Atatürk'ün hazineye bağışladığı ve üzerinde Ankapark adıyla 750 milyon dolara metal mezarlığı kurulan Atatürk Orman Çiftliği arazisinden sonra şimdi de Yalova'da Atatürk'ün millete bağışladığı tarım arazisi, Millet Bahçesi yapılıyor.
Millet Çiftliği, 1929 yılında Atatürk tarafından tarımsal üretimi teşvik için satın alınmıştı. Millet Çiftliği halen “Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü” olarak kullanılıyor. Sözcü'den Deniz Ayhan'ın haberine göre; 113.4 dekar büyüklüğünde olan Hazine'ye ait taşınmaz, 20 Mayıs 2020 tarihli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yazısı ile “Millet Bahçesi” yapılması için TOKİ'ye tahsis edildi.
"Bu bir ihanettir"
CHP Yalova Milletvekili Özcan Özel yaşanan olaya sert tepki gösterdi. Özel, “Bu bölgenin tarım dışı amaçla kullanılıp millet bahçesine dönüştürülmesi, Atatürk'ün mirasına saygısızlık, Yalova'ya ve Türk tarımına ihanettir. Burası birinci sınıf tarım arazisi. ‘Yalova benim kentimdir' diyen Atatürk'ün Türk tarımının geliştirilmesi için millete bağışladığı arazidir. Bu yanlıştan dönün, tarım arazilerine dokunmayın” dedi.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Remzi Suiçmez de, “Ankara'daki AOÇ gibi, Yalova'daki Millet Çiftliği de Atatürk'ün vasiyetine bu duruma getiriliyor. Talan bugün de devam ettirilmek isteniyor. Bu yanlıştan ivedilikle dönülmeli” açıklaması yaptı.
"1929 yılında kuruldu İmam Hatip yapacaklardı"
Millet Çiftliği 1929 yılında Atatürk tarafından ülke tarımının gelişmesi, yetiştiricilikte modern tekniklerin kullanımı ve çiftçilerin bu tekniklerle tanışması amacıyla Yalova'daki arazi üzerine kuruldu.
11 Haziran 1937'de Atatürk'ün vasiyetiyle Türk Milleti'ne bağışlanan çiftlik, 1938 yılında Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu'na devredildi. 1950 yılında Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğü ve Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü bünyesine alındı.
1961'de Yalova Bahçe Kültürleri Bölge Araştırma Enstitüsü kuruldu. Halen Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü adıyla tarımsal faaliyetlerine devam ediyor. Enstitüde bugüne kadar toplam 3 bin 704 çeşit, gen kaynaklarında muhafaza edilirken,114 yeni çeşit geliştirilerek üretime kazandırıldı.
2015 yılında da Yalova'daki Millet Çiftliği'nin 20 dönümlük alanına İmam Hatip Lisesi ve Külliyesi yapılması için Ensar Vakfı ile sözleşme imzalanmıştı. Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Emin Ergun bu girişimi yargıya taşımış ve Danıştay 6. Dairesi, arazinin Araştırma Enstitüsü'nde kalmasının kamu yararı olduğuna karar vermiş, sözleşmeyi iptal etmişti.
"Atatürk'ün vasiyeti var"
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Remzi Suiçmez, “Bu çiftlik Atatürk tarafından 11.06.1937 tarihinde bizzat kendisi tarafından yazılan vasiyet mektubunda yer alıyor” dedi. Suiçmez vasiyeti de şöyle aktardı:
"Hazine'ye hediye ediyorum"
“Çiftliklerin yerine göre arazi ıslah ve tanzim etmek, muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sıhhi yerler, hilesiz ve nefis gıda maddeleri temin etmek, bazı yerlerde ihtikarla fiili ve muvaffakiyetli mücadelede bulunmak gibi hizmetleri de bulunmak zikre şayadır. Bünyelerinde metanetine ve muvafaffakiyetlerinin temelini teşkil eden geniş çalışma ve ticari esaslar dahilinde idare edildiği takdirde tecrübelerini müspet iş sahasından alan müesseselerin ziraat usullerini düzeltme istihsalatı artırma ve köyleri kalkındırma yolunda devletçe alınan ve alınacak olan tedbirlerin hüsnü intihap ve iktisabına birer amil ve mesnet olacaklarına kani bulunuyorum ve bu kanaatle tasarrufumdaki bu çiftlikleri bütün tesisat, hayvanat ve demirbaşları ile beraber hazineye hediye ediyorum.”
"İçinde Atamızın ağacın kesilmemesi için yaptırdığı 'Yürüyen Köşk' var"
Millet Çifliği'nin içindeki Yürüyen Köşk'ün hikayesi duygulandırıyor. 21 Ağustos 1929 tarihinde Atatürk'ün talimatıyla yapımına başlanan köşk, çınar ağacının dalının kesilmemesi için raylar üzerinde yürütülmüştü.
Başmühendis Ali Galip Alnar, Atatürk'ün emriyle yanına aldığı teknik elemanlarıyla Yalova'ya giderek çalışmaya başlar.
Raylarla kaldırılır
8 Ağustos 1930 tarihinde önce bina çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir. İstanbul'dan getirilen tramvay rayları döşenir. Santim santim çalışılarak bina yapı altına sokulan raylar üzerine oturtulur.
Bina 4.80 metre civarında kaydırılır. Bu olağanüstü ve riskli iş 10 Ağustos 1930 tarihinde tamamlanır ve ulu çınar ağacı da kesilmekten kurtulur. O günden itibaren köşkün adı Yürüyen Köşk olarak kayıtlara geçti. Köşk, 2006 yılında Yalova Belediyesi bakıma alınıp onarılmış ve müze haline getirilmiştir. Köşk halen Belediye tarafından korunuyor.