CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, hazırladığı raporun önsözünde, Türkiye’de geçen yıl yaşanan çevre sorunlarına değinirken “Yangınlar, seller, müsilaj, hava kirliliği, kuraklık gibi birçok felaketi yaşadık. 170 bin hektarlık orman alanı yandı. AKP’nin her krizde yaptığı eylem planları havada kaldı. Ayvalık ve Şebinkarahisar’da iki ayrı maden faciası yaşandı. ‘Hayvanları koruyacağım’ diye çıkardıkları yasalar, hayvanları ölüme ve işkenceye sürükledi” dedi.
Öztunç, yangınlarda tahrip olan alanlara ilişkin Orman Genel Müdürlüğü’nün 132 bin 892 hektar, Avrupa Yangın Bilgi Servisi’nin (EFFIS) ise yaklaşık 170 bin hektar ormanlık alanın yandığının bilgisine raporunda yer verdi.
Dünya standartlarına göre bir futbol sahası 0,71 hektar. Türkiye’de 27 Temmuz-12 Ağustos 2021 tarihleri arasında EFFIS’nin verilerine göre yaklaşık 240 bin, Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 187 bin futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alan yandı.
Öztunç, raporun ‘Orman Yangınları’ başlıklı bölümde, 12 Ağustos 2021 tarihi sonrasında İzmir ve Kahramanmaraş gibi kentlerde çıkan yangınlara değinirken Kahramanmaraş’taki yangına müdahale etmek için kiralanan Rusya’ya ait uçağın düştüğünü; uçaktaki 5’i Rusya, 3’ü Türkiye vatandaşı olmak üzere 8 kişinin yaşamını yitirdiğini de hatırlattı.
Sadece Muğla’da yanan ormanlar 93 bin 660 adet futbol sahasına eşit
Öztunç, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin kentteki orman yangınlarına ilişkin 16 Ağustos 2021 tarihinde açıkladığı bilançoya raporunda şöyle yer verdi:
“Muğla’da yangından etkilenen yaklaşık toplam alan, 66 bin 874 hektardır. Bu rakamın ilçelere göre dağılımı; Bodrum 9 bin 325 hektar, Datça 9 hektar, Fethiye 16 hektar, Kavaklıdere 7 bin 568 hektar, Köyceğiz 12 bin 373 hektar, Marmaris 13 bin 600 hektar, Menteşe 11 bin 369, Milas 8 bin 480 hektar, Seydikemer 2 bin 11 hektar, Yağatan 2 bin 12 hektar, Dalaman 99 hektar. Bu rakam, Muğla orman varlığının yaklaşık yüzde 8’i olup 93 bin 660 adet futbol sahasının büyüklüğüne eşittir. Marmaris, Menteşe, Milas, Köyceğiz, Seydikemer, Kavaklıdere, Yatağan, Bodrum ilçelerindeki 62 mahalleden toplam 13 bin 768 haneden 38 bin 715 kişinin güvenli bölgelere tahliyesi gerçekleştirilmiştir. Riskin ortadan kalkmasıyla 38 bin 569 kişi, yaşadıkları mahallelere geri dönmüştür. Yangından 165 köyden 34’ü doğrudan etkilenmiştir. Büyükşehir Belediyesi olarak kara yoluyla 15 bin 384 ve deniz yoluyla 14 bin 154 olmak üzere toplam 29 bin 538 vatandaşımız güvenli bölgelere tahliye edilmişti.”
Yine Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin hasar tespit çalışmalarına göre; yangın nedeniyle bin 660 bina, 3 bin 136 bağımsız bölüm zarar gördü. İncelemeler sonucunda 96 ve 112 bağımsız bölüm yıkık, 123 bina ve 164 bağımsız bölüm ise ağır hasarlı olarak tespit edildi.
ATSO’ya göre ormanlar haricinde hasar en az 1 milyar TL
Antalya’da orman yangınları sırasında 8 yurttaş yaşamını yitirdi. Yangın sonrası Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin verilerine göre yaklaşık 75 bin hektar ormanlık alan ve 48 bin 300 dekar dikili tarım arazisi zarar gördü.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), yanan ormanlık alanlar haricinde yangınlarda zarar gören 59 mahalledeki ev, ahır, depo, işyeri, tarım arazileri ve ölen hayvanlarla ilgili olarak ekonomik kaybın en az 1 milyar TL olduğunu paylaştı. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin verilene göre; az hasarlı, ağır hasarlı, ağır hasarlı acil yıkılacak ve yıkılan toplam bina sayısı bin 686, bağımsız bölüm sayısı ise bin 97 olarak tespit edildi.
Öztunç, Türkiye’nin Ege ve Akdeniz kıyılarında yangınlar yaşanırken Akdeniz iklim kuşağında yer alan İspanya, Portekiz, Fransa, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerde de yangınların çıktığını raporunda anımsattı.
'Yunanistan, yangın söndürme mücadelesinde Türkiye’den 75 kat daha hazırlıklı'
Yangınlara müdahale konusuna da değinen Öztunç, raporunda şunları kaydetti:
“Türk Hava Kurumu’nun nasıl âtıl hale getirildiğine yönelik tartışmalar sürerken bahsedilen Avrupa ülkelerinde amfibi uçaklarla olası orman yangınlarına karşı tedbirli olunduğu gerçeği de gündeme gelmiştir. Örneğin 3,7 milyon hektar ormanı olan Yunanistan’da 38 adet, 24,7 milyon hektar ormanı olan Fransa’da 26 adet, 18,4 milyon hektar ormanı olan İspanya’da 17 adet, 10,6 milyon hektar ormanı olan İtalya’da 19 adet iken yaklaşık 22 milyon hektar ormanı olan Türkiye’de yalnızca 3 adet yangın söndürme uçağı bulunmaktadır. Yunanistan’da her 100 bin hektar orman alanına bir adet yangın söndürme uçağı düşerken Türkiye’de 7 milyon 500 bin hektar orman alanına bir adet yangın söndürme uçağı düşmektedir. Yani Yunanistan, yangın söndürme mücadelesinde Türkiye’den 75 kat daha hazırlıklıdır.”
Ormanlar aktif olarak izlenmiyor
Sayıştay’ın 2019 yılına ait raporundaki, “Türkiye’de, ormanların mevcut durumunun ortaya konması, zaman içerisinde meydana gelen değişimlerin izlenebilmesi ve orman kaynakları hakkında sağlıklı bilgilerin elde edilmesinde en etkili yöntem olan Ulusal Orman Envanteri’nin mevcut olmadığı görülmüştür” bulgusuna yer verilirken orman yangını için aktif izleme sisteminin olmaması da raporda vurgulandı.
Öztunç, Kemerköy Santrali’ne ilişkin açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, “Hadisenin bu noktaya gelebileceği öngörüldüğü için Kemerköy Santrali kontrollü devre dışı bırakılmış, personel tahliyesi ivedilikle gerçekleştirilmiştir” sözlerine yer verirken “Öngörüye rağmen tedbir alınmadıysa burada kasıt vardır” dedi.
Yangınlar sırasında AKP iktidarının CHP’li büyükşehir belediyelerini eleştirmesine atıf yapan Öztunç, raporunda bu konuyu şöyle değerlendirdi:
“Her kriz anında bu kurumları çalıştırmamaya, işlevsizleştirmeye çalışan AKP iktidarı, yangını da fırsat bilip, yine CHP’li büyükşehir belediyelerine saldırmıştır. Turizm Teşvik Kanunu değişikliğinin bir derdi ormanları turizme açmak, diğer derdi CHP’li büyükşehir belediyelerinin elindeki turistik alanları gasp etmektir.”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde daha çok orman yandı
Öztunç, raporunda, 2020 yılında 67 bin 972 hektar ormanlık alanın yangınlar ve orman alanlarına maden, enerji tesisi için verilen izinler nedeniyle yok olduğuna dikkat çekti. Bu verilerin, 2018 yılında yanan alana göre, her yıl bir önceki yıla oranla 2 kat arttığını belirtti.
Ağaçlandırma faaliyetleri
Öztunç, raporunda, hükümetin ağaçlandırma faaliyetlerine de yer verdi. Resmi verileri paylaşan Öztunç, “2018 yılında 45 bin 15 hektarlık alanda ağaçlandırma faaliyeti yürütülmesine karşın, 2019’da 17 bin 871 hektar, 2020’de ise 28 bin 632 hektarlık alanda ağaçlandırma faaliyetleri yürütülmüştür. Görüldüğü üzere; ağaçlandırma faaliyetleri, yıllar içerisinde düşüş göstermektedir. Bunun bir nedeni, bakanlık ve genel müdürlük yetkililerinin koruma değil üretim odaklı çalışmasından kaynaklanmaktadır” dedi.
'Bütün ormanların gözetimi devlete aittir'
Raporun ‘Orman Yangınlarından Kim Sorumlu’ başlıklı bölümde Öztunç, yangınlar sırasında CHP’li belediyelere yapılan eleştirileri de işaret ederek Anayasa’nın 169’uncu maddesine atıf yaptı:
“Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi devlete aittir.” (Anayasa madde 169)
'THK uçakları yeniden devreye alınmalıdır'
Orman yangınlarına ait bölümün son kısmında Öztunç, önerilerini şöyle sıraladı:
“- Anayasanın 169. maddesi gereğince, yanan orman yerlerinde yeni orman yetiştirilmeli, bu alanlarda kesinlikle başka bir faaliyete izin verilmemelidir. Bu alanlar imara açılmamalı, bu alanlarda yapılaşmaya izin verilmemelidir.
- Orman yangınlarının makul sürede kontrol altına alınmasını sağlayacak ve daha geniş alanlara yayılmasını önleyecek stratejiler oluşturularak, buna yeterli ekipman ve personel bulundurulmalıdır. Bu yeterliliğe sahip olmayan özel firma ile yapılan sözleşme feshedilmeli ve orman denetimleri kamu eliyle yürütülmelidir.
- Bu bağlamda; THK uçakları yeniden devreye alınmalıdır. Acil yangın uçağı başta olmak üzere ekipman eksikliği giderilmelidir. Orman alanlarındaki denetimler artırılmalı, önleyici denetim mekanizmaları güçlendirilmelidir.
- Orman muhafaza memurlarının görev ve yetkileri genişletilmeli, ormanlardaki suçüstü hallere müdahale edebilme yetkileri artırılmalıdır.
-Görevi orman yangınıyla mücadele olan, yangın eğitimi almış, bu alanda uzmanlaşmış kişilere kadrolu istihdam alanı açılmalıdır. Orman köylülerine yönelik eğitimler arttırılmalıdır.
-Yangının sorumluları etkin bir biçimde araştırılmalı, yargılama makamları önüne çıkarılmalıdır.”
AFAD, Türkiye'nin afet risk haritasını çıkardı
Orman yangınlarıyla mücadele için havacılık dairesi kuruldu
Yangının vurduğu Manisa'da kökler filizleniyor