Anayasa Mahkemesi (AYM), "sansür yasası" olarak bilinen "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunun iptali istemiyle açılan davada verdiği ret kararının gerekçesini açıkladı. Eylemin suç olması için gerçeğe aykırı bilginin "ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili olması" gerektiği belirtilen kararda, eylemin yargı makamları tarafından kamu barışını bozmaya elverişliliğinin delil ve/veya olgularla ortaya konulması gerektiği kaydedildi. Kararda, anılan şartlardan herhangi birinin gerçekleşmemesi durumunda kuralda düzenlenen suçun oluşmayacağı savunuldu.
6’ya karşı 9 oyla alınan kararda Zühtü Arslan, Hasan Tahsin Gökcan, Engin Yıldırım, Emin Kuz, Yusuf Şevki Hakyemez ve Kenan Yaşar muhalif kaldı. Karşı oy kullanarak TCK’ye eklenen ve dezenformasyona 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören maddenin iptal edilmesi gerektiğini savundu.
AYM, ‘temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması (madde 13)’ ile ‘düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti (madde 26)’ kapsamında değerlendirme yaptı.
CHP’nin başvurusundaki ‘cumhuriyetin nitelikleri (madde 2)’, ‘düşünce ve kanaat hürriyeti (madde 25)’, ‘basın hürriyeti (madde 28)’ ve ‘suç ve cezalara ilişkin esaslar (madde 38)’ yönünden ise inceleme yapmaya gerek görmedi.
Düzenlemenin Anayasaya uygun olduğunu savunana AYM gerekçeli kararda “Kuralda suçun maddi ve manevi unsurlarının, suça ilişkin yaptırımın niteliğinin ve miktarının, suçun nitelikli hâllerinin kuralda herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde açık ve net olarak düzenlendiği görülmüş ve bu yönüyle kuralın kanunilik şartını taşıdığı anlaşılmıştır” dedi.