CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Genel Merkezi’nin bahçesinde, bağımsız müzisyenler ve Başkent Müzisyenler Kültür ve Sanat Derneği ile bir araya geldi. Sanatçı Hasan Saltık'ın vefatı nedeniyle başsağlığı dileklerini ileten Ağbaba, “Binlerce insanın katıldığı tarikat lideri cenazeleri serbest. Ama 3 kişinin bir araya geldiği, tüm hijyen tedbirlerinin alındığı işletmeler kapalı” dedi. Ağbaba şunları söyledi:
Esnafa faizli borç: Esnafa faizli borç verip buna da ‘destek’ demek de Sayın Erdoğan’a yakışırdı, kendisine yakışanı yaptı. Müzisyenlerimiz, sahne ve sanat emekçilerimizle birlikteyiz. Binlerce insanın katıldığı tarikat lideri cenazeleri serbest. Ama 3 kişinin bir araya geldiği, tüm hijyen tedbirlerinin alındığı işletmeler kapalı. 17 Mayıs’ta hibe desteği kararı açıklandı. Önce yardım için “vergi mükellefi olma” şartı konuldu, tepki gelince ondan da vazgeçtiler.
Kayıt dışı çalışma: Türkiye'de müzisyenlerin zaten yaklaşık yüzde 90'ı kayıt dışı çalışıyor. Yüzde 90’ının sigortası yok. Kazara parmağı kırılsa aylarca aç kalacaklar. Hastalığa yakalansa doktora gidemiyorlar. Şimdi müzisyenlere 3 bin lirayı lütfettiler.
İktidar savaş açtı: Kontrollü açılma süreci başlattılar. Barları, meyhaneleri, eğlence sektörünü tümüyle açılma sürecinin dışında bıraktılar. İktidar, sahne, sanat ve eğlence sektörüne savaş açmıştır. Pandemi yasaklarının artık sağlıkla hiçbir ilişkisinin olmadığını herkes biliyor, görüyor. Bu yasaklar yaşam tarzına müdahale amacı taşımaktadır. Her hafta intihar haberleri duyuyoruz. Hayatlarına kıyanlar, enstrümanlarını satanlar var. Başka işlerde çalışanlar var. Hamallık yapan var. Basına yansıyan haberlerde 120’den fazla müzisyenin intihar ettiğini görüyoruz.
Lüks olarak görüyorlar: Kendilerinin saraylarda tuzu kuru. Sanatı lüks olarak görüyorlar, Aç kalsa da olur, ölse de olur. Yüzlerce kişi kutlama yaparken bulaştırmadığı virüsü, mekanlarda müzik dinlerken bulaştıracağını söylemek, sanata savaş açmak, sanat emekçisine zulmetmek demektir.
Müzisyenler, belediyelerimiz, STK’lar ve çeşitli platformların yardım kampanyalarına muhtaç hale getirildi. Anayasada 64. Maddede yazan ‘Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur’ hükmü de rafa kaldırıldı.
Allah'tan Haluk Levent var: Allah’tan Haluk Levent var da “faturalarını ödeyemeyen müzisyenlere” yardım ediyor. Peki, Kültür ve Turizm Bakanı ne yapıyor; ses seda yok, “halkı turistlere nasıl aşağılatabilirim” diye hesap yapıyor.
'Cenazemize hoşgeldiniz'
CHP Genel Merkezi'nin önünde sorunlarını dile getiren müzisyenler ve açıklamaları da şöyle:
Müzisyen Fatih Veli Ölmez: "Cenazemize hoş geldiniz. Bugün burada bir mesleğin cenaze törenini yapıyoruz. Bir sanat öldü 15 aydır. Bunu artık pandemiyle mücadele adı altında yapıldığını söylemek çok inandırıcı gelmiyor. Bir sosyal hayat dayatması olduğu çok aşikardır. Bize diyorlar ki, 'İlla sosyalleşecekseniz cami açılışlarında, tarikat cenazelerinde sosyalleşin. Ama restoranlarda barlarda gazinolarda sakın sosyalleşmeyin'. Bu bize yapıldığı kadar, tüm topluma yapılan dayatmadır. Müzisyenlerin hiçbirinin sosyal güvencesi yoktur. Bunu muktedirler yapacaksa yapsınlar yoksa gölge etmesinler."
Başkent Müzisyenler Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Serkan Matoğlu: "Biz 16 aydan beri çok mağdur durumdayız. Enstrümanlarımızı sattık, elektriğimiz kesildi. Çocuklarımıza oyuncak olarak enstrümanlarımızı veriyoruz. 35 yıldan beri kanun çalıyorum. Sizler bizi korumadınız bize üvey evlat muamelesi yaptınız. Bizim işimiz akşam 7 gibi başlıyor. Saat Saat 9’da mekan boşaltılıyor biz bunu istemiyoruz. Kültür bakanlığı 1000 lira verdi. 3 ay 5 ay denildi. Bizler duygusal insanlarız hibe istemiyoruz. İmkanlarımızı açın biz ekmeğimizi kazanırız. 3 bin lira destek vereceksiniz fakat evinde interneti akıllı telefonu olmayan kişiler bir başvuruyu yapamadı. 24 saat telefonumuz susmuyor, müzisyen kardeşlerim aç."
Solist Alev Tatoğlu: "Bir müzisyen kızı olarak bir solist olarak mekanlarımızın en azından gece 12 ye kadar açılmasını istiyorum. 15 aydır çalışmadım."
Savaş Deliorman: “15 aydır sıkıntıdayız. Utanmadan söylüyorum. Doğalgazım kesik, saatimi söktüler acımadan. Biz onlardan bin lira istemiyoruz. Dükkanlarımızı açın."
Umut Kızıllar: “Son günlerde iki defa işe gittim. Çok mutlu oldum. Evime para getirmeyi özledim. İki yavrum var, 36 yaşındayım sağa sola başvurdum. Biz müzisyeniz hamallık yapamıyoruz. Lütfen bizim dükkanlarımızı açın.”
Başkent Müzisyenler Kültür ve Sanat Derneği Orkestra Şefi Necmi İnanır: "Bize yedi göbekten miras kalan müzisyen mirasını ben çocuğuma bırakmak istemiyorum. Bizler ışıkları kapatırsak Türkiye siyah beyaz kalacaktır. Lütfen sanatı öldürmeyin.”
Türk Halk Müziği sanatçısı Kadir İpek: “Müzisyenler duygusaldırlar ve onurludurlar. Onlara bir poşet çayla bir kilo makarnayla onların geleceğini alamazsınız."