TELE1'de program yapan Gazeteci Can Ataklı hakkında, 23 Mart 2020 tarihinde EBA TV'deki başörtülü bir öğretmene yönelik sözleri nedeniyle "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçuyla yürütülen soruşturma sonrası 9 aydan 1 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.
Şikâyet üzerine başlatıldığı belirtilen soruşturmada, şikâyet dilekçeleri de iddianamede yer aldı.
"25 yıl öncesinden kalan bir para cezası dışında mahkumiyetim yok"
Ataklı, program sonrası hedef gösterilmiş ve bunun üzerine açıklama yapmıştı. Açıklamasında "En ağır cezanın verilmesini sağlıyorlar" diyen Ataklı şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bunca yıllık meslek hayatımda ki bunun önemli bölümü yazarlık ve TV yorumculuğu olarak geçti, hakkımda açılmış ciddi tek dava yok. 25 yıl öncesinden kalan bir para cezası dışında mahkumiyetim yok. Bugüne kadar ırk, din, dil, cinsiyet ayrımı yaptığım tek bir yazım, tek bir konuşmam yok. Ama RTÜK’ün başkanı “toplumda doğan tepki” bahanesiyle bu suçlamayı yapıyor ve olabilecek en ağır cezanın verilmesini sağlıyor.”
RTÜK'e sessiz protesto
Öte yandan, RTÜK bu sözler nedeniyle Ataklı'nın programına 5 kez durdurma cezası ve TELE1 TV'ye de en üst limitten idari para cezası vermiş; Ataklı ise RTÜK'e karşı programda sessiz protesto yaparak tepki göstermişti.
Ataklı ne demişti?
23 Mart 2020'de Gün Başlıyor programında EBA TV'nin uzaktan eğitim videosunda başörtülü öğretmenin olmasına tepki gösteren Ataklı şöyle konuşmuştu:
"Şu an okullarda başörtülü öğretmen var mı? Var. Ama milyonlarca öğrenciye rol model olarak türbanlı öğretmeni vermek çok yanlış. Yani bana özgürlük mözgürlük falan diye anlatmayın kardeşim. Öğretmenin görüntüsü türbanlı öğretmen değil. Hiç türbanlı öğretmen görmemiş olan var, gören var. Ama sen ilk gün başlıyorsun ve imaj olarak türbanlı öğretmen ile başlamak kadar facia bir şey olamaz"