Şu anda 200 milyar dolarlık aktif büyüklüğü ile Türkiye’nin en büyük şirketi konumundaki ve bünyesinde BOTAŞ, PTT, Borsa İstanbul ve THY’nin de bulunduğu Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ’nin (TVF) başına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geldi. Erdoğan, şirketin Başkan Vekilliğine ise aynı zamanda damadı olan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı atadı.
ESKİ BAKANIN ÇOCUKLARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Kültür Bakanı Atilla Koç’un bir çocuğunu daha ekibine aldı. Koç’un kızı Zehra Zümrüt Selçuk’un Aile Bakanı yapılmasının ardından oğlu Ali Taha Koç da Cumhurbaşkanlığı’nın yeni teşkilat yapısı içinde oluşturulan Dijital Dönüşüm Ofisi’ne başkan yapıldı. Koç, Bilgi Teknolojileri Başkanlığı’nı yürütüyordu.
ATAMALARDA AKRABA KRİTERİ
Yeni devlet sisteminin kritik koltuklarına yapılan atamalarda, çoğunlukla “akraba” ölçütü kullanıldı. Erdoğan’ın eski başdanışmanı ve Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’un damadı Abdülhamit Gül, Adalet Bakanı olmuştu. Erdoğan’ın teyzesinin oğlu, Bakan Mustafa Varank’ın kuzeni ve eski Bakan Fatma Kaya’nın kardeşi ise bakan yardımcılığı yapıyor
Olmadı demişti
Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ Yönetim Kurulu üyeleri ile Genel Müdürü’nün atanmasına ilişkin Cumhurbaşkanı kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, Yönetim Kurulu Üyeliklerine de Salim Arda Ermut, Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Erişah Arıcan ve Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Fuat Tosyalı atandı. Genel Müdürlüğe ise daha önce varlık fonu yönetiminde uluslararası tecrübeye sahip Zafer Sönmez getirildi. Kariyerine İnterbank’ta başlayan Sönmez 1974 doğumlu. Sönmez, Malezya’nın varlık fonu Khazanah Nasional Berhad’da Türkiye, Orta Doğu ve Orta Asya’daki yatırımlardan sorumlu Kıdemli Müdür olarak çalıştı.
Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ’nin eski yönetim ise Yönetim Kurulu Başkan Vekili Himmet Karadağ, Yönetim Kurulu Üyeleri Kerem Alkin, Yiğit Bulut, Oral Erdoğan’dan oluşuyordu. Yeni görevlendirmede bu isimlere yer verilmemesi dikkat çekti.
Türkiye’nin ekonomik büyümesine katkı sağlamak, uluslararası kurumsal yatırımcıların ilgisini çekmek ve büyük projelere kaynak yaratmak amacıyla 2016 Ağustos’ta kurulan Varlık Fonu çeşitli banka ve şirketlerdeki kamu hisseleri, bazı KİT’ler ile at yarışları ve şans oyunlarına dair lisanslar 49 yıllığına devredilmişti.
200 milyar dolar
Fonun yaklaşık 200 milyar dolarlık aktif büyüklüğü, 40 milyar dolarlık da varlık değeri bulunuyor. TVF’ye devredilen şirketler arasında Ziraat Bankası, BOTAŞ, PTT, Borsa İstanbul, Türksat ve Türk Telekom’un sermayelerinde bulunan Hazine hisselerinin yanı sıra THY’deki Özelleştirme İdaresi hisseleri bulunuyor.
TVF’nin kuruluşu için 2016 Ağustos’ta TBMM’de kabul edilen yasada fon için Türkiye’nin ekonomik büyümesine gelecek 10 yılda yıllık yüzde 1.5 ilave katkı sağlaması hedefi yer almıştı. Ancak bugüne kadar TVF aktif olarak hayata t geçmedi ve piyasalarda herhangi bir işlem de yapmadı.
Şeffaf değil
TVF’deki önemli yapısal değişikliğin, Ticaret Sicil gazetesinde dün yer almaması dikkat çekerken, özel hukuka tabi olan Varlık Fonu’nun denetim biçimi ve yönetim kurulu üyelerinin aldığı maaşlar gibi temel sorulara net yanıt verilmiyor. Fon’un şeffaf olduğunu söylemek mümkün değil. Arsa tahsisi, vergi indirimi, İhale Kanunu’na tabi olmama, SPK düzenlemelerine karşı bağışıklık gibi pek çok imtiyaz fona verilmiş durumda. Bu nokta da dikkate alındığında küresel örneklerdeki şeffaflığın Türkiye Varlık Fonu’nda olduğunu iddia etmek zor. Buna, dün hayata geçen yeni yönetim yapısı da eklendi.
Anayasal görevle çelişti
Varlık Fonu düzenlemeleri ile ilgili açıklama yapan Girne Üniversitesi’nde Anayasa Hukuku Prof. Korkut Kanadoğlu, Cumhurbaşkanı’nın ticari kimlik sahibi olmasının anayasal göreviyle çelişeceğini ve hukuki sorumluluk altında olacağını dile getirdi. Kanadoğlu, Fon yönetim kurulunun oluşumunu düzenleyen 2018/162 sayılı karara ilişkin “Usul bakımından yaklaşırsak, kural koyan bir düzenleyici işlem niteliği taşıyan bu işlem Cumhurbaşkanı Kararı ile değil, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi olarak yapılmalıydı” dedi. Kanadoğlu, Cumhurbaşkanı’nın “ticari kimlik” sahibi olmasındaki hukuksuzluğu ise, “Cumhurbaşkanı, Varlık Fonunda üstlendiği bu görevle siyasi kimliğine ticari bir kimlik de eklemiştir. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Başkanı sıfatıyla belirtilen kimlik, Cumhurbaşkanı’nın Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk Milletinin birliğini temsil etmeye dönük anayasal göreviyle çelişecektir. Sorunlu bir diğer nokta da Cumhurbaşkanı’nın özel hukuk sorumluluğuna ilişkindir. Fonun işlemlerinden dolayı, Cumhurbaşkanı da tüm yurttaşlar gibi hukuki sorumluluk altında olacaktır” şeklinde özetledi.
Benzeri yok
Çin, Rusya, Norveç, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde varlık fonu yönetimi için genellikle piyasadan, bankalardan, devlet adına temsilci ve bakanlardan oluşan bir yapı tercih ediliyor. Rusya’daki fonun başında Vladimir Putin bulunmuyor. Çin Yatırım Fonu’nun başında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ya da ekonomi veya maliyeden sorumlu bir bakan yok. Suudi Arabistan Varlık Fonu’nun başında Kraliyet Ailesini temsilen Veliaht Prens Muhammed bin Salman var.
Atamalar Saray’dan
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarına açıktan atama işlemleri için Cumhurbaşkanlığı’ndan izin alınacak.
Resmi Gazete’de yer alan Cumhurbaşkanlığı genelgesine göre, TBMM İdari teşkilatı, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Kamu Denetçiliği Kurumu ve MİT ile hakim ve savcı adayları atamaları hariç olmak üzere diğer kamu kurumları, özel mevzuatları gereğince mesleğe özel sınava tabi tutularak alınacak personel için, sınav açmadan önce Cumhurbaşkanlığı’ndan izin alacak.
'Türkiye hızla hanedanlaşıyor'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TVF’deki yeni atamalara ilişkin “Başkanı olduğu fon bütçe dışında. Bu fonu sayıştay, TBMM denetleyemiyor. Türkiye yönetilemiyor, Türkiye savruluyor” ifadelerine yer verdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Türkiye Varlık Fonu’ndaki yönetim değişikliğiyle ilgili, Türkiye’nin korkunç bir hızla Ortadoğu’nun batmış devletler ligine doğru gittiğini gösterdiğini kaydetti. Öztrak, “Hanedanlaşıyoruz. Türkiye’nin bir sürü değerinin içinde olduğu fonun başına kendinizi atıyorsunuz. Yetmiyor, başkanvekilliğine de damadınızı atıyorsunuz. Bu Türkiye’de tek adam, parti devletinin hızla hanedanlaştığını gösteriyor. Varlık fonu devletin bir şirketi. Cumhurbaşkanı buraya kendisini nasıl atayabiliyor? Cumhurbaşkanının görevleri ile bu nasıl bağdaşıyor. Varlık Fonu’yla ilgili hatalı bir işlemden dolayı soruşturma açıldığında Cumhurbaşkanı nasıl hesap verecek ? Bu artık zurnanın zırt dediği yer. Ekonominin liyakate göre değil sadakate göre yönetildiği algısını pekiştirmiştir” ifadesini kullandı.
CHP’nin 24 Haziran’daki cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de, “Devleti sarmış olan tek adam, aile yönetim tarzı şimdi kamu şirketlerini de esir almıştır. Sergilenen bu akıl almaz her şeyi yönetme ihtirası, sonuçta hiçbir şeyin yönetilememesi sonucunu doğurmakta. Memleketi kaosa sürükleyecek bu tek adam uygulamalarına hep birlikte sesimizi yükseltmek zamanıdır” diye konuştu.
Kaynak: Cumhuriyet