İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesince Bölge Adliye Mahkemesi salonundaki duruşmaya, FETÖ üyeliğinden tutuklu eski hakimler Hüsnü Çalmuk, Fatih Mehmet Uslu, Hasan Hüseyin Özese ve eski savcı Mehmet Ali Pekgüzel, tutuksuz sanık eski hakim Ercan Fırat, sanık avukatları ile bazı mağdurlar katıldı.
Duruşmada eski hakim Özese, savunmasına devam etti.
Suçlamalardan birinin sanıklar ve avukatlarının savunma haklarının kısıtlanması olduğunu belirten Özese, 620 celse Ergenekon davasının görüntülerinin getirtilerek değerlendirilmesini istedi.
Yasa dışı dinlemeleri savundu
Özese, “Ergenekon davası, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinde halen derdesttir. Olası zarar söz konusu değildir. Yargılama, hukuki delillere ve Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki (CMK) usul hükümlerine göre yürütülmüş, sanıklar ve avukatlarına yeterli süre verilmiştir” dedi.
İnternette ve medyada yer alan ve yasa dışı elde edilen bazı ses kayıtlarını hukuka aykırının delil olduğunu kabul etmeyerek, dosyaya kazandırmakla suçlandıklarına işaret eden Özese, bu kayıtların sanıklardan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Dursun Çiçek ile ilgili olduğunu belirtti.
Özese, kayıtların dosyaya kazandırılmasının kanıt toplanmasıyla ilgili olduğunu savunarak, kararın hakimin yargı yetkisi ve takdir hakkı kapsamında kaldığını savundu.
Dinlemeleri kimin yaptığını hatırlamıyormuş
Mahkeme Başkanı Haydar Metiner, “Dinlemelerin kim tarafından yapıldığını ve internete verildiğini tespit edebildiniz mi?” sorusu üzerine Özese, “Hatırlamıyorum. 2013'te karar verdik, aradan 6 yıl geçti” dedi.
Özese, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), kendi kararları lehine bir kararı bulunduğunu ifade etti
Metiner’in, CMK’nin delilleri takdir yetkisine ilişkin 217. maddesinde “yüklenen suçun hukuka uygun elde edilmiş her türlü delille ispatlanabilir” denildiğine dikkati çekerek, “Bu maddeyi nasıl ele aldınız?” sorusuna Özese, “Sayın Başkanım, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmaya çalışıyoruz. Hukuku yorumlarken dış dünyadaki kararları da maddi gerçeği bulmayı amaçlayan kararları da dikkate almalıyız. AİHM, bütün dünyada kendini kabul ettirmiş bir mahkeme” diye konuştu.
Metiner, bu yanıt üzerine, “Bizim iç hukukumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kurallarının ötesinde düzenlemeler getirmiş. Bahsedilen delil, suç olarak kabul ediliyor. Yapacağınız şey suç duyurusunda bulunmaktı. O delil hukuka uygun mu elde edilmiş, onu izah edemiyorsunuz” dedi ve “özel hayatın gizliliğinin temel bir hak olduğuna” işaret etti.
Özese ise internetteki ses kayıtlarına herkesin ulaşabileceğini, ceza hakiminin elindeki dosya ile dış dünyadaki gerçeğin farklı olması halinde adil yargılamadan söz edilemeyeceğini kaydetti ve bu kayıtların dosyaya getirtilmesinde hukuka aykırılık olmadığını öne sürdü.
Mahkemeyi uzatmak için reddi hakim talebinde bulundu
Duruşmaya verilen aranın ardından Özese’nin avukatı reddi hakim talebinde bulundu.
Savcının da görüşü doğrultusunda karar veren mahkeme heyeti, talebi reddetti.
Ret kararının gerekçesinde, mahkeme başkanının sanığa soru sorma ve müphem konuları açığa kavuşturma görevi bulunduğu, reddi hakim isteminin yargılamayı uzatma maksatlı olduğu kaydedildi.
Savunmasına devam eden Özese, suçlandığı bir başka konunun emekli Orgeneraller İlker Başbuğ ve Hurşit Tolon’un avukatının tanık dinletme yönündeki yazılı ve sözlü taleplerine olumlu veya olumsuz cevap verilmemesi suretiyle görevi ihmal etmek olduğunu belirtti.
Özese, bu konunun da yargı yetkisi ve takdir hakkı kapsamında kaldığını öne sürerek suç kastı olmadığını ifade etti.
Sanığın hakkındaki diğer suçlamalara yönelik bir süre daha savunmasının alınmasının ardından dava yarına ertelendi.
Duruşma yarın Özese’nin savunmasıyla devam edecek.
AA