Bayraklı ilçesinde oturan Aslıhan Sinem Çiçek, geçen yıl 26 Temmuz'da Bornova'da iş görüşmesine gitmek için evden çıktı. Geri dönmeyen Çiçek'e ulaşamayan babası Serdar Çiçek (41), polise kayıp başvurusunda bulundu. Ekipler, Çiçek'in Ege Üniversitesi Hastanesi'nde olduğunu tespit etti. Çiçek, 1 gün sonra hastanede yaşamını yitirdi. Polis, Çiçek'in ölümüne ilişkin Burak Kaya'yı gözaltına aldı. Çiçek'in telefonu üzerinde bulunan Kaya, sorgusunda kendisinin öldürmediğini söyledi. Kaya, ardından 'gasp' suçundan tutuklandı.
Polis, Çiçek'in son olarak beyaz bir hafif ticari araca bindiğini tespit etti. Aracın geçtiği noktaları inceleyen ekipler, Cem A.'ya ulaştı. Belirlenen adrese operasyon yapan polis, şüpheliyi gözaltına aldı.
Soruşturmada hazırlanan iddianamede, şüphelilerden Cem A. hakkında 'Nitelikli cinsel saldırı' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 19 yıla kadar, Burak Kaya için 'Yağma' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Sanıklar hakkında, 'Olası kastla öldürme' suçundan ise kovuşturmaya yer olmadığı belirtildi. Sanıklar, İzmir 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başladı.
'İFADELERİN ÇELİŞKİLİ VE YALAN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM'
Aslıhan Sinem Çiçek'in, son görüntüleri ortaya çıktı. Olaydan önce son olarak gittiği tespit edilen Cem A.'nın evinin olduğu sokaktaki caminin güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde; Çiçek'in sokağın başından sonuna kadar telaşla koştuğu görüldü.
'ADALET İSTİYORUZ'
Adalet istediklerini belirten Çiçek, 2 sanığın arkadaş olduğunu ileri sürerek, "Ben sanıkların arkadaşlıkları olduğunu öğrendim. Kızım Cem A.'nın evinden 21.36'da kaçtıktan sonra Burak Kaya ile otoyolda denk gelmesi zaten şüphe uyandırıyor. Kızım darbedilmiş, üzeri kanlı, ağzında ve burnunda yaralar var. Ayrıca vücudunda bazı morluklar var. Bu kişilere yurt dışına çıkış yasağı verilmiş, dışarıda geziyor. Adalet istiyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz" diye konuştu.