Bahçeli'den Erdoğan ile ittifak açıklaması: MHP aday göstermeyecek!

Bahçeli, AKP-MHP ittifakı iddialarına ilişkin bir soru üzerine "AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey'le ittifak konusunda ve siyasetin geleceği konusunda herhangi bir görüşmemiz olmamıştır" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, medyanın Ankara temsilcileriyle sohbet toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Bahçeli’nin açıklamalarından satırbaşları…

Bazen yanlış yorumlarla MHP’yi küçültücü ve karalayıcı üsluplara ad şahit oluyoruz. Anında cevap verme imkanımız olmuyor olsa da arkadaşlarımıza tavsiyemiz sabırlı olmalarıdır. Birçok yanlış bilgi akışı var. Haksız değerlendirmeler var. Gerçekleri belirten konuşmalar var ama bazen de olayları saptıran konuşmalar olmaktadır.

Burada bulunan, güzel sofrayı şereflendiren arkadaşlarımız olarak aklınızda ne varsa, ne merak ediliyorsa bunu açıklıkla sormanızı, samimi bir üslupla cevap vermeyi tercih etmekteyim.

DEVLET BAHÇELİ: ‘2018 HAREKETLİ OLACAK’

2018 yılı siyasi olarak çok hareketli olacaktır. TBMM’de temsil edilen siyasi partilerin kurultay süreci bu yıl içinde yaşanacaktır. Belki de 2018 yılının yarısına kadar siyasi partiler büyük kurultaylarını tamamlayacaklardır. Büyük kurultaylarını tamamlamış olan partiler önemli hedefler ortaya koyacaktır. Türkiye’yi ve dünyayı yorumlamanın gayreti içerisinde olacaklardır. Türkiye’nin siyasi gündemi olan 3 konu üzerinde faaliyetlerini sürdüreceklerdir. Yerel yönetimler seçimi bir tanesidir. Bugünkü takvime baktığımızda bunun günü 30 Mart 2019’dur. Diğer ise Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimleridir. Bunun da tarihi 3 Kasım 2019’dur.

DEVLET BAHÇELİ: GÖRÜŞME OLMADI

MHP olarak şu an AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey’le ittifak konusunda ve siyasetin geleceği konusunda herhangi bir görüşmemiz olmamıştır. Ancak tartışılan konular sayın Cumhurbaşkanı’nın veya bizim gündemimize düşmektedir. İleri ki günlerde, arzu ediliyorsa bir görüşme talebi olduğu takdirde görüşülür. Olmadığı takdirde biz görüşlerimizi tekrarlayarak yükleneceğimiz sorumluluğu yerine getirme gayreti içinde olabiliriz.

YÜZDE 10 BARAJI

12 Eylül ara rejimi sonrası veya darbe sonrası Türkiye’nin yeniden siyasi yapılanma sürecine girdiği ortamda seçim mevzuatı üzerinde görüşmeler olmuş ve bazı kararlar oluşmuştur. Arzulanan neydi? 12 Eylül ruh ve felsefesini edvam ettirebilecek bir siyasi yapının oluşması amacıyla bu düşünülmüştür. Bir matris düşünün, dikey kısmında 1977’nin TBMM’de temsil edilen partilerin adları yazılı; AP, CHP ve MHP. Yatay kısmında ise bilinen ve Türkiye’de uygulanan seçim sistemleridir. Türkiye genelinde yüzde 10 barajı, seçim çevrelerinde ise yüzde 20-25 barajı öngören bir barajlı dHont sistemi uygulamaya geçirilmiştir. 12 Eylül yönetiminin kadrosunda bulunan bir şahsiyet, merhum Turgut Özal Bey Anavatan Partisi’ni kurmak suretiyle siyasi hayata girmiştir. Seçim sonucunda MHP ve Milli Selamet Partisi dışında partilerle bir sonuç alma gayretine girilmiş ve sonuç alınmıştır. O zaman yüzde 10 çok yüksek görülmüştür. Seçim çevrelerinde de 20-25 gibi çok ağır baraj konulmuştur. Siyaset bilimciler yorumlarlarsa çok değişik sonuçlar elde edildiği görülecektir. Partiler büyük oranda parlamentoda temsil edilememişlerdir. Seçim beyannameleri incelendiğinde birçok parti barajın aşağıya çekilmesi konusunda vaatlerde bulunmuşlardır.

SİYAİS PARTİLERE İTTİFAK YAPMA İMKANI TANIYAN MADDE OLMALI

91 yılında Refah Partisi, MHP ve Islahatçı Demokrasi Partisi (IDP) bir araya gelerek bir ittifak oluşturmuşlardır. Bu ittifak yasal olarak oluşamamıştır. Bu ittifak 62 vekil ile Meclis’te temsil edilmiştir. Sonuç itibarıyla seçimden Refah Partisi adıyla girildiği için seçim sonuçları Refah Partisi adına yazılmıştır. Hazine yardımından da mahrum kalmışlardır. Siyasi bilimlerin analizlerinde de MHP ve IDP hiç konu edilmeden Refah Partisi oyları üzerinden siyasi yorumlar ve siyasetin geleceğini belirleme gayreti içine girmişlerdir. Bu tecrübeyi yaşayan biri olarak siyasi yapının normalleşmesi açısından bir deneyimi yaşamış bir kişi olarak özellikle önümüzdeki yılları da göz önüne aldığımız takdirde MHP bir ittifak olayı söz konusu olacaksa bu yasal olmalıdır. Bugünkü imkanı nedir? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin uygulamaya geçeceği süreç içinde uyum yasalarından seçim ve siyasi partiler gibi kanunlar olacaksa o zamana siyasi partilere ittifak yapma imkanı, seçim sistemine de maddelerin konulması gerekmektedir. MHP çok pratik bir çözüm olarak üzerinde tartışılması mümkün olabilecek bir yaklaşımı ortaya koymuştur.

DEVLET BAHÇELİ: YÜZDE 10 BARAJI AĞIR’ DEDİĞİMİZDEN İTİBAREN…

Bir cümle sarfetmişizdir ve hala doğru bir cümledir. Yüzde 10 barajı ağır bir barajdır. Bu ifadeyi kullandığımız zaman basında yer alır almaz televizyonda daimi personel halinde gelmiş yorumcular, ‘MHP barajı aşamama endişesine sahiptir. Onun için yüzde 10 ağır’ demektedirler. Sanki 15 günlük parti barajı aşıyor, muhtemelen olabilecek siyasi oluşumlar barajı aşabilecek ama MHP aşamayacak gibi ters bir yorum içerisine giriyor. Bu haksızlıktır. MHP’nin baraj diye bir sorunu yoktur. Türkiye’nin içine düştüğü durumları dikkate alan yorumlar yaptığınızda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin uygulama sürecine girdiğimizde uyum yasaları da gündeme gelecekse MHP diyor ki, bugün veya yarın, bazı gelişmeleri de göz önüne alarak siyasi partiler ve seçim kanununda “Acaba bir ‘ittifak’ kavramı yer alabilir mi, nasıl olabilir?” sorusunu soruyor, tartışılmasını öneriyor.

A, B, C PARTİLERİ…

Buyurun Meclis’te bir ittifakın nasıl yapılabileceğine dair yasal ve ahlaki durumunu ortaya koyalım. A Partisi seçime girecek, B Partisi seçime girecek, C Partisi seçime girecek. diğer partilerden de varsa alfabe 29 istediğinizi koyabilirsiniz. A Partisi seçime girecekse, MHP, C Partisi’ni ittifak olarak takdim ediyor. A ve B partisi bir tarafta, bir tarafta da C ittifakı var. C ittifakının altında ittifakı oluşturan hangi parti var ise, bu E ve F Partisi olabilir. O zaman ittifak E ve F Partisi olarak gerçekleşecektir. Bahçeli olarak sandığa gittiğimde önce MHP’ye oyumu vereceğim, sonra da C ittifakına oyumu vereceğim. İki partinin aldığı oylar belli olacak ama ikisi ile beraber ittifakın oyu da belli olacak. Bu temsilde adalete bir kapı açmak demektir.

DEVLET BAHÇELİ: ‘MHP, CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYI GÖSTERMEYECEKTİR’

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi halk oylaması ile kabul edilmiştir. Bu süreç 3 Kasım 2019’daki seçimlerle uygulamaya bütün kurum ve kuralları ile beraber geçecektir. Böyle bir süreci gölgelemek, ayrımlarla her türlü kaosu davet etmek doğru bir şey değildir. Anayasayı değiştirip yeni sisteme geçmeye katkı sağlayanlar, siyasi şartlar değişti, ben şunu düşünüyorum deme şansına sahip değildir. MHP, Cumhurbaşkanlığı adayı göstermeyecektir. Anayasada beraber hareket ettiğimiz parti ile beraber sonuç almak Türkiye’nin hayrına olacağı inancındayız. Herhangi bir sebeple sayın Recep Tayyip Erdoğan aday olmaktan vazgeçerse, başka türlü gerekçeler ortaya konulursa kendisinin bileceği iştir. 7 Ağustos’ta başlatılan ruha MHP sadıktır. Yenikapı meselesini de iyi anlamak lazımdır.

DEVLET BAHÇELİ: ‘MHP ERDOĞAN’I DESTEKLEME KARARI ALIR’

Türkiye’de yeni bir kapı açılmıştır. Bu uygulamalardan doğan aksaklıklardan özetlenerek gelinmiş olan bir yapıdır. Türkiye’nin geleceğini dikkate alarak, dirliğini, birliğini göz önüne alarak, kaosçu faaliyetlerini de göz önüne alarak, yeni sürecin başlaması tarihi 3 Kasım 2019 olacaksa o zaman MHP Cumhurbaşkanlığı seçimi veya milletvekilliği seçiminde bu yönü ile hareket edecektir. Düşüncemiz Cumhur ittifakıdır. Bu partileri ilgilendiren bir konudur. Büyük bir birlik, yani anayasa değişikliğindeki birlik devam etmesi gözüküyorsa o zaman Cumhurbaşkanlığının ittifakı da bu olur. Artık o 5 televizyoncu bugün akşam birkaç programa başlıyorlar. Acaba Bahçeli ne dedi? Erdoğan kabul eder mi, etmez mi? Bunlara benim aklım ermez. Benim aklım Türkiye’dir. MHP’nin Cumhurbaşkanı adayı yoktur, MHP Genel Başkanı aday olmayacaktır. MHP olursa ittifakla, olmazsa kendi partisi olarak milletvekilliği seçimine girer. Cumhurbaşkanı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı alır.

FETÖ VE PKK TERÖRÜ İLE MÜCADELE

MHP, terörle kesintisiz mücadelenin gerçekleştirilmesi için bugünkü siyasi iktidara tam destek vermektedir. Terörün kökü kazınmalıdır. Bu PKK terörü için geçerli olduğu kadar FETÖ terörü olarak da geçerlidir. Terör odakları tamamen tüketilmek üzere yok edilmek gibi bir faaliyetin içinde sürdürülmektedir. Bunun sonucu mutlaka alınmalıdır. 15 Temmüz bir yüz karasıdır. Milletimizin kabul etmeyeceği bir davranıştır. Buna sebep olan her unsur tamamen yargı önünde hesap vermelidir. FETÖ’nün bütün unsurlarının yargı yolu ile cezalandırılması kararı sürdürülmektedir. ABD dost ve müttefik olarak Türkiye ile birlikte değerlendirmeler yapmayı tercih ediyorlarsa, 15 Temmuz felaketini anlayıp görüp Pensilvanya’yı Türkiye’ye göndermeli. Amerika’nın takip ettiği yol bunun haricinde yol değildir. Bu davranışlarla fazla bir huzur bulacağına da ihtimal vermiyorum. Suriye’yi, İran’ı, FETÖ’yü, terörü karıştıran Amerika.

‘MHP HOLDİNGLERE EL AÇMAYAN TEK PARTİ’

Ben çok net ifade ediyorum. MHP’nin barajı aşma, aşamama gibi bir meselesi yoktur. İnandığı yolda yoluna devam etmektedir. Sadece bizimle alakalı değil, Türkiye’de barajın getirmiş olduğu, her partiye sıkıntısı var. Bazı ittifakların normal olması isteniyorsa o zaman ittifak yapılabilir diyoruz, geçmiş dönemde kaygılarımızı dile getiriyoruz. Kendinin oyunun ne olduğu belli değil, bu belli olsun, bunda bir kötülük var mı? Arkadaşlarımız diyecek ki şu kadar oy aldım. Türkiye’de partiler hazineden yardım alıyor. Aldığı yardım da alınan oy oranına yaklaşmışsa o da hazineden yardım alsın. Holdinglere el açan bir parti olmasın. MHP bugüne kadar holdinglere el açmayan tek partidir.

İYİ Parti gibi bir partiyi kurar, bir hanımefendinin koluna sepeti takar gönderir. İyiler onların olsun.

‘MHP’NİN HÜKÜMETİN OLUŞMASI SIRASINDA BİR TALEBİ OLMAZ’

Bizim yüzde 7 gibi bir oy oranının ittifak içinde olsun olmasın, değişsin değişmesin gibi bir kaygısı yok. MHP pazarsa satılanmaz, pazarlanamaz bir partidir. Yüzde 5’le 3 gibi bir hazine yardımı talebimiz yok. Önceki anayasa değişikliği ile bu yüzde 3’e düşmüş.

umhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildiği anda MHP kimin Cumhurbaşkanı olması ile alakalı, önceki sözlerinin arkasında durarak eğer Recep Tayyip Erdoğan veya herhangi birisi Cumhurbaşkanı olduğunda, kuracağı hükümetin içerisinde biz şu kadar bakan isteriz gibi bir ahlak dışı davranışın içinde olamaz. Seçilecek olan kişi yürütmeyi kendisi kurar, nasıl kuracaksa kendisinin bileceği iştir. Kendisine destek verdik diye ortaklık şeklinde, koalisyon devam edermiş gibi bir anlayışla sağdan soldan sapmaları kabul etmez. Cumhurbaşkanı’ndan da bunu kabul etmemesini isterim. MHP’nin hükümetin oluşması sırasında bir talebi olmaz.

‘ERKEN SEÇİM DOĞRU DEĞİL’

Biz her zaman hedefteyiz, hedefte olmaktan da zevk duyarız. O çevreler bizi hedef dışı tutarlarsa bir arıza var demektir. Bu süreci başlatmış olan kişi bu konuda bir hak elde etmek arzusu taşıyor, öyleyse Cumhurbaşkanı adayı olmak en tabii hakkıdır. Anayasa değişikliği, halk oylamasındaki, Yenikapı ruhu ile hareket ederek destek vereceğimizi söylüyoruz. Erken seçim zaten doğru değil. İran karışıyor, Suriye, Irak şu… Türkiye’nin normal sürece geçinceye kadar onu gölgeleyecek bir yola sapmak doğru değildir. Tekrar parlamenter sisteme döneceğim diyor. 400 vekile sahip olursan döneceksin. 400 vekile sahip olursan Cumhurbaşkanı sen ol, sistemi niye zehirliyorsun?

Cumhurbaşkanlığı seçimi ile TBMM seçimi aynı gün olmakla beraber iki ayrı kurul, kavram, unsurdur. Milletvekilliği seçimlerinde MHP, TBMM’de anayasada yer alan temsilde adalet ilkesinin hayata geçirilebilecek bir konumda olmasını istiyor. Biraz sabırlı olalım. Bundan sonra bu konuyu tartışmaya açan kimse, bu kadar net ifadeye göre bu tartışmayı taşıyorsa hayatı boyunca soru işareti taşır.

‘ABDULLAH GÜL SAĞIN SOLUN DOLDURUŞUNA GELMESİN’

Sayın Abdullah Gül Bey, AK Parti içinde özel ve önemli yeri olan bir şahsiyettir. Recep Tayyip Erdoğan ve parti kurucuları ile önemli çalışmaları olmuştur. Cumhurbaşkanı olmuştur. Bugünkü konjonktürde herhangi bir engelleyici yanlışı yaşamamasında fayda var. Adayım diye ortaya çıkması izah edilebilecek bir durum değildir. Sağın solun dolduruşuna gelmemesi lazım.

Henüz daha ittifak konusu seçimlerle alakalı olarak. Hayatın bundan sonra her alanında olacaktır anlamı taşımaz. Bunun yanına çok daha değişik şeyler ilave etmenin bugün için manası yoktur. İttifak olur ama ittihata doğru gidecek bir durum söz konusu hiçbir zaman olmaz.

Türkiye Haberleri