Büyük Taarruz başlayalı dört gün olmuştu. Askerlerimizin süngüleri güneşin kızıl ışıkları altında alev alev yanmaktaydı. Ölümü hiçe sayan kahramanlarımız, düşmanın üzerine iniyordu. Türk ordusunun kahramanca ilerleyişi karşısında Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, elindeki sigarayı içine çekiyor, sonra yere atıyor ve ayağa kalkıyordu. Siper içinde göğsünü gere gere dimdik duruyordu. Gözleri nemli ama ışıl ışıl... Bulunduğu siperdeki kaya parçasına çıkarak eliyle savaş alanını göstererek bağırıyordu:
HAGİANESTİ NEREDESİN? GEL DE ORDULARINI KURTAR!
Bu haykırış, savaş öncesinde İzmir gazetelerine "Bütün cepheyi dolaştım, ama Mustafa Kemal adında bir komutana rastlamadım" diyen Yunan Başkomutanı Hagianesti''ye bir cevaptı...