CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Adalet Yürüyüşü nedeniyle kendilerine yüklenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yanıt verdi. Tezcan, 'Biz FETÖ’ye çete derken, onlar övgüler düzüyorlardı. Darbeye karşı direniş babanızın malı değil' dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, Adalet Yürüyüşü nedeniyle hedef aldığı ve terör örgütlerini desteklemekle suçladığı CHP’den sert yanıt geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Biz FETÖ’ye çete derken, onlar övgüler düzüyorlardı. Bütün devlet imtiyazlarını kıyak olarak çeteye vermişlerdi. Bu millet kimin FETÖ’nün ayakçısı, kimin çetenin kıyakçısı olduğunu çok iyi biliyor.FETÖ’nün ayakçısı da çetenin kıyakçısı da kendileri idi yıllarca. Bize yapışmaz o sözler ama onların da sırtından bu sözlerin inmesi ve düşmesi mümkün değil. 15 Temmuz darbesine karşı direniş babanızın malı değil.Erdoğan 'Adalet Yürüyüşü'nü bu sözlerle hedef aldı. Tezcan’ın açıklamaları özetle şöyle:
“Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı'nın Adalet Yürüyüşü’nden rahatsız olduğunu biliyoruz. Bugünkü konuşmasında da yürüyüşü germeye dönük adımlar atma niyetinde olduğunu anlıyoruz. Bizi ‘FETÖ’nün ayakçısı’ diye tarif etmiş. Biz FETÖ’ye çete derken, onlar övgüler düzüyorlardı. ‘Muhterem hocaefendi’ diyorlardı. Devlette, siyasette, ticarette yükselmenin ruhsatını o çeteye emanet etmişlerdi. Bu millet kimin FETÖ’nün ayakçısı, kimin çetenin kıyakçısı olduğunu çok iyi biliyor. FETÖ’nün ayakçısı da çetenin kıyakçısı da kendileri idi yıllarca. Bize yapışmaz o sözler ama onların da sırtından bu sözlerin inmesi ve düşmesi mümkün değil.
"MHP GİBİ MUHALEFET İSTİYOR"
MHP gibi muhalefet istiyor anladığım kadarıyla Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı. Allah muhabbetinizi artırsın. MHP gibi bir majestelerinin muhalefeti yaratma çabasını AK Parti açısından anlarım ama MHP yönetimi açısından anlamak mümkün değil. Millet iktidar olmaya kararlı bir muhalefet hareketi bekliyor onu da bu adalet yürüyüşünde sokaklarda gördü. Günü geldiğinde bu millet o saadet günlerini yaşayan bu ittifakı sandıkta yerle bir etmesini de bilecek. Majestelerinin muhalefeti olmaya soyunmadık biz iktidar olmaya talibiz. Onun için de mazlumların, mağdurların sesi olmaya devam edeceğiz.
"YOLLAR MI BOZULDU, GÜLLER Mİ SOLDU?"
Bizim şehitlerin adını yürekten ağzımıza almadığımızı ifade etmiş. Şu yürüyüşü gerçekten ciddi takip etse şehit ailelerinin, kumpas davası mağdurlarının burada yürüdüğünü görür. Onları gören birinin bütün bunlara rağmen şehitlerle ilgili bir samimiyetten bahsediyor olması sadece kendi samimiyetsizliğinin ifadesidir. Dün şehide kelle deyip Habur’da teröriste çadır mahkemesi kuranların adaletle yolunun kesişmesi mümkün değildir. Dün FETÖ’ye, terör örgütüne yargıyı teslim edenlerin, ittifak kurarak 2010 anayasa referandumunda FETÖ’ye yargıyı teslim edenlerin adaletle yollarının kesişmesi mümkün değildir. Saadet günlerinde Kandil’e ve Pensilvanya’ya güzelleme düzüp, ‘Gül döktüm yollarına’ şarkısını söylüyorlardı. Şimdi ne oldu; yollar mı bozuldu güller mi soldu? Kimlerin terör örgütlerine yardım ve yaltaklık ettiğini bu millet biliyor.
"DARBEYE DİRENİŞ BABANIZIN MALI DEĞİL"
Yine 15 Temmuz’dan bahsetmiş. 15 Temmuz darbesine karşı direniş babanızın malı değildir. O darbeye hep beraber direndik. Parlamentonun çatısı altında tepemize bombalar düşerken biz oradaydık. Siz şimdi kalkacaksınız, devletin üç tane uçağıyla, koruma ordusuyla kendinizi koruyacaksınız, sizi kendinizi korumanız hak ana muhalefet partisi liderinin koruma önlemi alması haram. Böyle bir anlayışı kabul etmek mümkün mü? Hangi tankın üzerine çıktınız, var mı bir tane tankın üzerinde fotoğrafınız? Ankara’ya niye 4 gün sonra geldiniz? Ankara güvenli değil diye İstanbul’da nerelerde saklandınız? Benim genel başkanım ertesi gün Ankara’daydı. Yolar açılır açılmaz, gelme imkanı doğar doğmaz Meclis’e geldi konuşma yaptı. Sen neredeydin AK Parti Genel Başkanı? Yenikapı’da doğru söyleyip Ankara’da şaşarak bu iş olmaz. Ne oldu şimdi; tehlike başladı, 2019 göründü, mazlumların sesi sokaklara döküldü ve adaletin kılıcı Kılıçdaroğlu yola çıktı. Arkasından da önce yüzler, sonra binler, şimdi on binler, yarın milyonlar gelecek bunun telaşı içindeler.”