Özlü, “Düğün salonlarının ne zaman açılacağına yönelik net bir tarih vermek mümkün değil. Bunu belirleyecek makam biz değiliz. Ama şu bir gerçek, kapalı mekânlarda, düğünler de dahil, kongre ve toplantılar yakın zamanda pek olacak gibi durmuyor." düşüncesini dile getirdi.
Hürriyet gazetesi yazarı Fulya Soybaş'a konuşan Özlü, "Ortam yeteri kadar güvenli değil. Düğünlerimiz, gelenek-görenek icabı, çok kalabalık olur. Sosyal mesafe ortadan kalkar. Böylesi bir salgında eski rutine uygun düğünler yapamayız. Düğüne başka şehirlerden de katılım olacaktır, bu da ayrı bir risk. Diyelim istenmeyen bir durum yaşandı. Bu 500 kişinin birden karantinaya alınması demek. Mutluluğu paylaşalım derken bir kâbusun içinde kendimizi bulabiliriz.” görüşünü savundu.
Soybaş'ın bugün yayımlanan "Yaza düğün yapabilecek miyiz" başlıklı yazısına göre Özlü, “Önerim, sadeleştirerek, aile içerisinde daha az kalabalıkla düğün yapılması ya da açık hava mekânlarının kullanılması. Tedbirler alınır, sosyal mesafe korunursa açık havada düğün yapmanın sakıncası olmaz. Düğün salonu işletmecileri, organizasyon şirketleri misafirlerini nasıl riske etmeyeceklerini düşünerek, yeni formatlar geliştirsinler. Mesela, gelecek misafirlere davetiye ile düğüne nereden girilip çıkılacağı, nasıl davranılacağı gibi kuralların yazılı olduğu bir liste gönderilebilir. Gelenler de ona uygun davranır. Takı merasimi, tebrikleşme uzaktan halledilir. Belediyeler de elini taşın altına koyup, düğün yapılabilecek açık, güvenli alanlar oluşturabilir.” ifadesini kullandı.