Binali Yıldırım çiftçilere seslendi: Ekin kardeşim, ekebildiğiniz kadar ekin

AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, "Tarımla uğraşıyorsunuz, tarımda da verim artışı teknolojiyi kullanmak birinci önceliğimiz olmalı. Ekin kardeşim, ekebildiğiniz kadar ekin. Maliyetler yüksek, mazot yüksek, gübre yüksek, diğer girdiler yüksek nasıl ekelim diye düşünüyorsunuz, düşünmeyin" ifadelerini kullandı.

AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, partisinin İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katılmak üzere geldiği Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde, ilk olarak İş Dünyası ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması'na katıldı. Burada konuşan Yıldırım, Türkiye'nin parmakla gösterilecek ülkeler arasına gireceğini belirterek, "Hedefimiz dünyanın parmakla gösterilen ülkeler arasına Türkiye'yi sokmak. Buna çok yakınız. Çok geldiniz ama bir şeye ihtiyacımız var, çok uyanık olacağız. Birliğimizi, kardeşliğimizi, beraberliğimizi bozmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. Bölücü terör örgütünü, FETÖ'cü terör örgütlerine müzaheret gösteren, onlara empati yapanlara asla geçit vermeyeceğiz. Bu acı tecrübelerin bize büyük maliyeti olduğunu hep beraber yaşadık, gördük. Ülkemizin bir daha bu kaosa, bu karanlığa, bu istikrarsızlığa dönmesine izin vermeyeceğiz. Bunu da birlikte başaracağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' prensibi bizim gelecekte de şiarımız olacak. Savaşmak kolay, savaşta kazanan kimse var mı? Bu savaştan bir kazanan mı çıkacağını zannediyorsunuz? Kan var, gözyaşı var, hüsrana bak, buradan bir şey çıkmaz. Düşünün Rusya'nın bütün ekonomisi altüst oldu, bütün düzeni altüst oldu. Ukrayna'nın keza aynı. Bizim bütün bölge, bedelini ödüyor. Bir de son sözüm olsun. Bir de Türkiye Türkiye'den ibaret değil arkadaşlar. Türkiye'nin gözünün içine bakan, kulağını dikmiş 2 milyar insan var etrafımızda. Kafkaslarda, Balkanlarda, Orta Asya'da, Ortadoğu'daki insanların gözü kulağı Türkiye'de. Hep böyle bu kadar büyük bir umut bağlamışlar. O halde biz sağlam durmamız gerekiyor. Şartlar ne olursa olsun moralimizi bozmadan daima ilerleyeceğiz. İçeride birbirimizle uğraşarak enerjimizi tüketmeyeceğiz. Daima ileri, inşallah birlikte başaracağız" dedi.

'Ekin kardeşim ekebildiğiniz kadar'

Konuşmasında tarıma değinen Yıldırım, "Tarımla uğraşıyorsunuz, tarımda da verim artışı teknolojiyi kullanmak birinci önceliğimiz olmalı. Ekin kardeşim, ekebildiğiniz kadar ekin. Maliyetler yüksek, mazot yüksek, gübre yüksek, diğer girdiler yüksek nasıl ekelim diye düşünüyorsunuz, düşünmeyin. Devletiniz yanınızda. Bunların hepsini takip ediyor ve nerede ne zaman desteğe ihtiyacınız varsa o zamanda gereğini yapılacak, tereddüde düşmeyin. Türkiye tarımla, bu sene tarımda seferberlikle öne çıkacak. Çünkü küresel gıda problemi kapımızı çalıyor. Dünyanın tahıl ambarı Ukrayna, Rusya yok. Yüzde 60'ını üretiyor. Peki bu nasıl karşılanacak? Bizim bile bir kısım oradan aldığımız bazı ürünlerde bağımlılığımız var. Memleketimiz mümbit bir memleket. Kar yılı var, Elhamdülillah bu sene bereket de var, bollukta var. Onun için bu seneyi iyi değerlendirelim, ekelim. Sonuna kadar ekelim, merak etmeyin, inşallah burada gerekli destekler veriliyor, inşallah daha fazlası verilecek. Maliyetler yükseldi, ben nasıl ekeyim diye düşünmeyin, Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz bunun üzerine çalışıyor, düşünüyor, siz yol kesmeden devam edin. Üretmeye devam edin. Bizi kurtaracak, kalkındıracak olan üretimdir. Üretimi ilaç gibi üretmeyeceğiz yani. Deliler gibi üreteceğiz ki sürümden kazanalım, maliyeti düşürelim ve dünyadaki rekabetimiz artsın" diye konuştu.

Erdoğan'la telefon konuşması

Yıldırım, toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı cep telefonla aradı. Görüşme sırasında partililere kısa bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Az önce Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile 2 saat süren görüşmem oldu. Ardından Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres ile bir görüşmem oldu. Rusya-Ukrayna arasındaki mevcut gelişmeleri değerlendirdik. Şimdi de sizleri selamlıyorum. Ve atacağınız adımlar, yapacağınız çalışmalarla inanıyorum ki, 2023'e Tekirdağ çok daha farklı bir şekilde girecektir. Tekirdağ'ı, muhteşem köprümüzün açılışında büyük bir katılımla bekliyorum. Orada sizlerle bir arada olmayı arzu ediyorum. Bu köprümüz dünyanın ilk 3 köprüsünden bir tanesi. Bütün dünyayı hayran bırakacak böyle bir köprünün açılışı Tekirdağ için, çevre iller olarak Edirne, Kırklareli, Çanakkale, İstanbul, İzmit bütün bu çevre için muhteşem bir açılış töreni olacak. Dolayısıyla bu törende hep beraber olalım istiyorum. Bu, gelecek nesillere, çocuklarımıza, torunlarımıza, en büyük miras olacaktır. Artık bu sıkıntıları bir tarafa bırakıyoruz. Herkes arabasıyla ya da yük araçlarıyla rahatlıkla bu köprüden geçme şansını bulacaktır. Türkiye'mize tüm insanlığa milletimize şimdiden hayırlı olsun diyorum. İnşallah 18 Mart'ta açılış töreninde de bir arada olacağız" dedi.

'20 yıldır terör örgütleriyle mücadele ediyoruz'

Toplantıda konuşan Binali Yıldırım ise Türkiye'nin terörle mücadeleye devam ettiğini ancak iktidara talip olanların da askere, polise silah çekip, şehit edenleri Allah'a havale ettiğini söyledi. Yıldırım, "Yolları böldük, milleti birleştirdik. Yolları böldük, hayatları birleştirdik. Ama bir şeye asla ve asla izin vermedik. Dedik ki, 'Yolları böleriz, Türkiye'yi böldürtmeyiz.' Onun için 20 yıldır amansız bir şekilde bölücü terör örgütüyle, PKK ve FETÖ terör örgütüyle amansız mücadelemiz devam ediyor. Şehitler verdik ama özgürlüğümüzden, bağımsızlığımızdan asla taviz vermedik. Değerli kardeşlerim, biz böyle yaparken ülkeyi yönetmeye talip olanların askere, polise silah çekip, onları şehit edenlerle kapının arkasında iş tutanları da size havale ediyorum, Tekirdağlılara havale ediyorum. Gün gelince bunlara hak ettikleri cevabı vermeye hazır mısınız? 2023'te tekrar Türkiye sevdalısı, milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan'la yola devam demeye varmısınız? Yeni bir destan yazmaya hazırmısınız? 2024'te Tekirdağ'da gönül belediyeciliğine, hizmet belediyeciliğine tekrar tanıştırmaya, buluşturmaya hazır mısınız? Maşallah. Tekirdağ hazır, gün sayıyor gün" dedi.

'Türkiye aktif rol oynuyor'

Pandeminin 2 yılı doldurduğunu söyleyen Yıldırım, "Evet, dedik ki pandemi bitti bitiyor, bayağı rahatladık. Ama sıkıntılar peşimizi bırakmıyor, haklısınız. Tam bu bitti derken kuzeyimize Rusya-Ukrayna krizi patladı ve bütün hesaplar tekrar altüst oldu. İşte bak az önce Cumhurbaşkanımız konuştu. Ben yakın şahidiyim, 25 tane liderle görüştü. Ukrayna Dışişleri Bakanı, Rusya Dışişleri Bakanını bizim Dışişleri Bakanımız Mevlüt Bey'le bir araya getirdiler. İkna etmek için, barışı zorlamak için her yol deneniyor. Çünkü bir çocuğun gözyaşı, bir çocuğun hayatı hiçbir şeyle ölçülmez. En kötü barış bile savaştan çok daha hayırlıdır, çok daha iyidir. Türkiye bu konuda aktif rol oynuyor. Avrupa ülkeleri maalesef yine iki yüzlü davranışlarını burada da gösteriyorlar. Ukrayna ve Rusya bizim komşumuz, şurada bir adım mesafede de bizim iki ülkeyle yıllık ticaretimiz 40 milyar dolar. Önemli bir rakam. Ve bu iki ülkenin, ülkemize ziyaret eden 7,5 milyon misafirimiz var, her yıl. Şimdi yaşanan karışıklıkta, tahliyelerde yine bizim Kızılay'ımız, AFAD'ımız iş başında ve oradan masum insanları getiriyoruz, burada misafir ediyoruz. Sadece kendi vatandaşlarımız değil, diğer ülkelerin vatandaşlarına da aynı hizmeti veriyoruz. Nerede bir sıkıntı varsa, nerede bir zorluk varsa, nerede bir kriz varsa evelallah bizim Türkiye'nin o müşrik eli, o yardım eli orada anında oluyor ve vatandaşlarımızın yaptıkları fedakarlıklar o insanların dertlerine derman olmaya çalışıyoruz. Arakan'da biz varız, Libya'da biz varız, Suriye'de biz varız, Irak'ta biz varız, Karabağ'da biz varız. Velhasıl yardım bekleyen, destek isteyen insanlık ölmedi dediğimiz her noktada biz varız" diye konuştu.

'BM çözüm üretemiyor'

Birleşmiş Milletler'in 2'nci Dünya Savaşı'ndan sonra o günün şartlarına göre, kazanan ülkelerin bir araya gelerek bir sözleşme hazırladığını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bu sözleşmede 5 tane ülkeye ayrıcalık tanıdılar. Veto etme. Bu hakkı kim verdi onlara? Bütün dünya devletleri mi? Hayır. Kendi kendilerine yetki verdiler. Şimdi artık gün o gün değildir. O günün şartları bitmiştir. 200'e yakın 193 tane ülke vardır. Bu 193 ülkenin iradesi, reyi sıfır, bir ülkenin reyi geçerli. Böyle bir matematik olur mu? Böyle bir adalet anlayış olur mu? Bu anlayışla küresel barış sağlanabilir mi? 151 ülke el kaldırdı, bu savaşı kınadı. Ama onların kararının hiçbir hükmü yok. Geçmişte Kudüs'te de var mıydı? Kıbrıs'ta da haksızlığa biz uğradık. Birleşmiş Milletler artık bugünkü yapısıyla küresel sorunlara çözüm üretemiyor, küresel barışı tesis edemiyor. Bu artık ispatlanmıştır, bilinen bir gerçek haline gelmiştir. Bu sistemden memnun olan hiç kimse yoktur. Sadece 5 biraderler vardı, 5 büyük birader. Kendilerine düşünün bir yerde savaş var, savaşı durdurmak görevi olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplanıyor, savaşın içinde olan ülke diyor ki 'yok' diyor. Her şey bitiyor. Bu hiçbir zaman insanlığın beklediği huzuru getirmez. Sorunları çözemez. Onun için Cumhurbaşkanımız bir süreden beri boşuna söylemiyor, daha adil bir dünya mümkündür. Ve dünya beşten büyüktür. Burada bir kez daha gördük"

Türkiye Haberleri