‘Bu bir cinayet’ denilerek tutuklama istendi... Çok konuşulan ‘ölüme’ ilişkin flaş gelişme

Sevgilisi ile gittiği Bozcaada’da metrelerce yüksekten düşerek yaşamını yitirdiği belirtilen Yeşim Demir’in ailesi “Olay kaza değil cinayet” diyerek suç duyurusunda bulundu. Savcılık başvurusunda, şüpheli konumda ise Demir’in bir süredir birliktelik yaşadığı Nizamettin Gürsu yer aldı. Olaya ilişkin çelişkili bilgilerin ortaya çıktığı öne sürülerek Gürsu hakkında ‘tutuklama’ talebinde bulunuldu.

Olay geçen 6 Temmuz akşamı yaşandı. Bundan 10 ay kadar önce aralarında sözlenen grafiker Yeşim Demir (39) ile tarımsal ürün satıcısı Nizamettin Gürsu (42), 30 Haziran’da Çanakkale Bozcaada’ya gitti. Ölümle sonuçlanan ‘olay’ da 6 Temmuz akşamı yaşandı. Jandarma’ya haber veren Gürsu, sevgilisi Demir’in Bozcaada’nın gözde yeri Polente Burnu’nda yüksekten düşerek yaşamını yitirdiğini söyledi. Olay sonrası ‘kasten öldürme’ suçundan ifade veren Gürsu serbest bırakıldı.

Ailesi: Cinayet şüphesi var

Genç kadının annesi ve 3 kardeşi adına Ezine Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Savcılık dilekçesinde Yeşim Demir’in ölümü ile ilgili “Bir kazadan çok cinayet olduğu yönünde tarafımızı kuşkulandırmıştır” denildi. Başvuruda, Gürsu’nun tutuklanması talebi yer aldı. Başvuru dilekçesinde, Gürsu’nun jandarma, savcılık ve sulh ceza hakimliği ifadeleri ile ailenin anlatımları ele alınarak ortaya çıkan çelişkilere yer verildi.

Olay yerinde kırık bardak bulundu

İşte, dilekçede yer alan ve Demir’in ölümü ile ilgili, iddiaya göre 10 ‘şüpheli’ durum:

*6 Temmuz’da çekilen bir fotoğraf karesinde, Yeşim Demir’in parmağındaki yüzük, 7 Temmuz’da Nizamettin Gürsu’nun parmağında görüldü. Bu, ikili arasında olay akşamı bir kavga yaşandığını gösteriyor. Olay yerindeki kırık bardaklar ile kırık bir hoparlörün olması da bu şüpheyi güçlendiriyor.

*Yeşim Demir’de panik atak vardı. Bu, hastane kayıtları ve kullandığı ilaçlarla da sabit. Demir’de yükseklik korkusu var. Asansörden bile korkan birisi. Bu nedenle Demir’in, uçurumun 1-1,5 metre yakınında oturması mümkün değil.

Evlilik teklifi 2 gün önce yapılmış

*Yükseklik korkusu olan Demir’in, aracın hemen yanında oturması beklenir. Ancak Demir, üzerine oturduğu çarşafla birlikte düşmüş halde bulundu. Bu durumda, aracın yanından, çarşafla birlikte kalkıp gitmesi gerekiyor. Böyle bir harekette bulunması için de ağır derecede sarhoş olması gerekir. Oysa Demir alkol eşiği oldukça yüksek biriydi.

*Şüpheli, evlilik teklifi için olay yerine gidildiğini söylüyor. Oysa evlilik teklifi bu olaydan 1 veya 2 gün önce başka bir noktada yapılmıştı. Buna dair fotoğrafla da var. Zaten evlilik teklifi yapılmışken, birkaç gün sonra ‘evlilik teklifinin yapılacağı’ beyanı hayatın olağan akışına aykırı.

Eski eşi bir ay önce tehdit etmiş

*Gürsu, verdiği ifadelerde Demir’in ailesi ile ilişkilerinin iyi olduğunu söylemiş. Oysa aile ile sadece 2 kez görüşmüş. Nikâhın da ağustos ayında kıyılacağını söylemiş ancak ailenin bundan haberi yok.

*Şüpheli daha önce evlenmiş boşanmış ve 2 çocuğu var. Gürsu’nun ailesi, Demir’i istemediklerini açık açık ifade etmiş. Dahası, Gürsu’nun babası ile kardeşinin Demir’i telefonla arayıp tehdit ettiği bilgisi söz konusu. Aynı şekilde, Gürsu’nun eski eşi de olaydan bir ay önce Demir’i arayarak tehdit etmiş. Tüm bu arama yazışma kayıtlarının çıkarılması gerekir.

Olay yerine ikinci bir araç gitti mi?

*Olayın olduğu yerde evlilik teklifinin yapılacağı beyan ediliyor. Oysa görüntülerde de anlaşıldığı üzere ortalık zifiri karanlık. Dolayısı ile mekân, saat itibari ile de fotoğraf çekmeye elverişli değil. Bu da şüphelinin, suçtan kurtulmaya yönelik bir senaryo oluşturduğunu ortaya koyuyor.

*Gürsu ifadesinde, olay yerinde 2 şişe şarap içtiklerini söyledi. Ancak, olay yerinde 4 boş şarap şişesi bulundu.

*Fotoğraf çekimi için 3’üncü bir kişinin de olması gerekir. Olay yerinde 3’üncü bir kişinin olup olmadığının tespiti gerekir. Yine, olay yerine 2’inci bir aracın gidip gitmediğinin belirlenmesi gerekir.


İlk eşinden 2021'de boşandığını belirten Gürsu, ifadesinde "Yeşim ile 2019'dan beri sevgiliyiz" dedi.

‘Rüzgâr bardağı devirdi ve kırıldı’

Nizamettin Gürsu’nun, Halktv.com.tr ile paylaşılan Jandarma, savcılık ve sulh ceza hakimliği ifadelerinde ise, bu kişi, sevgilisi Yeşim Demir ile aralarında hiçbir sorun olmadığını kaydetti. Şüpheli sıfatı ile ifade veren Gürsu, üç ayrı ifadesinde özetle “2021 yılında boşandım. Yeşim Demir ile ise 2019’dan beri sevgiliyiz. Evlilik teklifini, tatilin son günü olan 6 Temmuz’da yapacaktım. O gün saat 17.00 gibi gün batımına gittik. Hoparlör, araçta bulunan buzdolabı üzerine devrildiği için kırıldı. O akşam rüzgâr fazlaydı. Kadehim rüzgâr nedeni ile kırıldı. Benim kadehim kırıldığı için Yeşim, tek başına içmeye devam etti” dedi.

‘Kadehi devrildi çarşaf ıslandı’

Gürsu ifadesinin devamında saat 21.00’e doğru masayı topladığını Demir’in ise aracın içinde şarap içmeye devam ettiğini belirterek “Yeşim, aracın içinde, elindeki kadehi üzerine uzanacağımız çarşafın üzerine döktü. Bu nedenle Yeşim, başka bir çarşaf alarak yere serdi ve üzerine uzandı” dedi.

Savcı tutuklama talebi ile sevk etti

Gürsu, Demir’in kendine gelmesini sağlamak için kahve pişirmeye çalıştığı esnada, sevgilisinin düştüğünü, duyduğu “Ahhh…” çığlığı ile fark ettiğini söyledi. Gürsu, karanlık olduğu için uçuruma doğru ışıldak tuttuğunu ancak net bir şey görmediğini söyledi.

Gürsu, o esnada hemen 112 Acil Servisi’ni aradığını kaydetti. Savcılık, Gürsu’yu tutuklanması talebiyle sulh ceza hâkimliğine sevk etti. Hâkimlik ise, tutuklamanın ‘ölçülü’ olmayacağı gerekçesiyle Gürsu’yu adli kontrolle serbest bıraktı.

Öte yandan, Yeşim Demir’in ailesinin şikâyetine ilişkin görüşlerini almak üzere aradığımız Nizamettin Gürsu ise “Konu hakkında konuşmak istemiyorum” diyerek görüşme talebini geri çevirdi.

Türkiye Haberleri