Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Karadeniz Bölgesi'ndeki yüksek vaka oranlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bölge insanının sıcakkanlı olduğunu belirten Prof. Dr. Özlü, “Bizde aile ilişkileri güçlü; evlerde, mahallelerde, köylerde konu komşu, akraba bir arada hep birlikte yeniliyor, içiliyor, kahvaltı yapılıyor. Hafta sonları köye gidiliyor. Kardeşler, kuzenler hep birlikte sohbet ediyorlar, birlikte vakit geçiriyorlar. İçlerinden biri pozitifse bütün aileye ulaşmış oluyor çünkü çok kolay bulaşıyor gerçekten. Onun için şu dönemde ev içi aile içi buluşmalar hiç güvenli değil. Dikkatli olmak lazım. En ufak bir dikkatsizliği affetmiyor, hemen bulaşıyor ve aile boyu hastalık ortaya çıkıyor. Bu dönemde bir araya gelmelerden biraz uzak durmakta fayda var. Aile içi hane halkıyla beraber yeme içme işleri böyle olmalı. Buluşmalar, bir araya gelmeler çok kısa olmalı. Yapılan görüşme gerekiyorsa açık havada, kısa süreli olmalı ve maske çıkarılmamalı, mesafe korunmalı. Bunlara dikkat etmemiz lazım. Kalabalıklar her zaman için açık havada da olsa riskli" diye konuştu.
Maskenin önemine değinen Prof. Dr. Özlü, "İçimizden biri maske takmadığı zaman hepimiz maskeli olsak bile bulaş riskine maruz kalırız. Kalabalık sokaklar, caddeler, meydanlar, maçlar, konserler, açık havada bile olsa bulaşma açısından mesafe korunmadığı için ve herkes de maskesini takmadığı için maalesef bulaşma riski taşıyor. Sizin maskeli olmanız tek başına yeterli değil. Yani başkalarının da maskesini takmış olması lazım. Siz maske takarak beni koruyorsunuz. Ben maske takarak sizi koruyorum. Herkes maske takarsa hepimiz birbirimizi koruyoruz ama içimizde biri maske takmadığı zaman hepimiz maskeli olsak bile bulaş riskine maruz kalıyoruz. Dostlarımıza, arkadaşlarımıza, insanımıza, halkımıza saygılı olmanın gereği olarak mesafenin korunmadığı sosyal alanlarda maskeyi takmak lazım. Kalabalık, kapalı alanlarda çok vakit geçirmemek lazım; işte aile içi buluşmalardan biraz uzak kalmak lazım” dedi.