CHP, sahte içkiden ölümlerin önlenmesi için iktidara çağrı yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, alkollü içkilerden alınan yüksek vergilere dikkat çekerek “Sosyal medyada bile alenen satış yapılıyor. İnsanlar hayatını kaybediyor. Kimse kusura bakmasın; bu işin sorumlusu, bu işe kulağını tıkayan hükümettir. Bu işin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan. Bugün sahte içkinin patlamasının sebebi vergilerdir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, son olarak Tekirdağ’da 12 kişinin yaşamını yitirdiği sahte içki ölümlerine ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Ağbaba: Bu işin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan
Alkollü içkilerden alınan yüksek vergileri eleştiren Ağbaba, şöyle konuştu:
“Sahte içki ile AKP döneminde tanıştık. ‘Yaşam tarzıyla değil alkolizm ile mücadele edin’ dedik. ‘Alkoldeki astronomik vergileri indirin’ dedik. ÖTV’ye zam yapıldı. Pandemi döneminde adeta sahte içkiyi teşvik eder gibi tekel yasağı konuldu. Ne bir etkin soruşturma ne de çalışma yapıldı. Sahte içki durumunda sanayileşmiş ve seri üretime dönüşmüş durumda. Sosyal medyada bile alenen satış yapılıyor. Her yıl en az 500 insanımız insanlar hayatını kaybediyor. Kimse kusura bakmasın; bu işin sorumlusu, bu işe kulağını tıkayan hükümettir. Bu işin sorumlusu, Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bugün sahte içkinin patlamasının sebebi vergilerdir.
'Alkolik olan devlet'
Alkolden alınan vergi, 10 yılda iki katına çıktı. ÖTV, en verimli vergi kalemi oldu. Tekel bayileri, vergi dairelerinden daha çok vergi topluyor. Virüsü bahane edip eğlence sektörünü kapattılar. Dünyada örneği olmayan, alkole astronomik zam yapılıyor. İçki karşıtlığının empoze edilmesi, alkol tüketimini azaltmıyor. Alkolik olan devlet. Her dört kadehten üçünü devlet içiyor. Bir kadehi üretim maliyeti, üç kadehi vergi. Devlet alkolik olmuş durumda. Bu vergilerin artmasıyla beraber uyuşturucu gerçeği en büyük sorunlardan biri. Girdiğimiz her sokakta her evde uyuşturucu girmiş durumda.”
Yüceer: AKP'nin yaklaşımı sorunun esas kaynağı
Candan Yüceer ise “Sahte içkiden ölümler artıyor. Veli Ağbaba önceliğinde kurduğumuz komisyonumuz bir rapor oluşturmuştu. Acilen parlamento çatısı altında komisyon kurulmasını talep etmiştik. En önemli boyutunun siyasi olduğunu ifade etmiştik. Sahte içki tüketimi patlamış durumda. İnsanların yaşam biçimine müdahalenin de üzerine çıkan aşırı zamlar, insanları sahte içkiye sevk ediyor” dedi.
İnsanların ekonomik gerekçelerle sahte alkol tüketime yöneldiğini belirten ve iktidarın sessiz kalmasını eleştiren Yüceer, şunları söyledi:
“İktidarın hassasiyetini öğrenebilmiş değiliz. Yurtdışından sahte içki geliyor, Çorlu’da sahte içki üretiliyor, üretim ağı kuruluyor. Bütün organize işler açıkça gösteriyor ki sorumlular görevini yerine getirmiyor. Bunun nasıl önleneceği belli ama iktidar seyretmeyi tercih ediyor. Bir sahte içki iktidarı ile karşı karşıyayız. Biz, ‘sorun toplumsal bir sorun’ diyoruz. AKP’nin yaklaşımı sorunun esas kaynağı. Zam üstüne zam bindirerek alkolizme engel olmuyor, tam tersine sahte içkiye yönlendiriyor. Sonu ölüm, acı, hüsran oluyor. İktidarı, parlamentoyu göreve davet ediyoruz.”
Bulut: Temel politika, tek tipleştirme ve yaşam tarzına müdahale'
Burhanettin Bulut da “Bu insanlar, ekonomik durumlarından zorunlu olarak alıyorlar. İktidar yetkilileri bu ölüm vakalarını biliyor. Buradaki temel politika tek tipleştirme; ‘içmesin kardeşim’ bakışıyla yaşam tarzına müdahale” dedi.
CHP, komisyon kurmuştu
Sahte içkiye bağlı ölümler nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla bir komisyon kurulmuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, İzmir Milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ve Mahir Polat, Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal, Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in bulunduğu komisyon, sahte içkiye bağlı ölümlerin yaşandığı şehirleri ziyaret etmiş ve hayatını kaybedenlerin aileleriyle görüşmeler yapmıştı. Görüşmeler sonunda bir rapor hazırlanarak kamuoyuna duyurulmuştu.