Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 Olayları'na ilişkin yaptığı açıklamada "soykırım" ifadesini kullanmasına ilişkin yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Akar, bu durumun Türkiye-Ermenistan ve Türk-Ermeni ilişkileri olmak üzere bölge barışını olumsuz yönde etkileyeceğini belirtirken konu hakkındaki tartışmaların siyasiler değil, tarihçiler tarafından yapılması gerektiğini belirtti. Akar'ın açıklamaları şöyle:
'Namus bakımından da ibretlik bir karar ve açıklamadır'
“ABD Başkanı’nın 1915 olaylarına ilişkin ‘soykırım’ ifadesini kullanması; tarihi gerçekleri inkâr ve çarpıtmaktan başka bir anlam taşımamaktadır. Bu ifadeyi kullananlar dünya ve kendi tarihlerine bakmalıdır. Olmayan bir olayın tekrarı söz konusu olamayacağı için de ABD yönetiminin gerekçesi geçersizdir. 2020 öncesi böyle bir ifade kullanılmazken ne değişti de böyle bir karar alındı? Sağduyulu Amerikan halkı bu konuda ne düşünüyor? Ermeni halkını dahi temsil etmeyen lobilerin yönlendirmesi ile alınan bu kararın akıl ve ahlak ile izahı yoktur. Bu karar, entelektüel namus bakımından da ibretlik bir karar ve açıklamadır.
'Bölge barışını olumsuz yönde etkileyeceği açıktır'
Tarihin böyle siyasi açıklamalarla yeniden yazılamayacağı bilinmelidir.? Tarihten düşmanlık çıkarmak ve yeni karşıtlıklar yaratmak kabul edilemez ve faydasızdır. Tarihî olaylar hesaplaşma ve çatışma aracı olarak kullanılmamalıdır, siyasallaştırılmamalıdır. Böyle bir ortamın oluşmasının başta Türkiye-Ermenistan ve Türk-Ermeni ilişkileri olmak üzere bölge barışını olumsuz yönde etkileyeceği açıktır. Bölgemizin barış ve huzuru, Ermeni Diasporası ve onu, dün olduğu gibi günümüzde de kendi çıkarları için kullanmaya çalışan ülkelerin değil, bizlerin; bölge ülkelerinin, Türkiye’nin ve Ermenistan’ın ortak sorunudur.
'Yaşananları 'soykırım' olarak nitelemek gaflettir, cehalettir'
Türkiye her zaman 1915 olayları ile ilgili tartışmaların siyasiler değil tarihçiler tarafından yapılması gereken bir konu olduğunu savunmuş ve ABD gibi müttefik ülkeler de dâhil olmak üzere üçüncü ülkelerden de bunu beklemiştir. Buna rağmen ABD yönetimi bu kararıyla kendi resmi raporlarını da, imzalarını da inkâr ederek Ermeni diasporasının ve diğer bazı odakların baskılarına boyun eğmiş, ABD Ulusal Arşivler ve Kayıtlar Ajansında (NARA) bulunan başta General Harbord Raporu olmak üzere mevcut bilgi ve belgeleri görmezden gelmiştir. Sonuç olarak; yüz yıllarca birlikte güven ve refah içinde yaşadıkları ve birlikte yaşama iradesine sahip oldukları Amerikan belgeleri ile sabit Türk-Ermeni toplumları arasında bir dönemde yaşananları ‘soykırım’ olarak nitelemek gaflettir, cehalettir, geleceğin tahribidir. Bu yanlış düzeltilmelidir."
ANKA