Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna Hersek ve Karadağ ziyareti sonrası seçim barajıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Barajla ilgili olarak şu anda belirgin hale gelen aslında 7 ama bu konuda Cumhur İttifakı olarak MHP'li arkadaşlarımızın nihai kararını bizim arkadaşlarımız henüz almış değiller. Ancak 7 netleşmiş vaziyette. MHP de 7'ye olumlu bakıyor" ifadelerini kullanmıştı.
Bu açıklamanın ardından MHP Lideri Bahçeli de, "Cumhur İttifakı’nın baraj kararı yüzde 7 olarak tescillenmiştir. Siyasi gündemi meşgul eden sadece seçim sistemi ve barajın ne olacağı değil, zillet ittifakının siyasi düşkünlüğü, bu zihniyetin üslubuna ambargo koyan tehlikeli kirliliktir" dedi.
Cumhur ittifakının diğer ortağı BBP Lideri Musrafa Destici ise, AKP ve MHP'nin aldığı yüzde 7 kararına itiraz etti.
Destici, "Başkanlıkla yönetilen hangi ülkede baraj var? Başkanlık sisteminde baraj olmamalı" dedi. Partisinin AKP'ye, barajın kaldırılması ya da en fazla yüzde 3 olması önerisini ilettiğini belirten Destici, "Baraj konusunda yüzde 5 üzerinde mutabakat vardı, yüzde 7'ye yükseltildi. Meclis açılana kadar tekrar görüşüp fikirlerimizi dile getireceğiz" dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de seçim barajının "yüzde 7 olarak tescillendiği" yönündeki açıklamalarıyla ilgili BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın sorularını yanıtladı.
'Darbe anayasasının ürünü kanunlardan kurtulmak lazım'
BBP olarak, partisinin seçim ve Siyasi Partiler Yasası ile ilgili değişiklik önerilerini AKP içinde çalışan heyete ilettiklerini anımsatan Destici, partisinin "sıfır baraj" önerdiğini ancak uzlaşma ile karar alınacağı için barajın en fazla yüzde 3 olmasına da karşı çıkmadığını vurguladı:
"Çünkü sistem değişikliği ile yönetimde istikrar sağlandı ve dolayısıyla temsilde adaleti güçlendirmek lazım. Milletvekillerini daha güçlü hale getirmek, kendi iradeleriyle oy kullanabilecekleri hukuki ve demokratik sistemi getirmek lazım. Darbe anayasasının ürünü bu Seçim Kanunu'ndan ve Siyasi Partiler Kanunu'ndan Türkiye'nin kurtulması lazım. Bizim önerimiz sıfır baraj ama tabii ki bir uzlaşma arayışımız da olduğu için baraj maksimum yüzde 3 olabilir.
Aslında Hazine yardımı da hakça verilmiyor. Onun için 'Anayasaya uygun şekilde düzeltilsin, düzeltilemiyorsa da kaldırılsın' dedik. Yerel yönetimlerle ilgili daha acımasız bir baraj var. Yüzde 11 oy alınca, 1 üye alıyorsunuz, onun da düzeltilmesi lazım."
'İttifakta çatırdama olmaz'
Barajın sıfırlanması talebini demokrasi temsilde adaletin sağlanması için istediklerini belirten Destici, her ne kadar barajın sıfırlanması konusunda ısrarlarını sürdürecek olsalar da bu durumun ittifakta bir kriz yaratmayacağı görüşünde:
"Sistemi değiştirdiysek, Seçim ve Siyasi Partiler Kanunu'nun da değişmesi lazım, uyum yasasından kastedilen budur. Sıfırlanması lazım, olmuyorsa da azami yüzde 3 diyoruz. Tabii neticede 3 parti arasında görüşülen bir şey. Dolayısıyla ittifakın iki partisi yani çoğunluk uzlaştıysa, buna saygı duyarız ama biz kendi fikrimizi de söyleriz. Bu ittifakın çatırdadığı ya da ittifak içinde bir kriz anlamına gelmez. Yani bizim ittifakımız devam ediyor. İttifak zaten barajı geçtiği için ittifak içinde bir baraj da olmadığına göre bizim açımızdan bir problem yok."
'Dar, daraltılmış bölge doğru değil'
Partisinin dar veya daraltılmış bölge sistemini de doğru bulmadığını belirten Destici, dar bölge sisteminde barajın yüzde 50'nin üstüne çıktığını ve yüzde 49,9 oy alanın oyunun da boşa gideceği anlamına geldiğini ifade etti.
Destici, BBP olarak bunun tam tersi; yani her bir ilin tek bir seçim çevresi sayıldığı bir sistem önerdiklerini, böylece İstanbul gibi büyük illerde, en az oy alan siyasi partinin bile milletvekili çıkarma şansına kavuşacağını vurguladı.
'İttifak sisteminden vazgeçilmesi hiç gündeme gelmedi'
Siyasi kulislerde "ittifak sisteminin kaldırılabileceği" yorumlarını da değerlendiren Destici, ittifak sisteminden vazgeçilmesi gibi bir önerinin hiç Cumhur İttifakı'nın gündemine gelmediğini söyledi:
Çünkü öyle bir durum söz konusu olduğunda, bu sistemde ittifaksız hiç kimsenin 50 artı 1'i bulması mümkün değil, o daha büyük problemler getirir. Zaten bu da, Cumhur İttifakı içinde hiçbir zaman gündeme gelmedi.
"Tam tersine ittifak iki şekilde yapılıyor; üçüncü şekli gündeme geldi. İttifakta iki seçenek var. Partiler kendi adı, amblemi, listesiyle yer alabiliyor, ikincisi de ittifakta yer alan bir partiden diğer parti adaylarını gösterebiliyor yasal olarak. Bizim üçüncü bir teklifimiz oldu; pusulada bütün partilerin amblemleri olsun ama aday listesi tek olsun diye. Bu şekilde sahada herkes kendi partisine oy ister, adayların kendisine oy isteyerek halkta karşıtlık olmasının önüne geçili, oy kaybı olmaz diye. Ama şu anda bununla ilgili bir karar yok"
'Yüzde 5'te mutabakat vardı, tekrar görüşeceğiz'
Peki AKP ve MHP'nin üzerinde uzlaştığı yüzde 7 baraj oranına ilişkin BBP, ittifak ortakları ile yeniden görüşecek mi?
Mustafa Destici, TBMM'nin yeni yasama yılının başlayacağı Ekim ayına kadar AKP'yle görüşüp barajın aşağı çekilmesi yönündeki görüşlerini yeniden ileteceklerini söyledi. Destici, Bahçeli ve Erdoğan'ın açıklamaları öncesi "yüzde 5" üzerinde bir uzlaşma olduğuna dikkat çekti:
"Tabii biz Meclis'in açılmasına kadar barajın sıfır olması ya da azami yüzde 3 olması yönündeki görüşümüzü, tekrar görüşüp dile getireceğiz. Çünkü 10 ile 7 arasında 3 puanlık bir fark var ama bence o da yüksek bir baraj. Parlamenter sistemde bunu izah edebilirsiniz. Nedir, temsilde adalet yönetimde istikrar. Ama zaten bu sistemde yönetimde istikrar sağlanmış, temsilde adaletin sağlanması için de baraj olmamalı. Başkanlıkla yönetilen hangi ülkede baraj var? Başkanlığa geçmişsek baraj olmaması lazım."