halktv.com.tr Haber Merkezi
RTÜK'ün Halk TV ve TELE1'e verdiği 5 günlük karartma cezasına, 24 Haziran'da çıktığı duruşmada 4 aylık tutukluğu son bulan gazeteci Barış Terkoğlu tepki gösterdi. halktv.com.tr'ye konuşan Terkoğlu, Türkiye'nin otoriter bir düzene doğru hızla ilerlemeye devam ettiğini ifade etti.
Yöneticisi olduğu Odatv'nin kapatıldığını ve medyanın baskı altına alınma sürecini hapishanede tutuklu olarak yaşamış bir gazeteci olduğunu hatırlatan Terkoğlu, "Çoğunlukla bu kararı alanların amacı, rahatsız olduğu sesleri ortadan kaldırmaktır" ifadelerini kullandı.
Kararı kınamakla kalmadığını vurgulayan Terkoğlu, Halk TV'nin de TELE1'in de bu cezalardan daha güçlü çıkacağını ifade ederek, "Bu kararı hayatın bir anı gibi yaşıyorum ve o anı hepimizin hissetmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Terkoğlu'nun halktv.com.tr'ye yaptığı açıklama şöyle:
Ben medyanın baskı altına alınma sürecini hem hapishanede tutuklu olarak hem de yönettiği yayın organı kapatılarak yaşamış bir gazeteciyim.
Çoğunlukla bu kararı alanların amacı, rahatsız olduğu sesleri ortadan kaldırmaktır. Sanırlar ki; bu kanallar kapanınca, bu gazeteciler hapsedilince hoşlanmadıkları fikirler ortadan kalkacak. Aksine Türkiye daha önce de gazetelerin bembeyaz sayfalarla çıktığı, sansürün kol gezdiği günler yaşadı. Ama fikirler ve fikirleri ifade eden insanların konuştuğu gerçekler, kendisine toprak altından da olsa ilerleyerek daha güçlü bir şekilde yeşerme fırsatı yarattı.
Bugün kapatılan Halk TV gibi durabilir, TELE1 gibi durabilir… Bugün tümden kapatılma tehlikesi yaşayan bu iki kanal gibi görülebilir. Esasında Türkiye’nin çok önemli bir bölümünün nefes alması, kendisini ifade etmesi ihtiyacı olduklarını söyleme alanı ortadan kaldırılmaya çalışıyor.
Hepsinin ötesinde Türkiye bütün renklerin griye döndüğü, otoriter bir düzene doğru hızla ilerlemeye devam ediyor.
Bu kararı verenler şundan emin olsunlar; Halk TV de TELE1 de yarın bundan çok daha güçlü bir şekilde yayıncılığa devam edecek.
Eminim ki kendileri haksızla uğradığı zaman, Halk TV ve TELE1’in bu ülkede kimler için yayın yaptığını neden gerekli olduğunu bir kez daha pişmanlıkla hatırlayacaklar.
Bu kararı kınamakla kalmıyorum, bu kararı hayatın bir anı gibi yaşıyorum ve o anı hepimizin hissetmesi gerektiğini düşünüyorum.