Libya'da şehit olan MİT mensubu haberini yapan Odatv Haber Müdürü ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Silivri Cezaevi'nde kaleme aldığı yazıda, TRT'ya 'kamu yayıncılığı' yapması için kamudan gelir toplama hakkı verildiğini belirterek, "Bu satırları okuyan okur, gazetemizi satan bakkal, hatta hapishanede ben, TRT’ye her ay milyarlar veriyoruz. Bilal Erdoğan’ın sınıf arkadaşı olan genel müdürü de Pelikan Yalısı’nın şişirdiklerine “maaşlar” ödüyor. Onlar da, TRT’nin asıl sahibine, yani bizlere hakaret ediyor. Asıl tartışmamız gereken de bu, kamunun imkânlarının üzerine çiftlik kuranlar. Özel işini yaparken devletin mumunu söndüren Hazreti Ömer menkıbeleriyle büyüyenler, şimdi devletin malını Pelikan kuşlarının viskisine meze yapıyor." diye yazdı.
Barış Terkoğlu, Saray politikalarına yön veren SETA ile Pelikan bildirisinin yazıldığı oluşumun birbirini tamamlayan iki yapı olduğunu savunduğu yazısında, "Hatta mensuplarının birçoğu, liderleri de aynı. Fahrettin Altun da SETA’dan Saray’a giden isimlerden sadece biri. “Pelikan hassasiyeti” ile bilinen İstanbul Adliyesi’ndeki “İstanbul Grubu”nun bir kaçak yapı haberine terör soruşturması açmasını şimdi anladınız mı?
Ya da Altun’a en çok sahip çıkan kimdi? Hem SETA’da hem Cumhurbaşkanlığı’nda hem Sabah’ta çalışma arkadaşı olan Burhanettin Duran. Malum, Altun Cumhuriyet’i Basın İlan Kurumu’na (BİK) şikâyet etti ve cezalandırılmasını istedi. Peki, BİK’in başında kim var? Burhanettin Duran’ın kardeşi Rıdvan Duran." ifadelerini kullandı.