Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğu 6 Şubat'ta merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki sarsıntılarla bir kez daha acı bir şekilde gözler önüne serildi. Depremlerde yerle bir olan çürük binalar en az 31 bin kişiyi yaşamdan kopardı. Mevzuatlara göre yapılan binalar ise hiç hasar almadı.
Bilim insanları Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu ve güvenli yapının önemine bir kez daha dikkat çekerken yetkililere acil adım atmaları için çağrıda bulunuyor.
85 milyon tedirdin. Deprem senaryoları konuşuldukça akıllara şu soru geliyor: ‘Benim binam ayakta kalır mı?’ Bu sorunun yanıtı ve sonrasındaki süreçler için Hürriyet.com.tr'den Gülistan Alagöz güvenli yapı rehberini derledi...
İlk adım risk tespiti. Kimler binasında bu çalışmayı yaptırmalı?
1999 Marmara depremi yapı sektörü için milat oldu. Bu depremden sonra deprem yönetmeliği, yapı denetim kanunu hazırlandı, inşaat malzemelerine standartlar getirildi. Bu nedenle 2000 yılı öncesinde yapılan yapılar büyük soru işareti yaratıyor. Bina projesiz ve ruhsatsız yapıldıysa, hazır beton kullanılmadıysa, bina kolon ve kirişlerinde çatlaklar varsa, bodrum katta rutubet, kolon demirlerinde paslanma, betonda deniz kabukları varsa, yapı dere yatağı, dolgudaysa riskli olma ihtimali bulunuyor.
Yeni bina yüzde 100 güvenli değil
Tüm bunların yanında Maraş depreminde korkutucu bir tabloyla karşılaştık. Yönetmelik sonrası yapılan, hatta bir-iki yıllık binalar da yıkıldı. Bu nedenle 1999 öncesi büyük risk ama sonrası da sorunsuz denilemez. Eğer binanızda bir çatlak varsa ya da zamanında sorgulamadan alım yapıldıysa, kurumsal bir inşaat firması değil yeni ve küçük ölçekli bir müteahhit binayı inşa ettiyse risk tespiti yaptırmanızda fayda var.
Nereye nasıl başvuru yapılır?
Yapı güvenliğini öğrenmeniz için iki seçenek var.
İlk seçenek risk tespiti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara riskli yapı tespiti yaptırılabilirsiniz. Lisanslandırılmış kurumların listesi Bakanlığın internet sitesinde yer alıyor. Risk tespiti için tek bir hak sahibi süreci başlatabiliyor. Maliklerden biri dilekçe, tapu durum belgesi ve kimlik fotokopisi ile söz konusu kurum ve kuruluşlara başvurabilir. İncelemeler sonucunda riskli olduğu tespit edilen yapılar, tespiti yapan kurum tarafından Bakanlık İl Müdürlüğü’ne bildiriliyor.
Yıkılır korkusu var
İkinci seçenek ise ‘Deprem dayanıklılık raporu’ hazırlatmak. Binada yaşayanlar özel bir şirkete başvurup ortalama 1 hafta, 10 günde binasının durumunu görebiliyor. Bu seçenekte çıkan sonuç kamu yetkililerine gitmiyor, sadece o binada yaşayanlarla paylaşılıyor. Evinin riskli çıkması durumunda hemen yıkılmasından çekinenler maalesef bu yolu tercih ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi de başvuru halinde, 2000 öncesi inşa edilen yapılarda ücretsiz olarak ‘hızlı tarama’ yapıyor. Çalışma ön inceleme niteliği taşıyor, sonuçları Ev sahipleriyle paylaşılıyor. Ancak dönüşüm yapılması isteniyorsa bakanlık yetkili kurumlara başvuru şart.
Hasarlı çıkarsa ne olur?
Yapınız riskli çıkarsa hem tapuya işleniyor, hem de size tebliğ ediliyor. Bu tebligatta riskli yapının bulunduğu yerdeki müdürlüğe dilekçe ile itiraz edilebileceği, aksi takdirde tebligat tarihinden itibaren 60 günden az olmamak üzere belirlenen süre içinde yapının yıktırılması gerektiği belirtiliyor. 60 günlük süre tebligattan sonra ya da itiraz söz konusu ise itiraz sürecinin sona ermesinden sonra işliyor. Riskli yapı, malikleri tarafından yıktırılmamışsa, yapının idari makamlarca yıktırılacağı belirtilerek 30 günden az olmak üzere ek süre tanınıyor.
Elektrik su kesiliyor
Bu süre sonunda da riskli yapıların maliklerince yıktırılmaması halinde, riskli yapılara elektrik, su ve doğalgaz verilmemesi ve verilen hizmetlerin durdurulması isteniyor. Riskli yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ile yıktırma işlemleri, mülki amirler tarafından sağlanacak kolluk kuvveti desteği ile idarece yapılıyor veya yaptırılıyor. Yıktırılamayan yapılar Bakanlıkça veya il müdürlüklerince yıkılıyor veya yıktırılıyor. Masraflarından malikler hisseleri oranında sorumlu oluyor.
Tespitin maliyeti ne kadar?
Yaşanan felaket sonrasında birçok ilde risk tespiti talepleri arttı. Görüştüğümüz firmalar 2-3 gündür telefonların susmadığını söyledi. Gelelim maliyetlere... Bu alanda standart bir liste yok. Görüştüğümüz bakanlık yetkili bir kuruluş 10 kata kadar maliyetin 10 bin lira olduğunu belirtti. Başka bir firmaya, zemin artı 14 katlı ve 60 haneli bir Bina için fiyat sorduğumuzda 75 bin lira yanıtını aldık. Kat sayısı arttıkça rakamların yükseldiğini belirten yetkili şunları söyledi: “Dönüşüme girecek bir binada sadece zemin ve bodruma bakıyoruz ve fiyatı 6 bin 500 lira. Ama yüksek katlı yapıda her katta karot örneği alıyoruz. Bu da fiyat artışına neden oluyor.”