A Haber sıfır, Ülke TV sıfır, TV 24 sıfır, Kanal 7 sıfır, TGRT 2, Beyaz TV 1. Bir tane de nazar boncuğu niyetine ATV’ye ceza.
'17 katlık bir fark çıkıyor. bir taraf 1 milyon; eleştirenlere bakıyorsunuz, 17 milyon, hatta 18 milyona yakın ceza ile karşı karşıyalar'
Ceza sayılarına baktığınızda, arada 14 katlık bir fark var. İktidarı eleştirenlere, sorgulayanlara 54 ceza kesilmiş; kendini iktidara yakın konumlandırmış bir yayın anlayışına sahip televizyon kanallarına 4. Bunun bir ekonomik boyutu var. 17 katlık bir fark çıkıyor. Bir taraf 1 milyon; eleştirenlere bakıyorsunuz, 17 milyon, hatta 18 milyona yakın ceza ile karşı karşıyalar.
'Buradaki hukuksuzluğu, vicdansızlığı anlatmaya gerek yok, çünkü tablo kendini anlatıyor'
Buradaki hukuksuzluğu, vicdansızlığı anlatmaya gerek yok, çünkü tablo kendini anlatıyor. Son dönemde, özellikle son birkaç aydır Üst Kurul toplantılarında çıkan kararlara baktığınız zaman, sistematik bir biçimde artış görüyoruz cezalarda. Raporların içinde ciddi anlamda zayıflama görüyoruz. RTÜK’ün kendi özel yasasına aykırılıklar tespit edilmemiş olsa bile rapor hazırlatılması talimatı geliyor, çünkü talimatlar yukarıdan geliyor. Bunu anlayabilmemizin en önemli göstergesi; RTÜK, 9 kişilik bir heyet halinde çalışıyor.
'Bu, bize, cezalandırılmak üzere hazırlanan raporların ceza verilmek ve onaylanmak üzere kurula getirildiğini gösteriyor'
Ne hikmetse 1 Ocak-31 Aralık 2022 tarihinde Üst Kurul’un gündemine gelmiş, Üst Kurul tarafında değerlendirilmiş olup da ‘bunda cezai yaptırıma yer yoktur veya idari yaptırıma yer yoktur’ şeklinde bir kararla sonuçlanmış bir tek karar yok, sıfır. Bu, bize, cezalandırılmak üzere hazırlanan raporların ceza verilmek ve onaylanmak üzere Kurul’a getirildiğini gösteriyor. Düşünsenize, bu raporların Üst Kurul üyeleri açısından hiçbir bağlayıcılığı yok.
Tabii ki izleme uzmanı kendi kanaatini belirtebilir, orada bir yaptırıma ihtiyaç olduğunu değerlendirebilir ama nihai olarak bu kararı verecek olan RTÜK’tür. Bir yıllık tabloya bakıyorsunuz, bir tek rapor yok. Nasıl olur da her uzmanın hazırladığı rapor cezayla sonuçlanabilir? Bu, sadece ve sadece talimatla hazırlanmış raporun adrese teslim cezasıyla mümkün olabilir. Zaten biz, bunun bu şekilde olduğunun farkındayız. Bunun mücadelesini Kurul’da da veriyoruz.”
RTÜK tarafından alınan ceza kararlarında bu yıl yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin önemine vurgu yapan Taşcı, şöyle devam etti:
'RTÜK’ün temsil ettiği iradenin nihai hedefi, başta sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, muhalefet partilerinin liderlerinin çözüm önerilerinin duyulmasını engellemek'
“Cezaların bu kadar artması, içeriklerin boşalması ve yayıncıların her Üst Kurul toplantısından sonra daha ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalması, oldukça manidar bir zamanlamaya sahip. Neden? Çünkü Türkiye, artık bugün itibariyle 2023’te seçime giden bir ülke. Seçime giden bir ülkede en önemli kaynaklardan birisi televizyonlar, radyolar olacaktır. RTÜK’ün temsil ettiği iradenin nihai hedefi, başta ana muhalefet partisi genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, muhalefet partilerinin liderlerini ve sözcülerini susturmak, onların seçim sonrası çözüm önerilerini duyurmasını engelleme hedefi var burada. Bir; ana muhalefet partisini genel başkanı ve muhalefet partilerinin liderlerini ve sözcülerini susturmak. İki; onların çözüm önerilerinin halka duyurulmamasını sağlamak gibi bir misyonla hareket ediyor RTÜK.”
'2023 yılı televizyon yayıncıları bakımından 2022’den daha sert geçecek diyebiliriz. Çünkü Ebubekir Şahin, yukarıdan aldığı talimatla gözünü daha da karartacaktır'
Ebubekir Şahin’in başkanlığı dönemindeki RTÜK’ten basın özgürlüğüne saygı gösterilmesini beklemediğinin altını çizen Taşcı, “2023 yılı televizyon yayıncıları bakımından 2022’den daha sert geçecek diyebiliriz. Çünkü Ebubekir Şahin, yukarıdan aldığı talimatla gözünü daha da karartacaktır, oradakilerin gözüne girebilmek için. Bugüne kadar hukuk tanımayan anlayışı bize bunu net olarak ortaya koymuştur. Basın, ifade özgürlüğü, haber alma hakkı, demokrasi ve hukukun üstünlüğü, bizim için kutup yıldızı. Bizim mücadelemizin yol göstericisi bunlar. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in yönetimindeki bir üst kuruldan ben insan haklarına uygun, toplum vicdanını yaralamayan kararlar almasını veya basın özgürlüğüne saygı göstermesini bekleyecek kadar da hayalperest değilim” diye konuştu.
'Durum vahim ama bana göre hiçbir zaman umutsuz değil'
2023 yılında basın özgürlüğü açısında umudunu koruduğunu belirten Taşcı, “Bu çizdiğimiz tablo belki de çok iç karartıcı olarak görünebilir. Durum vahim gibi de görülebilir ki durum vahim, ama bana göre hiçbir zaman umutsuz değil. Ben, 2023 yılından çok umutluyum. RTÜK’ün hukuka saygılı, yayıncıların özgür yayıncılık yapmasını sağlayan ve özgür bir rekabet ortamında basın özgürlüğünü sonuna kadar korumaya çalışan, halkın haber alma hakkına saygı gösteren bir RTÜK anlayışının inşa edileceği umudunu taşıyorum” dedi.