Ayhan Bilgen, HDP'den 2018 yılında istifa eden eski İzmir Milletvekili ve Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan ile birlikte Ankara'da bir otelde basın toplantısı yaptı.
Kuracakları partinin politikalarında izleyecekleri temel ilkeleri açıklayan Bilgen, özetle şunları söyledi:
Hareketimiz insan hak ve özgürlüklerini, yaşam hakkını en temel ve vazgeçilmez doğal hak olarak kabul eder, düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki tüm engelleri kaldırmayı ve çoğulcu toplumsal bir yapıyı hedefler. Yüzüncü yılını tamamlamak üzere olan Cumhuriyeti ikinci yüzyılında tüm kurum ve kurallarıyla demokratikleştirmenin zamanı gelmiştir. Biz Cumhuriyetin ikinci yüzyılında ülkemizi ve toplumumuzu işleyen bir demokrasi ile buluşturmak istiyoruz. Devlet eliyle hukuksuzluğa maruz kalmış ve kalmakta olan her kesimin çağdaş bir demokraside eşit yurttaşlar olarak yaşayacağına inancımız tamdır.
En insani ve doğal hak olan inanç ve vicdan özgürlüğü konusunda her yurttaşın kendisini özgür hissedeceği ve inançların yaşaması noktasında devletin tüm inançlara eşit mesafede olacağı bir anlayışı, anayasal olarak teminat altına almayı hedeflemektedir. Ülke siyasetinde siyasi aktörlerin değişmesinin köklü değişikliklere yol açmadığının sayısız deneyimi hafızamızda yer alıyor. Siyasal alışkanlıklarımızı değiştirmediğimiz sürece siyaset yurttaşlar tarafından bulaşılmaması gereken, içine girildiğinde bizi kendisine benzeten bir alan olarak görülecektir. Dolayısıyla bu inançsızlığın maliyeti, kötü yönetim olarak geri dönecektir.
'Sivil bir anayasaya sahip bir ülke olma hedefimizi paylaşmak istiyoruz'
Türkiye, içinde bulunduğumuz süreçte temel meselelere çözüm üretmek bir yana hukuksuzluğun, kötü bir ekonominin ve toplumsal kutuplaşmanın içerisinde kendisine bir gelecek bulmaya çalışıyor. Sessizlerin Sesi Hareketi olarak yapısal sorunlar ve güncel yansımalarının siyasetin kapsam ve metodundan kaynaklandığı kabul ediyoruz. Bu tespit doğrultusunda yeni bir siyaset ile sadece topluma nefes aldırmayı değil, geleceğimizi de ortak akılla inşa etmeyi ve cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında katılımcı demokrasisi olan, refahı yüksek ve sivil bir anayasaya sahip bir ülke olma hedefimizi paylaşmak istiyoruz. Siyaset kurumunun toplumsal sorumluluğa sahip, uzlaşıyı merkezde tutan bir anlayışla inşa edilmesi gerekliliğini de kamuoyuna duyuruyoruz.
'Temel hak ve özgürlüklerden asla taviz vermeyen özgürlükçü bir devlet düzenini inşa etmek istiyoruz'
Sessizlerin Sesi Hareketi olarak demokratik bir toplum düzeni için insanlık tarihinin birikimi olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin net ve tavizsiz bir biçimde uygulanmasının hem güçlü bir toplum hem de kurumlarıyla güçlü bir demokrasi için hayati önemde görüyoruz. Hukukun üstünlüğü ilkesi ile her kişi ve zümrenin hukuk önünde eşit olduğu, suçta ve cezada öngörülebilir, mahkeme kararı olmadan kimsenin suçlu görülemeyeceği, ölçülü tedbirlere dayalı ve en önemlisi temel hak ve özgürlüklerden asla taviz vermeyen özgürlükçü bir devlet düzenini inşa etmek istiyoruz.
'Hareketimiz, her türlü ırkçılığa ve sömürüye karşıdır, kötü muamele ve işkenceyi reddeder'
Başta yaşam hakkı olmak üzere insan olmaktan kaynaklı var olan, değiştirilemeyen, vazgeçilemeyen ve devredilemeyen tüm hakların korunmasını varlık gerekçesi olarak görmekteyiz. Bu hakların kullanımını kolaylaştırmak ve ihlalleri sıfırlamak için hukuki ve idari tüm süreçleri işleterek hakların korunmasının güvencesini verir. Hareketimiz, her türlü ırkçılığa ve sömürüye karşıdır, kötü muamele ve işkenceyi reddeder.
Fikir, ifade ve basın özgürlüğü bir rejimin demokratik karakterini yansıtan en önemli göstergedir. Eleştiri hakkı, gösteri yürüyüşü ve protesto, objektif haber alma hakkı yurttaşların bulunduğu toplumda özgürlüklerini kullanmaları için vazgeçilmez araçlardır.
'Öncelikle yerel yönetimlerin etki alanının genişletilmesi gerektiğini ifade ediyoruz'
Türkiye yüzölçümü ve demografik yapısı göz önüne alındığında yerelden siyasete katılımın önünde en büyük engelin temsili demokrasi olduğunu görüyoruz. Yerel yönetimlerin etki alanının kısıtlı olması ve siyasal partiler kanununun yetersizliği nedeniyle yerel yönetimler ve çevreler merkez siyaset için kitle desteği dışında bir anlam ifade etmemektedir. Öncelikle yerel yönetimlerin etki alanının genişletilmesi ve yerelden katılımın arttırılması için mekanizmalar geliştirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz.
Siyasi partiler toplumsal öznelerdir. Hareketimiz partileştiğinde tüzüğünde de belirtileceği üzere; hukukun üstünlüğünü savunan, katılımcı ve üye temelli siyaset yapan, şeffaf ve hesap verebilir, denge ve denetleme mekanizmalarını partinin her kademesinde uygulayan, cinsiyet eşitliğine saygılı, çevre, doğa ve hayvan haklarına saygılı bir siyasi parti olacağımızı ifade ediyoruz.
'Kürt meselesini, eşit yurttaşlık temelinde, demokratik hak ve özgürlüklerin sağlanmasıyla çözmeyi hedefliyoruz'
Sessizlerin Sesi Hareketi olarak her inanç ve kimliği insan hakkı gördüğümüz kadar, inanç ve kimliklerin anayasal güvence altına alınması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz. Kimlik ve inançtan kaynaklı sosyal meselelerin çözümünü, bu sorunu oluşturan tarihsel, sosyal, kültürel ve ekonomik tüm faktörlerle yüzleşerek, toplumsal katılım dahilinde çözeceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz. Ayrıca inanç ve kimliklere karşı ayrıştırıcı, kötüleyici ve hakaretamiz ifadeleri sosyal barışımız için nefret suçu kapsamına alacağımızı ifade ediyoruz. Ülkemizin en temel sorunlarından olan Kürt Meselesini, tüm paydaşların katılımıyla, uzun tarihsel bir sürecin ürünü olduğu bilinciyle, sosyolojisinden koparılmadan, eşit yurttaşlık temelinde, demokratik hak ve özgürlüklerin sağlanmasıyla çözmeyi hedefliyoruz.
Ekonomi alanında ülkemizin ihtiyaçları ve kaynakları doğrultusunda üretken, teknolojiyi ve tüm sektörlerdeki gelişmeleri takip eden, güncelliği koruyan ve en önemlisi sosyal adaleti önemseyen bir politikayı önemsiyoruz. Mülkiyet hakkı ve serbest girişimde bulunma hakkı kadar sosyal adaleti kurumsallaştıran politikaların hayata geçirilmesini, insani iş ve yaşam koşullarını sağlamayı, rekabetin monopol piyasalara yol açmayacak şekilde düzenlenmesini, kooperatifçilik ve benzeri formatlarda ülkemizin kendisine her alanda yetecek kadar üreten bir anlayışı benimsediğimizi ifade ediyoruz. Refahın ve kalkınmanın gelişmiş demokrasi ile mümkün olacağına inancımız tamdır.
Sessizlerin Sesi Hareketi olarak emek politikalarımızı işçi sağlığı ve güvenliği, insani yaşam için yeterli ücret, kadınların iş yaşamında aktifleştirildiği ve cinsiyete dayalı engellerin kaldırıldığı, sendikaların mevcut yapısının değiştirilerek çalışanların emek mücadelesinde etkin olduğu ülkemizdeki potansiyeli ucuz işçilikten nitelikli işçiliğe ve ücrete dönüştürme üzerine inşa edeceğiz. Sosyal politikalarımızı toplumun tüm kesimlerini kuşatacak şekilde ilkelerimizden taviz vermeden hayata geçireceğiz.
Bizler daha onurlu ve birlikte yaşayacağımız bir Türkiye için bir araya geldik. Siyasetin güven ve umut odağı olması için ülkesini seven herkesi sorumluluk üstlenmeye davet ediyoruz. Çanakkale’de temelleri atılan ortak tarihi mirasa sahip çıkmak ve bahar bayramını coğrafyamızdaki tüm toplumlar için barış ve bereket müjdesine dönüştürmek için yola çıkıyoruz. Kısa bir süre sonra resmi kuruluş başvurusunu yapacağımız siyasi hareketimizin ülkemize ve tüm insanlığa yeni bir ses yeni bir nefes olmasını diliyoruz.”
'Bir şöhretler hareketi değil, bir yurttaş hareketi oluşturacağız'
Niyetlerinin “Şöhretliler hareketi” olmadığını vurgulayan Ayhan Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim topluma bir borcumuz var, toplumdan alacaklıymışız gibi kitleleri çantada keklik olarak gören, oy deposu olarak gören anlayışlarla yola çıkmayacağız. Bir şöhretler hareketi değil, bir yurttaş hareketi, bir isimsizler hareketi oluşturacağız. Sessiz çoğunluğun siyasete katılmasını değerli görüyoruz. Toplumun siyasette nesne olarak görüldüğü anlayışı baştan reddediyoruz, toplumu özne kılmak istiyoruz.
'Bu ay bitmeden kurucular listesini kamuoyu ile paylaşacağız'
Partimizin adını bir iki hafta daha tartışacağız, değerlendireceğiz. Şu anda kendimizi Sessizlerin Sesi hareketi olarak tarif ediyoruz, çok daha farklı bir öneri gelirse bunu da değerlendireceğiz. Program ve tüzük tartışmalarını da tamamlıyoruz. Bu ay bitmeden kurucular listesini kamuoyu ile paylaşacağız, başvuruyu da bakanlığa yapacağız.”
Ayhan Bilgen HDP'den istifa etti
Ayhan Bilgen HDP'den istifa ediyor! Yeni parti mi kurulacak?