Süreçte aday olup olmama kararını sandığa 6 ay kala açıklayacağını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bugün kararını açıkladı.
Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Aziz Kocaoğlu 24 Haziran Seçimlerinden sonra açıkladığı değişim talebini hatırlatarak, Aday olmadığını açıkladı.
"DEĞİŞİMDE ISRARCIYIM"
Kocaoğlu, biliyorsunuz 24 Haziran seçimlerinde kısa bir süre sonra CHP Genel Merkezi’ne yönelik değişim çağrısı yapmıştım. Acil bir değişimin zorunlu hale geldiğini söyleyip kamuoyu ve parti tabanının talebinin de bu doğrultuda olduğunu hatırlatarak, söz konusu değişimin genel başkan ölçüsünde değişmesi partimize güç katacaktır demiştim. Parti yönetimden fırtınalara yol açan bu açıklamamın, açık ve anlaşılır olduğunu hepimiz biliyoruz. Bugün sizlerin huzurunda bir kez daha altını çizmek istiyorum ki bir o açıklamayı yaptığım gün ne düşünüyorsam bugün de aynı şeyi düşünüyorum.Yine aynı noktadayım, değişimde ısrarcıyım. Değişimin tehdit değil fırsat olarak görülmesi kanaatindeyim. Benim kişilerle problemim yok sorun yönetim biçimi ve ilkelerdir. Yaşamım boyunca kimsenin adamı olmadım, sözlerim arkasında başka şeyler gizlemedim. Ne düşündüysem onu yaptım ne yaptıysam arkasında durdum. Her zaman önce devletim sonra partim için çalıştım. Böyle geldim böyle gideceğim. Gizli hesapları olmayan çıkar peşinde koşmayan partimin menfaatlerini her türlü kişisel çıkarım üzerinde tutarım. Bunun aksi tavır içinde olanlarla gücümün yettiğince ve sonuna kadar mücadele etmeyi görev bilirim. Yarının aydınlık geleceği dedim ya ben buna samimi olarak söylüyorum; 14, 5 yıldır yoğun bir çalışma temposu içindeydim İzmirliler için çalışmaya konsantre olmuştum. Samimiyetle elimden gelenin fazlasını yapmaya çalıştım.
İzmirliler beni 3 dönem boyunca belediye başkanı olarak seçti. 150 yıllık belediyecilik tarihinde en uzun süre başkan olarak yer almak ben ve ailem için gururların en büyüğüdür. Bugün 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde aday olmama kararı aldım. Aslında bunu geçen seçimlerde düşünmüştüm ama Sayın Binali Yıldırım faktörü etkili odu.
Bana desteğini hiçbir zaman esirgemeyen sevgili İzmirliler başta olmak üzere, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki mesai arkadaşlarıma, muhtarlarımıza, genel başkandan üyesine kadar CHP'nin her kademesindeki değerli arkadaşlarıma; her fırsatta birlikte olduğumuz, kader birliği yaptığımız insanlara, akademisyenlerimize, basın mensuplarına, spor ve sanat dünyasına, üreticilerimize, işçilerimize, memurlarımıza, esnafımıza, öğrenci ve öğretmenlerimize ve elbette sevgili eşim ve evlatlarıma sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
SORU: Partinizin adayların belirlenmesi konusunda nasıl bir dahliniz olabilir? Ve daha önce 'kefil olduklarımla çalışırım' demiştiniz. Kefil olacaklarınızın aday gösterilmesi için nasıl bir yol haritanız olacak?
Hepinizin bildiği gibi bizim sistemimizde, partilerde genel başkan ve genel merkezden çalışma arkadaşları aday belirlenmesinde yetkilidir. Bize fikrimiz sorulursa, geçmişte olduğu gibi bugün de açıklarız. Ama Türkiye siyasetinde şöyle bir şey vardır. "Tarlada izi olmayanın, harmanda sözü olmaz derler." Ne kadar dikkate alınır, ne kadar dikkate alınmaz? Fikrimiz sorulur mu, sorulmaz mı? O konuda bir şey söyleyemiyorum. Sorulursa tabi ki biz inandığımızı söylemek üzere her türlü katkıda bulunuruz.
SORU: Bu kararı tam olarak ne zaman aldınız? Genel merkezle paylaştınız mı? 24 Haziran'dan sonra yaşanan gelişmeler bu kararda etkili oldu mu?
24 Haziran sonrasındaki gelişmelerin benim kararımda hiçbir etkisi olmadı. Bunu bir defa açık yüreklilikle ifade etmek istiyorum. Ve aday olma iradesini gösterdiğim zaman adaylığımın da tartışılmayacağını, özellikle CHP içerisinde ve genel merkezde adım kadar emin olarak biliyorum.
Ben bu kararı 2014 yılı seçimlerine giderken, 2013 yılına 6 ay kala verdim. Yani 10 seneden sonra bırakma kararımı vermiştim. Biraz önce de anlattığım gibi; Binali beyin aday olması, o zaman da sayın genel başkana 'ben aday olmak istemiyorum, güçlüyüz de. Bir arkadaşı kazandırabilecek noktadayız. Bu iş sürgit bir iş değil. 10 sene yaptım" diye genel başkanla konuşmuştum. Ve adaylık başvurusunda bulunmayacağımı da ifade etmiştim.
O zaman sadece Binali beyin adaylığını bekleyeceğim demiştim. Hepinizin malumu olduğu üzere de sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Binali Beyin elini kaldırdığı an ben de il başkanına adaylık dosyasını verdim. Bugünün değişimle falan hiçbir alakası yoktur. Genel merkezle bugün paylaşmadım ama ondan önce de aday olmayacağımı, adayları üzerinde çalışması yapması gerektiğini 2014 seçimlerinden bu tarafa açık ve net olarak paylaştım.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra siyaseti, bir yere seçilmek anlamında noktalamak gerekir. "Bir görev almak" anlamında noktalamak gerekir benim şahsi kanaatim. Ama bu partiye çalışmayacak, hizmet etmeyecek, seçimlerde elinden geleni yapmayacak anlamına gelmemelidir.
Eski bir belediye başkanı olarak, partili olarak bunca yıllık birikimi mutlaka sağlığımız el verdiğince partimiz lehinde kullanacağız. Ama herhangi bir yere aday olmak söz konusu olamaz.
Çünkü bu koltuktan daha büyük koltuk yok. Bu koltuğu bıraktıktan sonra ne yapacağım? Bu koltuğu gönül rahatlığıyla bıraktığım için... Ama partime çalışacağım.
Ben 2019 yerel seçimlerinde, yerelde iktidarımızın artacağı; en az 5-6 ilçenin de tekrar kazanılacağı görüşündeyim.
SORU: Bu aşamadan sonra genel başkan, genel merkez 'sensiz olmaz' derse kararınız değişir mi?
Ben kararımı verdim ve açıkladım. Bunu açıklamamın nedeni de, hatta yazıldı çizildi de 'erken açıklama' diye. Ben erken açıklamayı, partinin, genel merkezin ve adayların elini kolaylaştırmak için yaptım.
Ve çoğu '6 ay önce bunu açıklarsan sıkıntı yaşarsın kentin ve belediyenin yönetiminde' uyarıları da oldu. Ama o zaman adaylara ve partiye ve genel merkeze haksızlık yapmış olurdum. 2009'da 6 ay kala adayım diye açıklamıştım. 2014'te yine 6 ay kala yapmıştım. Bugün de 6 ay kala açıklama yapıyorum ve üç dönemdir de sözümü tutuyorum. Bir laf var. O olursa o zaman değerlendiririz.
"KİMSEYE KIRGINLIĞIM YOK"
Kimseye kırgınlığım yok. 14,5 senedir değerli basın mensuplarının bir bölümünün yaptıkları eleştiriler, hepsinden ders aldım ders çıkarttım. Bunların bir kısmı maksadını aşan, hatta kişilik haklarıma bir anlamda tecavüz eden açıklamalardı. Bir tane basın mensubunu 14,5 senede dava da açmadım, telefon da açmadım. Sadece yanlış bir şey varsa, bilgi yanlışsa bunu tekzip etmen için değil, yazman için değil. Sadece yanlış bilgiyi düzeltmek için arıyorum diye. O da anlayacak olanlara doğrusunu söyledim, teşekkür ettim kapattım.
Kimseye kırgınlığım yok. Niye kırgın olayım? Benim için, ailem için en ulvi görevi, en uzun süre yapıp hep belediye başkanlığı yahut siyasette mi kalacağım? Benim özel hayatım var, eşim, çocuklarım ve torunlarım var. Hep burada kalmak, koltuğu işgal etmek bana doğru gelmiyor.
Sistem kurduk. Projeler devam ediyor, kadro oturmuş durumda. Zaten belediyenin önümüzdeki 5 yıl ne yapacağı kim gelirse gelsin belli. Eğer çok anormal bir şey olmazsa. Ve bu hizmetler devam edecek. Bırakmasını bilmek gerektiğini, siyasetten de başka bir yaşam olduğunu, gerektiğinde bırakmasını bilmek-devretmek gerektiğini ben bu konuda da örnek bir davranış sergilediğim için kendimi mutlu hissediyorum.
Yani koltuk bırakılmayacak bir şey değil, gerektiğinde zirvedeyken bile bırakmasını bilmek gerektiğine son örneğim de bu olsun diyorum.
14 YILDIR İZMİR’İN BAŞINDAYDI
28 Mart 2004 seçiminde CHP'den Bornova Belediye Başkanı seçilen Aziz Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Piriştina’nın 2004 Haziranı’nda vefatı üzerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına getirildi.
Kocaoğlu 2009 Türkiye yerel seçimleri’nde tekrar CHP tarafından aday gösterildi. Bu seçimlerde CHP adayı olarak % 55 oy alarak 5 yıllığına İzmir Büyükşehir Belediye başkanı seçildi. Böylece Ahmet Piriştina’nın ölümü sonrası devraldığı büyükşehir belediye başkanlığı görevini, 2009 yerel seçimi sonrası ilk kez kazanmış oldu. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde %49,6 oy alarak tekrar İzmir Büyükşehir Belediye başkanı seçildi.