CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, İstanbul Kartal'da 8 katlı binanın çökmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, "Bu, büyük bir acıdır; 'kaza' desen kaza değil, 'doğal afet' desen doğal afet değil. Bu kesinlikle bir ihmal, görev kusuru, umursamazlık ve duyarsızlıktır. Bunun sorumlularının hem siyaseten hem de adli olarak hesap vermeleri gerekir" dedi.
CHP'li Engin Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 6 Şubat Çarşamba günü İstanbul Kartal'da çöken 8 katlı binanın Kartal Belediye Başkan Yardımcısı CHP'li Hüsnü Yeşilyurt'a ait olduğuna yönelik haberler üzerine açıklama yaptı.
Altay, binaya ait 'Emlak Vergisi Bildirim Belgesi'ni basın mensuplarına dağıtarak, binanın Hikmet Yeşilyurt'a ait olduğunu söyledi. Engin Altay, binanın 1992 yılında zemin dahil 5 kat üzerinden ruhsatlandırıldığını belirtti, şöyle konuştu:
'İlave kat izni Sekmen döneminde verilmiş'
"O zaman belediye başkanı SHP'dendi. Şu anda Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı olan Mehmet Sekmen'in Kartal Belediye Başkanı olduğu 1994 yılından sonra 3 kat ilave inşaat izni verilmiş. Facianın davetiyesi, Kartal Belediyesi'nin 1998'de aldığı emlak vergisiyle başlamıştır. Başka facialara meydan vermemek adına bir değerlendirme ihtiyacı duydum. Bu, büyük bir acıdır; 'kaza' desen kaza değil, 'doğal afet' desen doğal afet değil. Bu kesinlikle bir ihmal, görev kusuru, umursamazlık ve duyarsızlıktır. Bunun sorumlularının hem siyaseten hem de adli olarak hesap vermeleri gerekir."
'Gayri yasal bina, yasal zırha büründürülmüş'
Çöken binaya ait Kartal Belediyesi Emlak Vergisi Bildirimi'ni paylaşan CHP Grup Başkanvekili Altay, binanın, 1998'de kaçak 3 kat ilave edilerek tamamlandığını ve emlak vergisine tabi tutulduğunu söyledi. Engin Altay, Kartal'da göz göre göre kaçak olarak 3 kat ilave edilen binadan, dönemin belediye başkanının emlak vergisi almaya başladığını, dolayısıyla gayri yasal bir binanın yasal zırha büründürüldüğünü belirtti.
'Son derece düşündürücü'
Altay, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 'Tanzim satış' ile ilgili soru üzerine Engin Altay şunları kaydetti:
"2 kilo domatesten fazla alınamıyorsa 8 kişilik bir ailenin bir akşam menemen yapma şansı bile yok. 1978-1979'da Türkiye'de tanzim satışları vardı. Tanzim satışlar sigara, çimento, benzin, sıvı yağ, zeytinyağı hatta un satarlardı. Neden? Adeta karneye bağlar gibi bu millet geçmişte sigara, çimento, benzin, akaryakıt aldı. O günden bugüne işlerine geldiği zaman 'Nereden nereye' diye hamaset yapanların, Tank Palet Fabrikası'nı özelleştirip domates ve patatesi devletleştirdiklerine tanıklık ediyoruz. Bu, milletin aklıyla alay etmektir. Benim tabirimle kendi içinde dumur, millet için kambur olmuş sözde Cumhur İttifakı'nın milletin sırtında kalacağı süre 48 günden aşağı düşmüştür. Millet, aklıyla alay edenleri, sırtına kambur olanları 31 Mart'ta doğrulup atacaktır. Eskiden tüp kuyrukları vardı, şimdi Türkiye'de domates, biber kuyruklarını yaşayacağız. Bir hükümetin geldiği nokta bakımından son derece düşündürücü ve acı bir durumdur."
DHA