Marmaris Karacasöğüt Koyu, yalnızca bir doğa harikası değil, aynı zamanda binlerce yıllık Karia uygarlığının ayak izlerini taşıyan, Türkiye’nin eşsiz arkeolojik miraslarından biridir. Burada yer alan her taş, insanlık tarihine ışık tutan bir parça, geçmişin sessiz tanığıdır. Amnistos (Ana Tanrıça) antik kenti de bu suların altındadır.
Tarih boyunca denizciler için güvenli bir liman olan Karacasöğüt Koyu’nun berrak suları, Akdeniz’in en narin ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. Burada yaşayan Akdeniz foku (Monachus monachus), dünya çapında kritik derecede tehlike altında olan türlerden biridir. Ayrıca, caretta caretta deniz kaplumbağalarının göç yolları ve üreme alanları da bu bölgede bulunmaktadır.
1. DERECE ARKEOLOJİK SİT ALANI
Denizin altında ise, oksijen üretiminde ve deniz yaşamının sürdürülebilirliğinde kilit rol oynayan Posidonia oceanica çayırları yer almaktadır. Bu deniz çayırları, hem karbon yatakları olarak küresel ısınmayla mücadelede önemli bir role sahiptir, hem de deniz canlılarına yaşam alanı sağlamaktadır. Bu yüzden koyun geniş bir bölümü 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir.
Ünlü Türk denizci Sadun Boro vasiyeti üzerine "dünyanın en güzel koyu" dediği Karacasöğüt'e gömülmüştür. Bu bölgeye yapılacak herhangi bir modern müdahale, yalnızca tarihsel dokuyu yok etmekle kalmayacak, aynı zamanda insanlığın ortak mirasını geri döndürülemez şekilde tahrip edecektir.
MARİNA İZNİ VERİLDİ
Global Marin Sportif Denizcilik Turizm ve Ticaret A.Ş. bu koya “Yat yanaşma iskelesi ve Turizm konaklama tesisi” yapmak için harekete geçti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 3 Şubat 2023 tarihinde projeye “ÇED gerekli değildir” kararı verdi. Bölge halkı ise karara karşı dava açtı. Ancak mahkeme şirket lehine karar verdi.
"YIKIMINA GÖZ YUMMUŞLARDIR"
Marmaris Kent Politikaları Derneği yaptığı açıklamada, “Mahkeme yaptığımız tüm itirazları yok saymıştır. Bilirkişi, Karacasöğüt Limanı’nın konumu ve niteliğini göz ardı etmiştir. Yaşamın kaynağı sayılabilecek özelliklerine sahip çıkıp kamu yararı olarak orayı korumak yerine yıkımına göz yummuşlardır. Global Marin Sportif Denizcilik Turizm ve Ticaret A.Ş’ye yelkencilik eğitimi vermesi üzere kıyıdaki alan tahsis edilmiş ve iskele izni güneşlenme amaçlı düzenlenmiştir. Oysa şirket yıllar içerisinde, tahsis amacından uzaklaşmış kaçak marina işletmeye başlamıştır. Bilirkişi keşfinde dahi güneşlenme iskelesi olarak izin aldığı iskeleye 34 teknenin bağlı olduğu görülmüştür” ifadelerini kullandı.
İTİRAZ EDİLECEK
Çevre aktivistleri de bu koyda balık tutmanın bile yasak olduğunu, söz konusu yat limanı projesinin doğaya ve diğer canlılara zarar vereceğini söyleyerek karara Danıştay nezdinde itiraz edeceklerini açıkladılar.