Hükümet-mafya-siyaset üçgeninin ülkeyi sardığını ifade eden CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, “Bugün size Sayın Cumhurbaşkanı’nın başbakanlık zamanında danışmanlığını yapan birinden bahsedeceğim. Adı İbrahim Kaki. Kendisi şu anda Türk Afrika İş Adamları Derneği Başkan Yardımcısı. Babası, AKP’nin kurucu üyesi. Abisi İsmail Kaki ise kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Lüks yaşantısıyla, pahalı arabalarıyla, saatleriyle, çakarlı araç konvoylarıyla ve Kanal İstanbul Projesi Direktörü olmasıyla gündeme düşmüştü. İbrahim Kaki de Cumhurbaşkanı’nın danışmanı Serkan Taranoğlu gibilerinden sadece bir tanesi" dedi.
Başarır şöyle devam etti:
"Hakkında tehdit, alıkoyma, yaralama ve kullanım amacıyla uyuşturucu bulundurma suçlarından adli arşiv kaydı var. Şimdi de nitelikli dolandırıcılıktan soruşturma başlatılmış. İşte AKP’nin 20 yıllık iktidarında hükümet-mafya-siyaset ağının devletin en üst kademelerinde görev yapanları sardığını böylelikle görüyoruz. Bunlar sadece günyüzüne çıkanlar.”
'Bu dönem Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak geçecektir'
Çürümüşlüğün ve yozlaşmanın giderek arttığını ifade eden CHP’li Başarır, “Cumhurbaşkanı Danışmanı’nın rüşvet aldığını, SPK Başkanı’nın milyonlarca dolar zimmetine geçirdiğini görüyoruz. Bugün de başbakanın danışmanlığını yapan bir kişinin nitelikli dolandırıcılık, tehdit, alıkoyma ve kullanım amacıyla uyuşturucu bulundurma gibi suçlardan hakkında soruşturma açıldığını öğreniyoruz. Bu ilk değil ama son da olmayacak belli ki. Arabada uyuşturucu kullanıp pudra şekeri diyenler, kasetim var acilen para göndermen gerek diyenler AKP iktidarının gerçeklerini ortaya koymuştur. Unutulmamalıdır ki bu dönem Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Rüşvet, rant, hırsızlık, görevi kötüye kullanma bu dönemde daha önce hiç olmadığı kadar arttı, yolsuzluk aldı başını gitti. AKP’ye yakın olanlar çakarlı araçlarla konvoy yaparken ne yazık ki vatandaşlarımız benzin alacak, araba alacak parayı bulamıyor. Her gün yeni bir ismin yolsuzluğa karıştığını görüyoruz. Elbette yeri ve zamanı geldiğinde hukuk ışığında hepsinden teker teker hesap sorulacak ve gerçekler gün yüzüne çıkartılacaktır. Hiç kimse devletin makamını kendi hırsları ve çıkarları için kullanamaz.” sözlerini dile getirdi.