İstanbul Taksim’deki Gezi Parkı’na yapılmak istenen inşaat çalışmaları sonrasında başlayan eylemler Türkiye’nin halen gündeminde. Gezi direnişi olarak hafızalara kazınan olaylar iktidarın politikalarını eleştiren eylemlere dönüşmüştü.
Gezi davasında ise mahkeme tüm sanıkların beraatine hükmetmişti.
Mahkemenin kararının ardından AKP’ye yakın isimler karara büyük tepki göstermiş, Gezi’nin “bir darbe girişimi”, “Vandallık” olduğunu iddia etmişti.
Öyle ki beraat kararı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da gündemindeydi. Erdoğan, AKP’nin Meclis Grup Toplantısı’nda, Gezi’yle ilgili videolar izletti ve tahliye kararına tepki göstermişti.
Bugün aynı tartışmalar cezaevinde tutuklu bulunan Osman Kavala üzerinden yeniden dönüyor.
AKP tepkisini ortaya koyarken, Cumhur İttifakı’ndaki ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de son grup toplantısında “Kavala, Soros'un kuryesidir. Kavala, Gezi Parkı olaylarının finansörü, azmettiricisi, kışkırtıcısıdır. Kavala ile ilgili önerimiz ise şudur: Bu Sorosçu'nun mahkemesi karara bağlanır ve hüküm verilirse, önce cezasını Türkiye'de çekmesi, sonra da vatandaşlıktan çıkarılarak 10 büyükelçiden birisinin ülkesine gönderilmesi artık milli bir zarurettir” ifadelerini kullanmıştı.
Halbuki Bahçeli daha önce yaptığı açıklamalarda tam tersi ifadeler kullanmıştı.
Gezi direnişi olduğu günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Gezi Parkı’nda yaşanan gelişmeler Türk Milleti’ni rahatsız etmiştir. Polisin aşırı şiddet kullanması, iktidarın gerilim stratejisiyle bazı siyasi hedeflere ulaşmaya dair bir oyunudur” yorumunda bulundu.
MHP'nin resmi Twitter hesabı ise Bahçeli'nin bu sözlerini "Direngeziparkı" etiketiyle paylaştı. Söz konusu paylaşım ise MHP'nin hesabından silinmedi.
“İstanbul'un nefes aldığı mekan Başbakan'ın uykularını mı kaçırmıştır”
Gezi direnişi sürerken 4 Haziran 2013’te Bahçeli partisinin Meclis Grup Toplantısında kürsüye çıktı. O dönem Başbakan olan Erdoğan’a sert ifadelerle yüklenen Bahçeli, şunları söyledi:
“Olan biten bütün vakaları yalnızca ağaca bağlamak bir tarafı eksik bırakacaktır. Şüphesiz Taksim'de ağaçları kesmek olayları tetiklemiştir. Ancak meselenin gerisinde birikmiş öfke ve kızgınlıklar görülmektedir.
Gezi Parkı'nın suyu mu çıkmış? İstanbul'un nefes aldığı mekan Başbakan'ın uykularını mı kaçırmıştır? Taksim'in yağması konusunda fikir birliği içinde kimseler bulunmaktadır. Gezi Parkı'na dozerlerle girilmesi toplumsal infialin ilk belirtisini verdi.”
“Şüphesiz üç beş ağacın ötesinde bir şeydir”
18 Haziran 2013’te Bahçeli yine kürsüdeydi.
Kızgındı, şunları söyledi:
“Taksim Gezi Parkı’nda yaşananlara bakın. Başbakan ve hükümet Gezi Parkı buhranını kışkırtmak için elinden geleni yapmıştır. Bir ileri bir geri atılan adımlar, aşağılayan tutumlar…
Başbakan’a göre, sokaktaki kalabalık çapulcudur. Başbakan’a göre, AKP’yi kıskananlar devreye girmiştir. Yıllardır ezilen, özel hayatı tarumar edilen kim varsa Başbakan’a göre provokatördür.
Tepkileri anlamak istemeyen Başbakan Türkiye’yi bundan sonra nasıl yönetecek? Erdoğan bundan sonra herkesin sevgisini değilse bile saygısını nasıl kazanacaktır?
Gezi Parkı olayları zaten hasarlı olan demokrasimiz için yeni bir kırılmadır. Gençlere TOMA'larla, şiddet araçlarıyla karşı konulması utançtır.
Şüphesiz üç beş ağacın ötesinde bir şeydir. Bu işin çok boyutu vardır. Bildik despotları aratmayan tavrı ülkemizi karıştırmıştır. Sağduyuyla çözülecek bir mesele kördüğüm haline gelmiştir. Otel salonlarına kadar süren kovalamalar milletimizi üzmüştür.”
“Gençlerin kurduğu çadırlara şafak vakti saldıran sen mi demokratsın”
26 Ekim 2013'te Samsun’daki mitingde konuşan Bahçeli’nin hedefinde yine Erdoğan vardı:
“Sayın Başbakan sen kim, Cumhuriyeti diline dolamak kimdir? Sen kim, demokrasiden bahsetmek kimdir? Gezi Parkı'ndaki gençlerin kurduğu çadırlara şafak vakti saldıran sen mi demokratsın? Sözde yol yapmak maksadıyla ODTÜ'ye bayram gecesi iş makineleriyle baskın yapan sen ve zihniyetin mi? Cumhuriyet fikrine saygı duymaktan ve cumhura hizmetten bahsediyorsun."
“Türk gençliği AKP’nin ipini çekecek, sandığı kafasına geçirecektir”
Devlet Bahçeli, 9 Kasım 2013’te Ankara Tandoğan meydanında on binlerce kişiye seslendi:
“Başbakan Gezi Parkı’nın acısını çıkarmak için her şeyi yapmaktadır. Tencere-tava çalanlardan hıncını almak, demokratik tepkileri sindirmek için her suçlamadan fayda beklemektedir. Başbakan’ın gözünü hırs bürümüştür. Bu şahıs, milletimizin birbirini gammazlaması için hiçbir vicdana sığmayan tezgâhların mimarlığına soyunmuştur. Özel hayatları, konut dokunulmazlığını, kişisel hak ve hürriyetleri ihlal etmiş, herkesi belli bir kalıba sokmaya yeltenmiştir.
Erdoğan ölçüyü kaçırmış, otokontrolü kaybetmiştir. Ancak Türk gençliği AKP’nin ipini çekecek, sandığı kafasına geçirecektir. Türk gençliği iktidarı geldiği gibi gönderecektir.”
“Saray mukimi başaramayacaktır”
Ve 1 Mayıs 2015… Bahçeli Twitter hesabından seslendi:
“Taksim Gezi Parkı’nda yaşanan toplumsal olay ve kamplaşmaların bir benzerini tekrar tetiklemek isteyen saray mukimi başaramayacaktır.”