Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
İYİ Partili dostlarımız, Saadet Partili dostlarımız ve başka partilerden bize oy verecek arkadaşlarımızla hakkı, hukuku adaleti sağlayacağız. Bursa herkesin gelip yaşamak istediği bir kent. Tarihsel derinliği, kültürel derinliği olan bir kent Bursa. Bursa’da olmak, burada yaşamak gerçekten bir ayrıcalık.
Bizim bu bağlamda bir araya gelmemiz, farklı düşünceleri de dinleyerek ilerleyebilmemiz önemli. Bursa Belediye Başkan adayımız yaşadığı kenti yaşanabilir kılmak istiyor. Belediye Başkanı ortak paydaları büyütmek ve huzur içinde topluma sunmak ile yükümlüdür
Bursa bir beton ormanına dönüştü. Son 15 yılda. Hani yeşil Bursa, güzel Bursa diyorduk?
Tüketen değil, üreten belediyecilik istiyoruz. İstihdam yaratan bir belediyecilik istiyoruz. Yani özetle rantçı değil halkçı belediye istiyoruz.
Belediye başkanı hiç kimseyi ötekileştirmeyecek. Herkesin yaşam tarzına saygı gösterecek. Değerli arkadaşlarım bir kent sadece yüksek binalardan oluşuyorsa o kent değildir. Bursa son 15 yılda bir beton ormanına dönüştü. Hani yeşil Bursa diyorduk. O zaman belediye başkanımızın yapacağı şeylerden biri de yeniden bir yeşil Bursa atmosferi yaratmaktır. Bunu kim yapacaktır Mustafa Bozbey yapacaktırAçlığın ve yoksulluğun olmadığı bir kent olmalı. Bursa’da hiçbir ailenin geliri 1942 liranın altında olmayacak. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bunu sağlayacak Mustafa Bozbey.Kentler inşa edilirken rant oluşur. Sorun rantın kime dağıtılacağıdır. Yaratılan rantlar kentin ve kentlilerin hakkıdır ve o hakkı teslim edecek olan da Mustafa Bozbey’dir.
Belediye başkanlarının imkanı çok. Bursa’nın bütçesi nereden geliyor vergilerden. Mustafa Bozbey kardeşim bu bütçeyi şeffaf bir şekilde yönetecek. Ne diyecek benim Bozbey kardeşim “Ben kul hakkı yemeyeceğim diyecek."
Sayın Bozbey yoksul mahallerden başlayarak kreşler açacak. Hem hesap veren, hem pozitif ayrımcılık yapan bir anlayış ortaya çıkacak.
Herkese eşit davranmalı. Belediye Başkanı seçildiği andan itibaren göğsünde ya belediyenin rozetini veya Türk Bayrağı rozetini taşıyacak. Meydanlara çıkıp “Bana oy versin vermesin hiç kimseye ayrımcılık yapmayacağım” diyecek.Tüketen değil üreten belediye istiyorum. Tarım ile kent arasında iyi bir gelir hareketi yaratmak başkanlarımızın sorumluluğunda
Tank palet fabrikasını özelleştiriyorlar. ‘Bu bir özelleştirme değil’ diyorlar. 20 Aralık 2018’de bizzat kendi kararnamesi Resmi Gazete’de yayımlandı, tank palet fabrikası özelleştirildi.
Sorumlarım şu: Bu fabrikayı özelleştirmeye karar verdiniz, kararname çıkardınız, bir değer tespit komisyonu kurdunuz mu?
Böyle bir kurum kurduysanız fabrikanın değeri nedir?
Fabrikayı değer tespit komisyonu yaptıktan sonra ihaleye çıkıyorsunuz, bir ihale komisyonu oluşturdunuz mu?
İhaleyi yaptınız mı? İhale yapıldıysa ne zaman, nerede yaptınız? Resmi Gazete’de ne zaman ilan edildi Hangi usule göre ihale yapıldı?
İhaleyi aldığını söyleyen Katarlılara gelir garantisi verdiniz mi?
Tank palet fabrikasını BMC firmasına 49.9’unu Katar ordusuna satıyor. Katar ordusuna bu yüzde 49.9’u kaça sattınız?
Türk subay ve askeri katar ordusunun emrinde çalışacak mı çalışmayacak mı?
Eğer ihale yapmadan Katar ordusuna verdiysen, hangi kanuna göre verdin?