Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, bugün CHP Muğla İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Torun, şunları söyledi:
“Maden sahaları malumunuz; büyük bir talan ile karşı karşıyayız. Maden sahalarının yüzde 60’ı, orman alanlarının yüzde 61’i, kültür varlığı alanlarının yüzde 66’sı, koruma altına alınmış doğal alanların yüzde 55’i maalesef madenlere ruhsatlandırıldı. Bu, bir istila, talan, yağmacılık. Bu, artık gözlerini rant bürümüş çılgınca para kazanma uğruna maalesef geleceğimize ihanet etme projesi. Ama bu yağmanın karşısında duracağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Muğla’mız, aynı zamanda orman alanlarının çok geniş olduğu bir alan. Geçen yıl çok büyük felaketler, acılar yaşadık; çok canımız yandı. 29 Temmuz-12 Ağustos arasından 11 ilçemizde orman yangınları meydana geldi, toplam 66 bin 874 hektar alanımızı kaybettik. Neredeyse 93-94 bin futbol sahası kadar alanımız yandı ve ülke olarak bu acıyı her birimiz hissettik.
Hazirandayız, yaza girdik, önümüzde sıcaklar artacak ama endişeliyiz. Bir palyatif çözüm arayışı içindeler, geçen yılki hataların yapılmaması istiyoruz. Gereken tedbirler, havaysa hava, karaysa kara her türlü tedbir alınsın. Mazeret üretme yerine, acıyı paylaşma yerine bunları yaşamayalım, bunları ortadan kaldıralım. Orman Genel Müdürlüğü belirli hazırlıklar yaptı ama bunun eksik olduğunu da ifade ediyoruz, bir an önce tamamlanmalı. Bu eksiklikler varken araçlarını da Cumhur İttifakı belediyelerine verdiğini biliyoruz. Bizim bir belediyemize bir araç vermezken kullanmadıkları araçları maalesef Cumhur İttifakı’na tahsis ettiler.
Türkiye haritasına baktığımızda en fazla kıyıya sahip olan büyükşehrimiz, ama hukuksuzca talan ediliyor. Bunu bir de yönetmelikle yasal hale getirdiler. Anayasa’ya göre aslında kıyılar halkın kullanımına açılmalı ama bir yönetmelik değişimiyle valilikler buraları özel mülkiyetlere devretme hazırlığı içinde. Öyle bir hoyratlıkla karşı karşıyayız ki ‘ben yaptım oldu’ya getirerek halkın kullanımına ait olan yerler maalesef talan ediliyor. Tek dertleri rant. Hazineyi, Merkez Bankası’nı boşalttılar, şimdi ‘nereden kaynak sağlarız’ onun çabası içindeler ama bu hukuksuzluğa da karşı duracağız, bu kötü gidişatı da durduracağız.
'63,5 milyon avro kredi, Cumhurbaşkanı’nın onayında bekliyor'
Muğla’mız her geçen gün büyüyor, bu ceberut yapının her türlü engellemelerine rağmen hizmetlerini artırarak veriyor. İnanın bugün Çevre Şehircilik Bakanlığı, Belediyeler Birliği, aklınıza hangi kamu kurumu gelirse gelsin maalesef belediyelerimizin hakkı olan kaynakları partizanca kullanıyorlar. Bir teminat mektubunu dahi almakta belediyelerimiz zorlanıyor. Muğla Büyükşehir Belediye’miz, 2020 Aralık’tan beri 63,5 milyon avro kredi, Cumhurbaşkanı’nın onayında bekliyor; tek bir imza. Hazine garantisi falan da yok, Fransız Kalkınma Bankası’ndan alınmış bir fon, ama ‘CHP’li belediye’ diye verilmiyor. Muğla’mızın kredi notu AA olmasına rağmen yatırım kredileri için sağladığı hiçbir onayı alamıyor. Bu ayrıştırmayı her yerde görüyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar, çünkü bizim belediyelerimiz sorun çözüyorlar, kaynaklarını yerinde kullanıyorlar, her şeyleri de şeffaf. Öyle uçuk kaçık projelerle uğraşmıyorlar, Ankapark gibi 801 milyon dolar parayı çöp haline getirmiyorlar.
'25 yıldır neredeydiniz?'
Ankara’nın haline bakın; 25 yıldır iktidardalar, 25 yıldır altyapı yapmamışlar, 3 yıllık iktidarımızı eleştiriyorlar. 25 yıldır neredeydiniz? Ankapark’a 801 milyon dolar para harcayacağınıza Ankara’nın altyapısına harcasaydınız. Yapılması gerekenleri yapsaydınız. Çevre Şehircilik Bakanlığı, oradasınız, niye o dereleri, kendi sorumluluğunuzdaki dereleri ıslah etmediniz. Şimdi olağanüstü bir durumla karşılaşınca hemen ‘bunlar yapamadı, bunlar edemedi’. Bu, doğru değil. Bu, tamamen popülist bir anlayış. Bu zihniyet, maalesef kötülükçü bir zihniyet.
Bir haber aldık, Çam Belediye Başkanı’mız görevden alındı. Niye? ‘Bir soruşturma devam ediyor.’ Bir sabah operasyonuyla aldınız, karakolda tuttunuz, hiçbir şey bulamadınız, algı yarattınız. Elde bir belge yokken görevden uzaklaştırıyorsunuz. AK Partili Şırnak Uludere ve Hilal belediye başkanları rüşvet ve ihaleye fesat karıştırmaktan hapis cezası aldı, yargı kararı kesinleşti, onu niye görevden almıyorsunuz?
Şu anda gittikçe yoksullaşıyoruz. Biz, sorunlarımızı çözebiliriz, asla umutsuz değiliz. İnanıyoruz ki liyakatli kadrolarla adaletten ayrılmadan, hakkı hukuku gözeterek, demokrasiyi inşa ederek bu sorunlarımızı çözeceğiz. Asla umutsuz olmayın, çözeceğiz ve artık dünyayla rekabet edebilen, beyin göçünü tersine çeviren bu ülkede geliri adaletli paylaştıran ve bu ülkede huzuru, kucaklaşmayı ortaya koyarak güzel günlerde bulaşacağız ve o güzel günler geliyor, gelmekte olan”