Devlet Bahçeli, Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlere ilişkin olarak açıklamalarda bulundu.
CHP-HDP ve İYİ Parti'den oluştuğunu iddia ettiği 'Zillet İttifakı'na değinen Bahçeli, "Bugün zillet ittifakı rezaletin çukurundadır. 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri için son kozlarını masaya sürmüşlerdir. 1 Nisan sabahı Türkiye için yeni bir kurgu yapan, yeni bir Gezi düşü kuran, yeni bir sokak hareketi düşleyen varsa kuşku yok ki buna pişman olacaktır. Masum taleplerin seslendirilmesi amacıyla sokağı adres gösterenler, bunu da televizyon ekranlarından hayasızca yapanlar fitne tetikçiliğinin sonuçlarına katlanacaklardır" dedi.
Bahçeli şöyle devam etti:
Daha önce söyledim, bir kez daha söylüyorum, CHP-HDP-İP ve diğer mayası lekeli ortakları demokrasi dışı arayışlarla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni berhava etmeyi amaçlıyorlarsa, 12 Eylül öncesi şartları bu mankurtlara ikazla hatırlatmayı tarihi bir görev addederim.
Fransa’yı baştan ayağa saran ve diğer Avrupa ülkelerine sıçrayan sarı yelek terörüne özenen varsa, bunun bedelini çok ağır ödeyeceklerini de şimdiden ifade etmek isterim. Sarı yelek giyen çıplak yatmayı göze almalıdır. Bu işin şakası yoktur. Mesele beka meselesidir. Mesele Türkiye meselesidir. Adalet Bakanlığı’nın önüne sandalye atıp oturmak için rest çekenler, YSK’yı kuşatmadan bahsedenler, zoru görünce kaçacak yer arayanlar vakit geç olmadan ayaklarını denk almalıdırlar.
Milliyetçi Hareket Partisi 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri’ne üç belediye fazla alırım, beş belediye eksik alırım anlayışıyla yaklaşmıyor, yaklaşmayacaktır. 1 Nisan 2019 sabahı Türkiye’nin başına çorap örmek için hazırlık yapan, el ovuşturan, sarı rüyalar gören kim ya da kimler varsa karşılarında bizi bulacaklardır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin güçlenip Cumhur İttifakı’nın geleceğin mimarı olabilmesi için 31 Mart 2019 eşiği güvenle ve demokratik denge eşliğinde geçilmelidir. 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerine, önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben ilkesi kapsamında bakıyor, bu şekilde kavrıyoruz. Çünkü Türkiye’nin beka düzeyinde tehditlerle muhatap olduğunu görüyor, sadece elimizi değil gövdemizi de taşın altına seve seve koyuyoruz.
31 Mart 2019’da Türkiye kazansın istiyoruz. 31 Mart 2019’da huzur, kardeşlik, refah, beka ve milli birlik öne çıksın diyoruz. Samimiyetle hareket edeceğiz, çerden çöpten, eften püften meselelere takılmayacağız. Milli mutabakatla, Cumhur İttifakı’nın ruhuyla Türkiye’nin prangalarını söküp atacağız. Denizi geçmişken derede boğulmayacağız. Yeni bir Türk zaferine cumhurun ittifak duruşuyla imza atacağız. Ve mutlaka başaracağız, 2023 hedeflerine elele, omuz omuza, dayanışma halinde ulaşacağız.