CHP'den son KHK'lere tepki: Abdülhamit'in istibdat yönetimini dahi aratır

CHP Grup Başkanvekili Gök, yeni yayımlanan KHK ile Milli İstihbarat Teşkilatının Cumhurbaşkanlığına bağlanmasını eleştirerek, 'Böyle bir tablo Abdülhamit'in istibdat yönetimini dahi bizlere aratır.' dedi.

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, yeni yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) Cumhurbaşkanlığına bağlanmasını eleştirerek, "Böyle bir tablo Abdülhamit'in istibdat yönetimini dahi bizlere aratır." dedi.

Gök, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında bugün yayımlanan KHK'larla ilgili değerlendirmede bulundu.

Türkiye'nin istihbarat kurumu MİT'ten aldığı bilgilerle Türkiye'nin güvenliğini sağlayan Başbakanlığın tüm yetkilerini olduğu gibi bıraktığını ve tam bir "boşbakanlığa" dönüştüğünü belirtti.

Devleti yöneten bir Başbakanın, güvenlikle ilgili yetkilerini bırakmaya razı olmasının o Başbakanın, Başbakanlığının içinin boşaltıldığını gösterdiğini iddia eden Gök, "Bu Başbakanlıkta siz artık ne emniyet kuvvetlerine ne İçişleri Bakanlığı ile ne Türkiye'nin bütün güvenlik kuvvetleriyle herhangi bir iş birliği yapamayacak bir başbakan olursunuz. Olaylara vakıf olamaz, yorumlayamazsınız ve olaylar üzerine doğru teşhisler koyarak müdahalede bulunamazsınız." diye konuştu.

 'MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI MİLLİLİKTEN ÇIKMIŞTIR'

KHK ile MİT'in Cumhurbaşkanlığına bağlanmasının "hafiye devleti" kurulmasının önünü açtığını öne süren Gök, MİT'in Cumhurbaşkanı hangi makamda ise oraya bağlandığını bildirdi.

MİT'in artık milli olmaktan çıktığı belirten Gök, şunları söyledi:

"Burada Recep Tayyip Erdoğan kendi derin devletini kuruyor. Hem kendi partisinin hem de Türkiye ile ilgili istihbaratı bir hafiye devleti adı altında tanzim eden bir anlayıştır bu. Bu arada MİT Müsteşarının başkanlığında kurulan Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu da Cumhurbaşkanına bağlanmıştır. Cumhurbaşkanı öncelikle Başbakana güvenmiyor, Başbakan MİT'e güvenmiyor, Recep Tayyip Erdoğan hiçbirine güvenmiyor ve illa 'suyun başında ben olacağım' diyor. Bu Erdoğan'ın Başbakana olan güvensizliğidir, MİT'e olan güvensizliğidir. Şu anda Milli İstihbarat Teşkilatı millilikten çıkmıştır. Böyle bir tablo bir derin devlet anlayışıyla açıklanır. Vahim bir tablodur."

Başbakan Binali Yıldırım'ın Başbakanlıktan ceketini alıp çıkması gerektiğini vurgulayan Gök, KHK kapsamında taşıt alımı, MİT mensuplarının yargılanması, tanıklık izinlerinin dahi Cumhurbaşkanına bağlandığını aktardı.

Bunun bir Cumhurbaşkanının işinin olmadığını vurgulayan Gök, "Anlaşılıyor ki Recep Tayyip Erdoğan büyük bir korku içerisinde. Kendi Başbakanından korkuyor, kendi parti teşkilatlarından korkuyor, herkesten korkuyor. Korku duvarları sarmış durumda. Bunun başka bir açıklaması yoktur. Böyle bir tablo Abdülhamit'in istibdat yönetimini dahi bizlere aratır. Vahim bir gelişmedir." ifadelerini kullandı.

'HANİ DEMOKRASİ, HANİ HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ?'

Levent Gök, yayımlanan KHK'da milletvekilleri ile ilgili bir düzenlemenin de yer aldığını, milletvekillerini soruşturma ve kovuşturma yetkisinin bundan sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ankara Ağır Ceza Mahkemesine verildiğini anlattı.

Ceza hukukunun temel prensiplerinden bir tanesinin de suçun işlendiği yerdeki mahkemenin yetkili kılınması olduğunu anlatan Gök, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu düzenleme ile milletvekillerine dönük eski Devlet Güvenlik Mahkemelerini hatırlatan özel yetkili mahkeme kuruluyor. Milletvekili üzerinde hükümetin tayin edeceği savcı ve hakimlerle Demokles'in kılıcı gibi sallandırılıcak savcılık ve mahkeme tayin ediliyor. Türkiye demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü kuracağına tam tersine bundan uzaklaşıyor ve bu da çok vahim bir tablodur. Bu durum ceza hukukunun temel prensiplerine ve hükümetin kendi iddialarına de aykırıdır. Hani demokrasi, hani hukukun üstünlüğü? Burada yapılmak istenen iktidarın vesayetinde bir mahkeme kurulmak isteniyor. Gidişat vahimdir."

Gök, "CHP'nin Adalet Kurulayı'nın yarın başlayacağını ve bu programın arifesinde Türkiye'de adaleti, demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü, herkesin güvenliğini ve güvencesini yok eden pek çok karar alındığını" iddia etti.

Bu kararların hiçbirisinin Meclise getirilmediğini söyleyen Gök, bu uygulamanın önünü açanın Anayasa Mahkemesi olduğunu kaydetti.

Düzenlemelerin kanunla Mecliste yapılması gerektiğini ancak bunun KHK'larla gerçekleştirildiğini aktaran Gök, "Kanunla Mecliste yapılması gereken düzenlemelerin KHK'larla gerçekleştirilmesinin önünü açan ve bunun ağır sorumluluğunu taşıyan kurum Anayasa Mahkemesidir. Anayasa Mahkemesi bu cüreti vermiştir iktidara. Anayasa Mahkemesinin yarattığı hukuksuzluk içerisinden Türkiye'de yeni hukuksuzluklar ve adaletsizlikler yaratılmaya çalışılıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Haberleri