Beylikdüzü Belediyesi tarafından Barış ve Sevgi Buluşmaları'nın bu yıl 4'üncüsü düzenlendi

Beylikdüzü Belediyesi tarafından bu yıl 4'üncüsü düzenlenen Barış ve Sevgi Buluşmaları'nın konukları tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, tarihçi Sinan Meydan, sahaf Lütfi Seymen, yazar İskender Dereli ve tarihçi Saadet Özen oldu

Beylikdüzü Belediyesi tarafından bu yıl 4'üncüsü düzenlenen Barış ve Sevgi Buluşmaları'nın konukları tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, tarihçi Sinan Meydan, sahaf Lütfi Seymen, yazar İskender Dereli ve tarihçi Saadet Özen oldu. Beylikdüzü Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen 'Adalet' temalı Çardak Altı Sohbetleri ile vatandaşlarla buluşan İlber Ortaylı ve Sinan Meydan 'Atatürk' üzerine söyleşi gerçekleştirdi.

Beylikdüzü Belediyesi tarafından bu yıl 4'üncüsü düzenlenen Barış ve Sevgi Buluşmaları'nda yeni eğitim müfredatıyla ilgili değerlendirmede de bulunan tarihçi Sinan Meydan, Atatürk’ün müfredattan kaldırılmasına itiraz ederek,“Atatürk’ü kitaplardan çıkarmakla tarihi değiştiremezsiniz fakat sizin bu çabanızı tarih yazar. Çünkü bizler bunları yazacağız. ‘Bu ülkeyi idare edenler 2017 yılında, bu ülkenin kurucu ve kurtarıcı liderini kitaplardan çıkardılar’ diyeceğiz. 50-100 yıl sonra bu kitapları okuyanlar, sizin mezarınızın başına gelip size dua etmeyecekler"dedi.

“LAİKLİĞİN ELDEN GİTME MESELESİ YENİ BİR MESELE DEĞİL”

Laikliğin, Mustafa Kemal Atatürk’ün özel zevki değil çağın zorlaması olduğuna dikkat çeken Sinan Meydan, laikliğin elden gitme meselesinin yeni bir mesele olmadığını kaydetti. Laikliğin süreci ile ilgili de bilgi veren Meydan, “Bu ülke 1939’da, 1947’de ve 1950’de başlayan kısmi karşı devrim süreçlerini yaşadı. 1947-1948 yıllarından itibaren laiklik aşındırılmaya başlandı. Bu durum partilerin meselesi değildir" diye konuştu.

“ATATÜRK’Ü KİTAPLARDAN ÇIKARMAKLA TARİHİ DEĞİŞTİREMEZSİNİZ”

Yeni eğitim müfredatıyla ilgili değerlendirmede de bulunan Meydan, Atatürk’ün müfredattan kaldırılmasına itiraz ederek,“Atatürk’ü kitaplardan çıkarmakla tarihi değiştiremezsiniz fakat sizin bu çabanızı tarih yazar. Çünkü bizler bunları yazacağız. ‘Bu ülkeyi idare edenler 2017 yılında, bu ülkenin kurucu ve kurtarıcı liderini kitaplardan çıkardılar’ diyeceğiz. 50-100 yıl sonra bu kitapları okuyanlar, sizin mezarınızın başına gelip size dua etmeyecekler" ifadelerini kullandı.

“BÖYLE BİR TÜRKİYE KURULAMAZ, KEMALİZMİ KABUL ETMEK DURUMUNDAYIZ”

Türkiye’de üzerinde durulması gereken şeyler olduğuna dikkat çeken İlber Ortaylı ise, “Kapitalist ülkelerde de, demokrasiyi götürmeye çalışan ülkelerde de saf diye bir şey yoktur. Böyle bir Türkiye kurulamaz, böyle bir hedef olamaz. O yüzden biz Kemalizmin bazı şeylerine inanmak, kabul etmek durumundayız. Akideyle inanmayıp gözlemlerinize bakın” şeklinde konuştu.

“TANZİMAT KADROLARI ATATÜRK'ÜN ELİNDE OLSAYDI BAŞKA BİR TÜRKİYE ORTAYA ÇIKARDI”

Atatürk dönemiyle ilgili bilinmeyenleri anlatan Prof. Dr. Ortaylı, “Türkiye militarist miydi? Hayır değildi. Ordusundaki silahlanmayı, her şeyi bir tarafa itti. Adam her şeyi bir tarafa itiyor. En iyi akıllı adamlarından birisi maarif vekili Mustafa Necati çok erken öldü. İkinci adam da Refik Saydam, o da başbakanken öldü. Başka ne kadar adam bulunuyor o belli değildi. Türkiye Cumhuriyeti maalesef adamsız kurulmuştur. Çünkü biz 10 sene harp yaptık. Tanzimat'ın kadroları Mustafa Kemal Atatürk'ün elinde olsaydı başka bir Türkiye çıkardı” dedi.

“BELKİ HER ZAMAN YÖNETİLİYORDU, EĞER BUNU HİSSETMEYE BAŞLARSAN ÇOK KÖTÜ OLUR”

Pelin Batu'nun bir sorusu üzerine Ortaylı, “Ülke cahiller tarafından belki her zaman yönetiliyordu. Böyle bir şeyi hissetmeye başladığın zaman çok kötü olur. Bunun nedeni ‘nepotizma'dır yahutta partizanlıktır. Eğer insanlar hissederse nepotizm vardır, kelimenin kökeni de yeğen demektir. Bu eğer hissedilir ve insanları rahatsız etmeye başlarsa bu çok kötü olur. Örneğin Türkiye halkı her zaman adliyede bir şeylerden şüphelenmiştir. Yani yüzde 100 güvenmezler. Eski devirde devamlı bir şey yapılırdı. Ama kasabalarda zaten adamlar yapacağını yapıyor diye konuşuyorlardı. Dolayısıyla böyle bir şey vardı. Ama şimdi çok kötü, çünkü bırakın kayırmayı falan bilmiyor, dosyayı okuyamıyor diyorlar. Çocuğu getirmiş diyorlar, yani hukuk bilgisine güvenmiyorlar. Mesela hekimin hekimlik bilmediğine inanırsan ne kadar kötü bir şey bu, ama o kalmıştır. Ama bu memlekette kimse oturupta hekimlerin cahil olduğunu söylemiyor. Ama memlekette hekim zümresine bir güven vardır. Ne zaman onları cehalete çevirirsen iş dağılır. Mesela ne dersen de orduya güveniyor, çünkü adamlar işini biliyor. Buna hücum etmeye kalkanı da affetmezler. Yani bu FETÖ işi oradan hapı yutacak zaten. Kendi içlerinde onu fark etmediler. Bazı şeyler bu memlekette dokunulmaz, bunu bilmemiz lazım. Buna sırf fundamentelist takımı falan değil solcular da zaman zaman ahmak ahmak sloganlarla yaptı” diye konuştu.

SAHAFLIK TARİHİ KONUŞULDU

Sahaf Festivali kapsamında gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Pelin Batu’nun yaptığı söyleşide ise Lütfi Seymen, İskender Dereli ve Saadet Özen sahaflığın önemine dikkat çekti. Beyoğlu’ndan Smyrna’ya, Babıali’den Kadıköyü’ne Sahaflık tarihi hakkında önemli bilgiler veren konuşmacılar dinleyicilerden tam not aldı.

Söyleşi sonunda Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ünlü tarihçi İlber Ortaylı'yı ve gazeteci-yazar Sinan Meydan’ı tebrik ederken, Beylikdüzü zabıtası ise konuklara çiçek takdim etti.

(DHA/İHA)

Türkiye Haberleri