Eğitim-İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy, "Bir ilkokul öğrencisinin okula başlama maliyeti 12 bin 500 TL'ye ulaşmış durumda. Korkunç bir artış var. Ekonomik krizin ortasında, derin yoksulluk içinde okul hazırlığı yapan veliler tamamen çaresizlikle karşılaşıyor" dedi.
2022-2023 eğitim öğretim yılının başlamasına sayılı günler kaldı. Okula hazırlık yapan öğrenci ve veliler kırtasiye malzemeleri, ek kaynak kitapları, okul kıyafeti, servis hizmeti gibi eğitim ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Ancak yüksek zam oranları ve artan maliyetler karşısında veliler zor günler yaşıyor.
Eğitim-İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy, okula hazırlık sürecinde öğrenci ve velilerin yaşadığı maddi sorunları Bursada Bugün'e anlattı. Sabit gelire yönelik iyileştirmelerin enflasyon oranlarının altında kaldığına dikkat çeken Toy, ekonomik kriz ve yoksulluk ile mücadele içerisindeki velilerin çaresiz durumda kaldığını aktardı.
"Okula başlama maliyeti 12 bin 500 TL'ye ulaştı"
Eğitim-İş olarak yeni öğretim yılına hazırlık sürecinde okulları ve öğrencileri yakından takip ettiklerini belirten Şubesi Başkanı Yeliz Toy, 1 yıl içerisinde kırtasiye malzemelerine gelen yüksek zam oranlarını şöyle açıkladı;
"Geçen yıl ve bu yılki okula başlama maliyetlerini karşılaştırdık. Okul öncesinde geçtiğimiz yıl eğitime başlama maliyeti bin 902 TL'ydi, bu yıl ise 7 bin 626 TL'ye ulaştı. İlkokulda ise geçtiğimiz yıl okula başlama maliyeti 3 bin 130 TL iken, bu yıl 12 bin 500 TL'ye ulaşmış durumda. Korkunç bir artış var. Kırtasiyelere gittik ve öğrencilerin eğitim için gereksinim duyduğu temel araç gereçlerin fiyatlarını çıkardık. Defter, kalem, pastel boya, sulu boya, A4 kağıdı gibi temel eğitim kalemleri bunlar. TÜİK'te enflasyon yüzde 80, fakat kırtasiyelerde yüzde 350-400'e dayanıyor. Bir kurşun kalemin fiyatı 3 kat arttı. Boya kalemlerinin fiyatı 4 kat arttı. Defterlerin fiyatı en az 3 kat arttı. Zam şampiyonu da en çok ihtiyaç duyduğumuz A4 kağıdı oldu ve yüzde 500 zamlandı. Bunlar sadece okula başlamadan önce kırtasiyeden alacakları temel araç gereçler. Okul forması fiyatı 3 kat arttı, ayakkabı aynı şekilde 3-4 arttı. Öğrencilerin servis ücretleri de var. Geçen yıl akaryakıt zamlarından dolayı bir ara zam yapılmıştı, yüzde 40 civarında. Bu yıl yeniden belirlenecek. Rehber bulundurma ücreti var ayrıca."
"Bu yıl okullarda öğrencileri açlık sorunu bekliyor"
Kırtasiye masraflarının yanı sıra gıdaya gelen zamlara da dikkat çeken Yeliz Toy, okullarda öğrencileri açlık sorununun beklediğini ifade ederek, "Geçtiğimiz yıl mayıs ayında Bursa'nın 17 ilçesinde kapsamlı olarak yaptığımız araştırmada, okullarda her 4 öğrenciden birinin aç olduğunu ortaya koymuştuk. Her dört öğrenciden biri aç. Öğrenci başına düşen günlük harçlık sadece 82 kuruş. Simit fiyatlarındaki artış ile öğrencilerin yaptığı harcamaları karşılaştırdığımızda 13 öğrenciye bir simit düşüyordu. Haziran zamları, temmuz zamları ve ağustos zamları eklendiğinde bu yıl okullarda öğrencileri açlık sorunu bekliyor. Öğrenciler tüm gün okulda aç kalacaklar, beslenme sorunu olacak" diye konuştu.
"Üniversite öğrencileri özel yurtlara itiliyor"
Artan ev kiraları ve yurt fiyatları nedeniyle üniversite öğrencilerinin de okula hazırlık sürecinde barınma sorunuyla karşı karşıya olduğunu ifade eden Yeliz Toy, devlet yurtlarının yetersiz olduğunu ve öğrencilerin özel yurtlara yönlendirildiğini söyledi;
"Yeterli devlet yurdunun olmayışı yani kontenjanın yeterli olmayışı öğrencileri çaresizce özel yurtlara itiyor, yönlendiriyor. Fakat özel yurt ücretlerine gelen zamlardan dolayı öğrenciler bu ücreti karşılayamıyorlar. Dolayısıyla kiralık ev arıyorlar. Fakat kiralara gelen zamlar öğrencileri tamamen çaresiz bırakıyor."
"Derin yoksulluk içinde okul hazırlığı yapan veliler çaresiz"
Sabit gelirlilere yapılan maaş düzenlemelerinin mevcut enflasyon oranlarının altında kaldığını vurgulayan Yeliz Toy, velilerin çocuklarını okula göndermek için yeterli maddi güce sahip olmadığını ifade etti.
Birden fazla çocuğunu okula gönderecek olan velilerin daha büyük zorluklar yaşayacağını söyleyen Toy, "Hatırlayalım, kamu çalışanlarının aldığı zam oranı yüzde 85,6'ydı. Enflasyon farkları da dahil. Yine asgari ücretlinin maaş oranındaki artış yüzde 94,6'ydı. Son olarak işçi ve bağımsız çalışanların emekli aylıkları ise yüzde 78,61 oranında artmıştı. Yani ortalama yüzde 80 oranında bir artış yaşadık. Fakat yüzde 350-400'e dayanan bir kırtasiye giderinden söz ediyorum. Bu koşullarda, yani ekonomik krizin ortasında, derin yoksulluk içinde okul hazırlığı yapan veliler tamamen çaresizlikle karşılaşıyor. Bir ailede birden fazla çocuğun da olabileceğini düşündüğümüzde, bugün 4 kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır bir yaşam standardını yakalayabilmesi için en az yoksulluk sınırı olan 22 bin TL ile geçiniyor olması gerekiyor" dedi.
"Sadece ders kitabı verecek eğitim yılına başlanamaz"
Öğrencilere sağlanan kaynak kitap desteğinin sosyal devlet ilkesine göre yeterli olmadığını ifade eden Eğitim-İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy, şöyle konuştu;
"Yakın zamanda ikinci el okul malzemesi satılan tezgahlar göreceğiz. Kırtasiyelerde bunları ödeyemeyen veliler bizlere ulaşıp şikayette bulunuyorlar. Fakat kırtasiyeler de diyor ki nakliye ücreti, gelen zamlar derken bizim açımızdan da yapılacak bir şey yok. Yani yanlış ekonomi politikalarının sonucu ya da diğer politikaların sonucu ve sosyal devlet ilkesi olmanın gereğini yerine getirmeyen bir yönetim anlayışı öğrencilere sadece ders kitabı vererek onların eğitim öğretim yılına başlamasını bekleyemez. Çünkü ders kitabı dışında kalemden deftere, ayakkabıya kadar velilerin ciddi bir bütçe ayırması gerekiyor. Fakat veli bu bütçeyi nasıl ayıramayacak, çünkü gelirinin büyük kısmını gıda yatırıyor."
"Kaynakları vakıflara değil öğrencilere ayırın"
Okula başlayacak olan öğrencilere yönelik devlet desteklerinin arttırılması gerektiğini belirten Yeliz Toy, eğitim giderlerini karşılayamayan öğrencilerin okul terki tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Toy, "Okul ayakkabısı olmayan, kardeşinin ayakkabısıyla okula gelen öğrencileri biliyoruz. Simit alamayan öğrencileri biliyoruz. Bugüne kadar yaşadıklarımızın tamam bir kenara, bu yıl yaşayacaklarımız bizi ciddi anlamda kaygılandırıyor. Büyük bir açlık krizi ile okullarda karşı karşıya kalacağız ve bu yoksulluk gittikçe büyüyor. Biz yine taleplerimizi burada bir kez daha söyleyelim. Acilen okula başlamak için öğrencilere destek talep ediyoruz. Sadece ders kitabı vermek yetmez. Bakanlık kaynakları yandaşa ayıracağına bu konuda acil önlem almalı. Vakıflara değil, öğrencileri ayırmalı. Bu krizde öğrencilerin eğitim hakkına ulaşması için bu desteğin muhakkak verilmesi gerekiyor. Şunu da göreceğiz, okul terki zaten epey artmıştı, bu süreçte ekonomik krizle birlikte okul terki daha fazla artacak. Çok fazla öğrenci bu bütçeyi karşılayamayacağı için okulu bırakacak. Böyle bir sorunla karşı karşıyayız. Yine okuldaki açlık krizinin büyümemesi için geçen yıl mayıs ayında yaptığımız talebi yineliyoruz. Biz okul sütü uygulamasının yeniden başlamasını istiyoruz. Okulda çocuklar en azından gelişimleri için gerekli olan temel gıdaya erişebilsinler" ifadelerini kullandı.
Eğitim-İş Bursa Şubesi Başkanı Toy, eğitim öğretim hizmeti sınıfında bulunan öğretmenlere her sene başında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretim yılına hazırlık ödeneği verildiğini de aktardı. Ödeneğin bir yılda 75 TL arttırıldığını ifade eden Toy, Oysa yüzde 350-400 oranında kırtasiyede artış var, biz öğretmenlerin aldığı eğitime yardım ödeneği ise sadece yüzde 6 oranında arttı. Acilen bunun da gözden geçirilerek yenilenmesi, yeterli hale getirilmesi gerekiyor" dedi.