İnanılmaz olay geçtiğimiz yıl Konya Selçuk'taki bir içkili restoranda yaşandı. Kafe işleten Murat Sevinç, dini nikahla birlikte yaşadığı Şükran Özen ve arkadaşı Mustafa Topak ile restoranda içki içmeye başladı.
Bu sırada kendilerine Mustafa Topak'ın arkadaşları da katıldı. Murat Sevinç, Şükran Özen'in çığlık atıp taciz edildiğini söylemesi üzerine çıkan kavgada arkadaşı Mustafa Topak'ı karnından bıçakla yaraladı.
Topak, hastaneye kaldırılırken, Özen olayın ardından, kaçan Sevinç de 13 Ocak günü polis merkezine gidip teslim oldu. Her 2 şüpheli de çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Özen, bir süre sonra soruşturma aşamasında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
15 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYOR
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamenin ardından Murat Sevinç hakkında 'kasten öldürmeye teşebbüs', Şükran Özen hakkında ise 'suça iştirak' suçlarından 9 yıldan 15'er yıla kadar, Mustafa Topak hakkında da 'cinsel taciz' suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'ŞÜKRAN 'ÇEK ELİNİ SAPIK' DİYE BAĞIRDI'
3 sanığın Konya 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarına başlandı. Tutuklu Murat Sevinç, savunmasında o gece birlikte içki içtiklerini belirterek şunları söyledi:
''Olay günü yeni doğmuş kızımla birlikte kendimize ait işletmemizde otururken Mustafa mesaj attı. Daha sonra ise işletmemize yakın olan alkollü restorana hep birlikte gittik. İlk zamanlar her şey güzeldi. Daha sonra Mustafa'nın iki arkadaşı masamıza geldi. Böyle olunca Mustafa eşimin yanına oturdu. Ben gelen iki arkadaşla sohbet ederken, eşim ayağıyla birkaç sefer bana vurunca ben onun kalkmak istediğini düşünüp biraz daha oturdum. Şükran, bir anda ayağa kalkıp 'Çek lan elini sapık' diye bağırınca ben de ayağa kalktım. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Mustafa'nın elini beline attığını ve orada parlayan bir şey olduğunu gördüm.
Yanımda bulunan küçük çakıyı çıkarıp bacağından yaralamak istedim. O sırada Mustafa eğilince vücudunun neresine geldiğini görmedim. Bir süre aramızda boğuşma yaşandı. Daha sonra ayrıldık. Mustafa ayağa kalkıp yürüyerek çıktı. Bir süre bekledikten sonra biz de restorandan ayrılmak için dışarı çıktık.
Orada Mustafa'nın yerde yattığını gördüm. Çalışanlardan havluyla tampon yapmalarını istedim ve ambulansı aramalarını söyledim. Olay yerinden biraz uzaklaşıp ambulans geldikten sonra oradan ayrıldık. Böyle olsun istemezdim. Öldürme kastını gözeterek bıçağı sallamadım. Mustafa'yı öldürmek istemedim. Tahliyemi istiyorum."
Şükran Özen de olayın ardından iş yerlerinin kapandığı için mağdur olduğunu, şu an 3 yaşında olan kızıyla birlikte psikolojik tedavi gördüğünü söyledi. Özen, ifadesinde, "O gün alkollüydük. Ama Mustafa Ağabey, bizimle buluşmadan önce de alkol aldığı için daha çok alkollüydü. Otururken Mustafa Ağabeyin arkadaşları geldi. Bir süre sonra Mustafa Ağabey tuvalete gitti. Döndüğünde gözleri kan çanağına dönmüştü. Oturup işi konuşmaya devam ederken Mustafa Ağabey, elimi tutup bacağıyla bacağımı okşadı. Eşimin ayağına vurarak onu uyarmak istedim, ama olmadı. Mustafa Ağabey, bir süre sonra omzumu ısırınca ayağa kalkıp bağırdım. Eşim ise yanındaki bıçakla Mustafa Abiye vurmak istedi. Eşimi engellemek için ona sarıldım, ama durduramadım. Ben kimsenin boğazına bıçak dayamadım. Onları ayırmaya çalıştım. Eşimle Mustafa Ağabey ayrıldıktan sonra Mustafa ağabey, kapıdan yürüyerek çıktı. Bir süre sonra biz de bulunduğumuz yerden çıkarken, Mustafa Ağabey de dışarıda oturuyordu. Eşim restoran çalışanlarından ambulansı aramalarını ve Mustafa Ağabeye tampon yapmalarını istedi" diye konuştu.
'NE OLDUĞUNU HATIRLAMIYORUM'
Aynı davada 'cinsel taciz' suçundan tutuksuz yargılanan Mustafa Topak ise "Şikayetçi değilim. Murat nereye çağırırsa oraya giderim. Murat'ı çok severim. Hepimiz alkollüydük. Ne olduğunu hatırlamıyorum. Murat'ın bana bıçağı salladığını ve dışarı çıktığımı hatırlıyorum. Bilincim 2 gün sonra yerine geldi" dedi.
Mahkemede tanık olarak dinlenen Raşit K., "Biz Murat Bey ile muhabbet ederken Şükran Hanım bir anda ayağa kalkıp bağırdı. Biz ilk önce şaka sandık. Ama Şükran Hanım 'Beni taciz etti' deyince olayın gerçek olduğunu düşündük. Daha sonra arbede yaşandı, dışarı çıktık. Ya Murat Bey ya da Şükran Hanımın yardım amaçlı ambulans ve tampon için bağırdığını duydum." dedi.
Mahkeme tanıkların dinlenmesinin ardından dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.