Bülent Arınç'tan damat açıklaması

KHK'yla ilgili açıklamalarıyla gündeme gelen Bülent Arınç, FETÖ'cü olmakla itham edilen damadına ilişkin açıklamalar yaptı.

Kendi isminin üzerinden damadına düşmanlık gösterildiğini ileri süren Arınç, "Özelde iş vermediler, neyse biz soframıza 5 tane daha tabak koyarak 7 kişilik masada yemek yemeye başladık" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç'ın "KHK bir faciadır" açıklaması gündem olmuştu. Arınç, FETÖ'den beraat eden damadıyla ilgili suskunluğunu da bozdu. Arınç’ın damadı Ekrem Yeter, FETÖ'ye üye olmaktan tutuklanmıştı. Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 9 Haziran 2017'de Ekrem Yeter’in adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verilmişti.

Gazeteci Kemal Öztürk'ün sorularına yanıt veren Arınç, 15 yıl hapis istemiyle yargılanırken beraat eden damadı Ekrem Yeter'e ilişkin açıklamalarda bulundu.

Arınç, "Eylül ayındaki KHK ile meslekten ihraç edildi. (Üniversite ve doktorluktan) Özelde iş aradı, özeldekilerde KHK ile ihraç edilmiş biz devletle karşı karşıya gelmek istemeyiz dediler. Neyse biz soframıza 5 tane daha tabak koyarak 7 kişilik masada yemek yemeye başladık. Arkadan 1 sene geçti hiçbir soruşturma yok. 2017 haziran ayında evinde bir arama yapıldı sonra emniyete götürüldü ve tutuklandı. Hepimiz şaşırdık ve üzüldük. Özellikle küçük torunlarımın ne kadar üzüldüğünü, babalarından mahrum kalmalarının ne kadar üzüntü verdiğini gözleriyle görmüş bir insanım. Avukat arkadaşlar iddialar gerçekçi değil tahliye için müracaat ettiler, 5. günde tahliye edildi. Mahkeme sürece 2 yıl sürdü ve 17 Ekim'de ağır ceza mahkemesi beraat kararı verdi. Suç sabit olmadığı gerekçesiyle beraat verdi." dedi.

"Benim damadım olmasaydı..."

"Algıya bakarsanız mahrem abilikten tutun, mahrem imamlıktan tutun, en çok arananlarla şu kadar görüşmesi olmuş falan filan" diyen Arınç, "Zannediyorum 2 sene içinde herkes bu damat öyle bir damat ki... Biraz da benim ismimin üzerinden bana düşmanlıklarını damada göstermek suretiyle tatmin olmaya çalışanlar da var. Damadıma iddia ettikleri hiçbir suçlamaların olgu haline gelmediği ve delil olmadığı yargı kararıyla tespit edildi." şeklinde konuştu.

Bülent Arınç damadının sosyal medyada çok konuşulduğunu belirtip şunları söyledi:

"Bir anne babanın kızı varsa, nasibi de olacaksa mutlaka bir damadı olur. Hepimiz damatlarımızın akıllı başarılı, ahlaki inanca sahip insanlar olmasını arzu ederiz. Bazen hayırlı çıkar bazen hayırsız çıkar. Böyle sürekli damatların gündeme getirilmesi özellikle yanlış kötü çirkin amaçlarla gündeme getirilmesi insanların özel hayatlarını çok rencide ediyor.

Biz de birilerinin damadıyız. Dünya böyle kurulmuş. Dolayısıyla kendi evladından hayırlı hayırsız çıkanlar olduğu gibi damatlarından da hayırlı hayırsız çıkanlar olabilir. Ama özellikle siyasetileri damatları çocukları üzerinden vurmak çok yanlış bence.

Ben ailemizin içerisinde çok kıymetli bir fert olarak damadımızdan bahsetmek istiyorum. İyi bir evlat, iyi bir koca, iyi bir eş, üç tane torunlarımızın babası. Meslek hayatında çok başarılı. Çok vatansever milli duyguları çok coşkulu bir insan. Ve bir anne-baba kayınpeder neden memnun olur; damatlarının kendilerine olan saygısından, kendilerini üzmemesinden, her zaman itibar göstermesinden, biz güzel hasletler üzerinde yaşayan bir damada sahibiz. Allah herkese de nasip etsin.

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Türkiye'de bir travma yaşandı. Zannediyorum ki bu Türkiye'de her 3-4 aileden birinde yaşandı. Kimisinin damadı, kiminin evladı kimisinin gelini kimisinin kızı. Özellikle dindar insanları içerisinde bir şekilde bu FETÖ, denen olguyla yolu kesişmemiş insan az bulunur. Ya okullarına gitmiştir, ya dershanelerine gitmiştir ya gazetelerini okumuştur, ya bazı faaliyetlerine sempati duymuştur. Ama bunun 15 Temmuz'da vuku bulan ve hepimizin çok acı bir derin üzüntü yaşadığımız olaydan dolayı suçlanmak, bundan dolayı terör üyesi kabul edilmek, bundan dolayı yargılanmak, bundan dolayı bütün haklarından mahrum edilmek 100 binlerce insanın kaderine düştü.

Özel hayatımızı didik didik ettikleri zamanda tekrar onun ismiyle çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Yargı kararını verdi ama henüz kesinleşmedi. Damadımıza bağlı kalarak söyleyeyim. Yıldırım Beyazıd Üniversitesinde doçentti bir kaç ay sonra prof. olacaktı. Aynı zamanda Dış Kapı hastanesinde her gün yüzlerce hastaya bakan, inanarak söylüyorum ki Türkiye'nin en iyi 10 kardiyaloğundan birisi."

Türkiye Haberleri