Türkiye Gençlik Vakfı'nın (TÜGVA) yargıdan, emniyete, orduya kadar devletin birçok birimindeki kadrolaşmada payı olduğunun iddia edilmesinin ardından 19 Ekim 2021 tarihindeki grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir cumhurbaşkanının oğlu, babasının mevkisini ve makamını bilerek davranmak zorundadır. Davranışları, görev aldığı yerler itibariyle örnek olmak zorundadır. Gidip de oğlu Milli Eğitim Bakanlığı’nın bürokratlarını tamamını toplayıp onlara milli eğitim politikasını anlatıyorsa bir sorunumuz var demektir. Kimsin sen ya! Kimsin? Sen bu yetkiyi kimden alıyorsun? Cumhurbaşkanının oğlu olmak bu kanunsuzlukları yapma hakkını veriyor mu?" ifadelerini kullandı.
Büyükada'da bulunan Şehir Hatları Vapur İskelesi'nde TÜGVA Adalar İlçesi Temsilciliği'nin İBB tarafından tahliye edilmek istenmesi üzerine polis ile zabıta ekipleri arasında çıkan gerginliğe de değinen Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanının oğlu her şeyden önce mahkeme kararını uygular. Bir cumhurbaşkanının oğlu torpille devlete adam yerleştiremez. Cumhurbaşkanının oğluna ulaşamayanlar ne yapsın? Sürünsün! Cumhurbaşkanının oğlu devlete torpille adam yerleştiriyorsa o yerleştirilen kişi devletin değil sarayın memuru olur. Gençlere sözümdür iktidarımızda sözlü sınav kalkacak'' dedi.
'Karar iki gazetede yayınlansın' talebi
Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamaları nedeniyle Bilal Erdoğan'ın avukatı İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tazminat davası açtı. Müvekkilinin toplumun gözündeki itibarının zedelendiğinin belirtildiği dava dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun Bilal Erdoğan'a ağır hakaret ve isnatta bulunduğu öne sürüldüğü dilekçede TÜGVA hakkındaki iddiaların ise doğrulanmamış iddialarda oluştuğu ileri sürüldü. Davanın kabul edilmesinin talep edildiği dilekçede kararın tirajı yüksek iki gazetede yayınlanması istendi.