Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoğlu'nun haberine göre koronavirüs yasaklarının kaldırılmasının vaka tablosuna yansımasında ‘korkulanın olmadığı’ belirtilirken, günlük vaka sayılarında yaşanan durağanlık ve 900’lü rakamlardaki direncin kırılamamasında yüzde 20’lik bir kesimin kuralları ihmal etmesinin etkili olduğu ifade edildi.
Türkiye genelinde 1 Haziran’dan itibaren uygulamaya giren açılımların, vaka sayısına etkisinin bu hafta ortasına kadar alınması öngörülmüştü. Önceki gün yapılan Bilim Kurulu toplantısında da, açılımların etkisi masaya yatırıldı. Birçok sınırlamanın kaldırılması ile birlikte tüm Türkiye’de yaşanan yoğunluğun vaka tablosunda olumsuz değişime yol açmamasına rağmen, vaka sayılarının belli bir bantta takılıp kaldığına dikkat çekildi.
Yapılan değerlendirmelerde, 20 Mayıs’tan bu yana vaka sayılarının 800-900’lü rakamlar arasında gidip geldiği, bunun ana nedeninin ise toplumda yüzde 20’lik bir kesimin kuralları ihmal etmesi olduğu belirtildi.
'Tek sebebi ihmal'
Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı modellemelerde haziranın ortasına kadar günlük vaka sayısının 500’lü rakamlara inmesi, temmuz başı itibarıyla ise 100’ün altına düşmesi öngörülüyordu. Ancak asker uğurlamaları, ‘geçmiş bayramın mübarek olsun’ ziyaretleri, taziye, nişan gibi kapalı alanlarda yapılan bazı toplu faaliyetler ve sokağa çıkma yasaklarının kaldırılması nedeniyle oluşan yığılmalar vaka tablosunun 800-900’lü rakamlarda direnç göstermesine sebep oldu.
Bilim Kurulu'nda yapılan değerlendirmelerde “Bu açılımların çok fazla olumsuz yansıması olmadı. Açılımlar, vakaların azalma hızını düşürdü. Bunun tek sebebi ihmaller. Bu ihmaller yaygın değil. Aksi halde İran’da olanlar bizde de olurdu. Lokal olarak kurallara uymayanlar var” görüşü dile getirildi.
Bilim Kurulu üyeleri bu direncin kırılması için özellikle kapalı alanlarda maske takmayanlara cezai yaptırım uygulanması, vakaların öngörülmeyen bir şekilde arttığı ve potansiyel kümelenmelerin yaşandığı illerde gerekirse sokağa çıkma yasağı dahil, bazı tedbirlerin uygulanması önerisinde bulundu.
'İkinci dalga beklentisi yok'
Türkiye’de ikinci bir dalganın sonbahardan önce gelmeyeceği, yaz mevsiminde yaşanacak vaka değişimlerinin birinci dalganın kendi içindeki ‘dalgaları’ olarak görüleceği değerlendirmesi de yapılıyor. Uzmanlar “İkinci dalgayı şu anda beklemiyoruz. İkinci dalga dediğimiz şey, sonbaharda olur. Ama bu dalganın birinci dalga kadar etkili olmayacağı tahmin ediliyor. Birinci dalganın üçte biri oranında etkisi olmasını bekliyoruz” görüşünü dile getiriyor.