Hüseyin Ali Kudret, arkadaşlarıyla kafede otururken polisler kafeye girip kimlik kontrolü ve üst araması yaptı. Polis, Kudret ve arkadaşının da kimliklerini kontrol edip çantasını aradı. Daha sonra üstünü aramak istedi. Kudret ve arkadaşı duruma karşı çıktı. O tarihte 22 yaşında olan Hüseyin Ali Kudret, üst aramasının hukuka uygun olmadığını, bunun taciz olduğunu ve üzerinin aranmasını istemediğini dile getirdi. Ancak polis aramayı zorla gerçekleştirdi.
Bu sırada arkadaşının polislerle tartışması nedeniyle her ikisi de zor kullanılarak gözaltına alındı. Gözaltına alınma sırasında Hüseyin Ali Kudret saçından çekilerek, sürüklendi. Bu durumu karakoldaki ifadesinde anlatmasına rağmen ifade tutanağına yazılmadı. Beş saat gözaltında tutuldu.
Güvenlik kameraları incelenmedi
Bianet'te yer alan habere göre, kafenin güvenlik kamerası kayıtları incelenmek üzere önce Ankara, sonra Adana kriminal polis laboratuvarlarına gönderilmesine rağmen, her iki laboratuvar da verdiği cevapta yeterli personel bulunmaması nedeniyle incelemenin yapılamadığını belirterek, delili incelemeden iade etti.
Başsavcılık da kamera kayıtları üzerinde tespit yapılamadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
'Polise direnmekten' yargılandılar
Ancak Hüseyin Ali Kudret ve arkadaşı hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçunu işledikleri iddiasıyla yargılandı. Dava beraatla bitti.
Hüseyin Ali Kudret, 2018 yılında Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Önleme araması kararına istinaden halka açık yerde üst araması yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, hakimlikçe verilen kararın sadece kararın geçerli olduğu bölgedeki yolları kapsadığını, dolayısıyla bir kafede otururken haksız olarak üstünün aranması nedeniyle Anayasa’nın 20. maddesinde düzenlenen özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini savundu.
AYM: Polisler soruşturulmadı
AYM’nin gerekçeli kararı bugünkü Resmi Gazete’de yayımladı. Mahkeme, Kudret’in polisler hakkındaki şikayetinin etkin şekilde soruşturulmadığı sonucuna vardı:
“Gerçeğin ortaya konulması açısından oldukça önemli olan görüntülerin incelenmeksizin soruşturmanın tamamlanması Başsavcılıkça özenle hareket edildiği izlenimine gölge düşürmüştür. Başvurucuya teşhis işlemi yaptırılmamış, şüpheli polis memuru veya memurlarının kimliği belirlenmemiştir. Şikayet hususlarıyla ilgili kolluk görevlilerinin bilgisine dahi başvurulmamıştır.”