Sağlık Bakanlığı'na ait Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi tarafından Türkiye'nin sağlık hizmetlerini dünyaya tanıtmak ve sağlık turizmine değer katmak amacıyla 'Health Türkiye' adında bir marka geliştirdiği duyuruldu. CHP Sağlıktan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
"Health Türkiye, Hz. İbrahim fıkrası gibi"
Gamze Akkuş İlgezdi, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 'Health Türkiye' söylemlerini Hz. İbrahim fıkrasına benzeterek şunları söyledi:
"Türkiye'nin sağlık hizmetlerini dünyaya tanıtmak, sağlık turizmine değer katmak amacıyla 'Health Türkiye’ adında bir marka üretmişler. Sayın Bakan da ‘HealthTürkiye markasıyla tüm dünyaya sağlık hizmeti sunacağız’ açıklamasında bulunmuş. Bu trajikomik durum akıllara Hz. İbrahim fıkrasını getiriyor. Bir gün politikacılardan biri çevresindekilere fıkra anlatmış: Çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah’a dua etmiş ve ’Yarabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim’ demiş. Dua tutmuş; Davut, kızının adını Ayşe koymuş. Gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş. Hz. Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken Azrail gökten bir keçiyle çıkagelmiş ve ’Kızı bırak, al bu keçiyi kurban et’ demiş. Dinleyenlerden biri dayanamamış; 'Yahu bunun neresini düzelteyim bilmem. Hz. Davut değil, Hz. İbrahim; kız değil, erkek; Ayşe değil, İsmail; Azrail değil, Cebrail; kurban edilen de keçi değil koç!' Sağlık Bakanının söylemleri tam da bu fıkra gibi! Hangi birini düzeltelim?
"Muayene randevusu bile bulunamıyor"
"HealthTürkiye, şu an sağlığın kalbi olamaz çünkü Türkiye’nin sağlık sistemi can çekişiyor, bitkisel hayatta. Keşke Sayın Bakanın dediği gibi sağlığın küresel yıldızı olabilsek. Keşke gerçekten sağlık alanında bir marka olabilsek ve bunu tüm dünyaya duyurabilsek. Ancak Türkiye’deki sağlık sisteminin kötü gidişatı ortadayken, AKP iktidarı yüzünden halkımız muayene randevusu bile bulamazken veya aylar sonraya bulabilirken, hastanelerimiz medikal malzeme sıkıntısı çekerken, ilaç kıtlığı tavan yapmışken, her gün bir sağlıkta şiddet vakası yaşanıyorken dünyaya sağlık hizmeti sunacağız demek gerçekçi bir yaklaşım olmuyor ne yazık ki. Sayın Bakan bizim gördüklerimizi neden görmezden geliyor? Yoksa kendini başka bir ülkenin Bakan’ı mı sanıyor?
Sağlık haktır Sayın Bakan, ticareti yapılabilen bir mal veya hizmet değil. Sağlığı ticarileştirip alınır satılan bir meta biçimine dönüştürerek marka yaratmak yerine, halkımızın sağlık sorunlarına çözüm bulmanız gerekmez mi? Bir şirket CEO’su olarak algı yaratmak yerine hiç olmazsa iktidarınızın son aylarında kamu sağlık hizmetlerinin güçlü hale getirmek için biraz uğraşın.
"Böylesi bir iklimde dünyaya sağlık hizmeti nasıl sunacağız?"
Sağlık Bakanı’na bu koşullarda neden dünyaya sağlık hizmeti sunamayacağımızı madde madde hatırlatmak istiyorum. Hatırlatmak diyorum çünkü bunlar bilmemesi mümkün değil. Belli ki kendisi de bu gerçekleri görmezden geliyor, ya da unutmak istiyor. Ama biz tekrar tekrar hatırlatacağız:
1-Kamu sağlık tesislerimiz güçlü değil; yurttaşlarımızın sağlık gereksinimlerine yanıt veremiyor, hastalar randevu bulmakta zorluk çekiyor, alabildikleri randevular ise kaliteli sağlık bakımı standartlarından çok uzak, hasta muayene süresi yalnızca 5 dakika!
2-Özel sektöre ise ancak maddi gücü yetebilen hastalar başvurabiliyor; nüfusumuzun yaklaşık üçte ikisinin cepten harcama yaparak özel sektörden sağlık hizmeti alması mümkün değil!
3-Sağlık insan gücümüz nitelikli ama ülke çapında dağılım açısından büyük bir eşitsizlik var; kamuda görev yapan özellikle uzman hekim sayısı düşük, iller arasında da büyük farklılık var!
4-Yüksek teknolojik bir yapı da söz konusu değil; bir yıl sonrasına ultrason randevusu veriliyor… Teknolojinin kötü kullanımı söz konusu, kişi başına en fazla tomografinin ülkemizde çekiliyor olması bir kalite göstergesi değil!
5-Türkiye’de sağlık hizmetleri kendi yurttaşlarımızın gereksinimlerini bile karşılayamazken, küresel yıldız olarak ilan edilmesi doğru değil!”