1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün polis ablukası altında kutlandığı İstanbul'da özellikle Mecidiyeköy, Şişli, Osmanbey, Taksim ve Beşiktaş çevresinde alınan olağanüstü önlemler vatandaş için çileye dönüştü.
Uzun süre yürümek zorunda kalan vatandaşlardan biri ANKA'ya "20 dakikadır yürüyorum. Kütüphaneye gidiyorum. Her taraf polis dolu" diye söylerken, bir başka vatandaş ise, "İşe gidiyorum. Bayağı geç kaldım, 1 saatir yoldayım. Normalde 8'de iş yerinde olmam lazım saat 9:30. Valla işçi bayramına benzemiyor sanki olaylar olmuş gibi. Bu işçi bayramı... Değil mi? Ben öyle biliyorum ama bu 1 Mayıs'a benzemiyor. İşçi bayramı değil işçi eziyeti gibi." dedi.
ONLARCA CADDE, BULVAR, SOKAK ULAŞIMA KAPATILDI
İstanbul Valiliği'nin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü için aldığı olağanüstü güvenlik tedbirleri, sabah saatlerinden itibaren kentte hayatı durma noktasına getirdi. Özellikle Mecidiyeköy, Şişli, Osmanbey, Taksim ve Beşiktaş çevresinde onlarca cadde ve sokak trafiğe kapatılırken, bölgede yaşayan ve çalışan vatandaşlar büyük mağduriyet yaşadı. Alternatif güzergâhlarda da yoğunluk artınca, birçok yurttaş saatlerce araçlarında mahsur kaldı ya da uzun mesafeleri yürümek zorunda kaldı.
Uygulamalar yalnızca karayolu ulaşımıyla sınırlı kalmadı; metro, metrobüs, füniküler ve deniz motoru gibi toplu taşıma seferleri de iptal edildi veya bazı duraklarda hizmet verilmedi. Özellikle nüfusun yoğun olduğu semtlerde uygulanan bu abluka, hem bölge halkı hem de turistler için büyük bir çileye dönüştü.
Beşiktaş çevresinde yaşanan sıkıntıyı vatandaşlar ANKA'ya şöyle ifade etti: "Karşıda iş yerim vardı gidemedim. Mecidiyeköy'den buraya yürüyerek geldim. Şimdi buradan karşıya geçeceğim. Geç kaldım kendi iş yerim zaten."
"İŞÇİ BAYRAMI DEĞİL, İŞÇİ EZİYETİ GİBİ."
"İşe gidiyorum. Bayağı geç kaldım, bir saatir yoldayım. Normalde 8'de iş yerinde olmam lazım. Saat 9:30. Valla işçi bayramına benzemiyor sanki olaylar olmuş gibi. Bu işçi bayramı değil mi? Ben öyle biliyorum ama bu 1 Mayıs'a benzemiyor sanki... Miting varmış gibi, işçi bayramı değil, işçi eziyeti gibi."
"20 DAKİKADIR YÜRÜYORUM. KÜTÜPHANEYE GİDİYORUM"
"20 dakikadır yürüyorum. Kütüphaneye gidiyorum. Her taraf polis dolu. Binlerce. Yani Ihlamur'dan buraya (Beşiktaş Meydanı'na) yürüdüm, binin üstünde polis vardı. Emekçinin günü kutlu olsun, emekçinin değerinin bilindiği, çalışmasının karşılığını alabildiği, özlük haklarının verildiği bir sevgi ve barış dolu bir dünya diliyorum."
"İŞE GİDİYORUM AKARETLER'E. GEÇ KALDIM"
"İşe gidiyorum Akaretler'e. Geç kaldım 6:30 da işte olmam lazımdı şu an saat kaç (09.30) hala yürüyorum böyle. İğne atsan yere düşmüyor. Ne yapacağız bilmiyorum akşam eve nasıl gideceğiz. Çağlayan'dan buraya yürüyorum. Motor bile geçirmiyorlar daha yürüyeceğim biraz daha."